VIA TV’de yayınlanan “Dış Hatlar” programında dış politika analistleri Alin Ozinian’la Aydın Sezer, iç ve dış politikada öne çıkan başlıkları yorumladı.
Programın ilk bölümünde CHP İstanbul yönetimine kayyım atanmasıyla yaşanan siyasi gelişmeler ele alındı.
Sezer, “CHP üzerinde Erdoğan ve AKP’nin kurduğu oyun her geçen gün başarı kaydederek ilerliyor. İşin en kötüsü CHP’nin bunu hukuki bir süreç olarak algılaması ve hukuki zemin içinde mücadele etmeye çalışması. Bu olayın hukukla ilgisinin olmadığını, siyasi zeminde mücadele edilmesi gereği ne yazık ki idrak etmiş değiller. Kağıt üzerinde müthiş bir direnme var. CHP’li belediyelere kayyım atandığında da direniş sergilenseydi çok daha anlamlı olurdu” dedi.
CHP’lilerin iktidarın “böl yönet” taktiği karşısında tuzağa düştüğünü belirten Sezer, kamuoyuna verilen imajın olumsuz olduğunu, partinin süreci yönetemediğini söyledi. Sezer, “Pazartesi açıklanması beklenen kararlar çerçevesinde bu süreç daha derinleşebilir, keskinleşebilir mi? Evet olabilir. Merkez yönetim yanlıları yeni bir parti kurabilir mi? Evet kurabilir. CHP bölünebilir mi? Evet bölünebilir. Aslında bu CHP’nin 2025’te gerçek kimliğini bulma mücadelesinde belki de olumlu fırsat yaratabilir. Belki de gerçekten çağdaş, Avrupai, sol tandaslı bir parti çıkabilir” diye konuştu.
Sezer şöyle devam etti:
“CHP’ye yazık oluyor. Erdoğan’la mücadele birbirleriyle kavga ederek yapılacak bir mücadele değil. Seçmene Türkiye’yi yönetecek bir parti görüntüsü verilmesi gerekiyor. Şu anda Tam da Erdoğan’ın istediği bir mücadele sürdürüyorlar. Belki Erdoğan bu kadarını da beklemiyordu diyebilirim. Yazık oluyor Türkiye’ye de, CHP’ye de. Mesele Kılıçdaroğlu, Ahmet, Mehmet meselesi değil. Sorunu Gürsel Tekin üzerinden çözmeye çalışmak abesle iştigal. Kılıçdaroğlu ile didişerek neyi temize çıkarmaya çalışıyorlar? Bu oyun Külliye’de kuruldu. Erdoğan’la Bahçeli oynuyor. Bunun hukukla gugukla hiç ilgisi yok. Bunu bilip buna göre hareket etmeniz gerekir. AKP’ye verdiğim maksimum iktidar süresi, İspanya’daki gibi 36 yıl. Sonra doğal şekilde bitmesi gerekecek. Ben CHP’de yetkili biri olsam derhal Meclis’i terk ederim. Böylece en azından yaşananlara alet olmadık diyebilirler.”
Programda Suriye’deki gelişmeler de konuşuldu.
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: