Bir haberi mağazaya benzetirsek, başlık da o mağazanın vitrinidir diyebiliriz.
Okur açısından o mağazaya girip girmeyeceğini, yani haberi okuyup okumayacağını başlığın, yani vitrinin hoşuna gidip gitmemesi, ilgisini çekip çekmemesi belirliyor. Başlık ne kadar ilginç, farklı ve cezbediciyse, ister basılı gazete olsun, isterse internet sitesi, okur büyük olasılık haberi okumaya başlıyor.
Gazeteciler, daha doğrusu Türkiye’de artık kaçı kaldıysa, bu gerçeği bildiği için mümkün olduğunca ilgi çekici başlık atmaya çalışır.
Ama başlık atmak zordur, hem ilginç ve vurucu olacak hem haberin içeriğini doğru yansıtacak.
Günümüzde ise, özellikle internet siteleri attıkları başlığın haberin içeriğini doğru yansıtmasından çok okuru nasıl tıklatmaya zorlayabilecekleri üzerinde kafa yoruyor.
Uzun süredir devam eden bu ilkesizliğin son örneği:
Çok okunan bir internet sitesi, “Tedesco’dan Fenerbahçe’ye veda: “Efsanemiz olarak hatırlanacak” başlıklı bir haber yayınlamış.
Başlıklarda kelime oyunu yapılabilir, makul ölçüde abartma da olabilir ama “Tedesco’dan Fenerbahçe’ye veda” başlığı yoruma açık değil, Türkçede sadece tek bir karşılığı var: Sözü edilen hocanın Fenerbahçe’den ayrılması dışında herhangi bir anlama gelmiyor.
Peki, bakalım haberde ne diyor?
Tahmin edilebileceği gibi, Tedesco’nun ayrılmasıyla ilgili tek bir kelime bile yok.
Ne var?
Gazeteci soruyor:
“Gökhan Gönül kulübede yoktu. Gönderildi mi? Yerine yeni bir antrenör isteyecek mi?”
Tedesco cevap veriyor:
“Kendisini daha önce tanımıyordum. Bazen işler istediğiniz gibi ilerlemeyebilir. Özel bir durum olmadı. Kendi içimizde bir şey konuştuğumuz zaman, dışarıyla paylaşamayız. Gökhan bu kulübün bir efsanesi ve her zaman da öyle olacak.”
Editör yanıltıcı başlıkla sözde haberi okuttuğu için mutlu, okur ise aptal ve enayi yerine konulduğu için mutsuz ve öfkeli.
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: