Che Guevara’nın yaşamı, aktivizmi ve ölümü onu kültürel bir ikon haline getirdi. Küba Devrimi’nin önde gelen komünist sembollerinden biri olarak Güney Amerika’da gerilla liderliğine yükseldi ve 1967’de Bolivya ordusunun elinde idam edilmeden önce komünist fikirlerin tüm dünyaya yayılmasında önemli rol oynadı.
Bugün o, solcu radikalizmi ve antiemperyalizmiyle hatırlanıyor. Yaygın olarak bilinen adı “Che”, sadece ilk adıyla tanınacak kadar ünlü bir ikon statüsünü yansıtıyor. Aynı şekilde, Che Guevara’nın fotoğrafı da savaş zamanlarında direnişin sembolü haline geldi, dünyanın dört bir yanında sayısız tişörtü ve posteri süsledi.
Ancak bu kişilik kültünün ardında, aslında bir doktor, satranç oyuncusu, baba ve şiir tutkunu bir adam vardı. İşte Che Guevara hakkında az bilinenler:
1-Adı Che Guevara değildi
Che Guevara’nın doğum belgesinde adı Ernesto Guevara olarak geçer, ancak bazen Ernesto Rafael Guevara de la Serna olarak da kaydedilmiştir.
Kısa, akılda kalıcı ve gösterişsiz bir isim olan “Che”, Arjantin’de dikkat çekmek için kullanılan bir söz. Türkçeye “hey sen!”, “dostum” ya da “hemşerim” olarak çevrilebilir. Bu sözü o kadar sık kullanıyordu ki, Kübalı arkadaşları bu yabancı kelimeyi onunla özdeşleştirip ona bu lakabı taktılar. Bu kelime genellikle arkadaşlar arasında, gayriresmî ortamlarda kullanılıyor.
2-Kısmen İrlanda kökenliydi
Ernesto’nun büyük büyük büyük büyükbabası Patrick Lynch, 1700’lerde İrlanda’dan bugünkü Arjantin topraklarına göç etti. Ailesinin diğer tarafı ise Bask kökenliydi.
Kardeşi Juan, babalarının her iki aile tarafının da asi doğasından etkilendiğini, ancak özellikle İrlandalıların eğlenceye düşkün karakterinden hoşlandığını belirtmiştir. Gerçekten de babası Ernesto Guevara Lynch bir keresinde şöyle demişti:
“Oğlumun damarlarında İrlandalı isyancıların kanı akıyordu.”
2017 yılında İrlanda posta servisi An Post, Che’yi anmak için onun kırmızı, siyah, beyaz ve mavi tonlardaki ünlü devrimci portresini içeren bir pul bastı.
3-Rugby, satranç ve şiiri çok severdi
Che’nin birçok hobisi vardı. Gençliğinde San Isidro Ragbi Kulübü’nde oynadı ve 1951’de Tackle adlı bir ragbi dergisi çıkardı. Astım hastalığı oyununu kısıtlasa da bir keresinde babasına, “Ragbi oynamayı seviyorum. Bir gün beni öldürse bile oynadığım için mutluyum” demişti.
Çocukluğundan itibaren satranç turnuvalarına katıldı ve hayatı boyunca bu oyunu oynamaya devam etti.
Astımı nedeniyle evde eğitim gören Che, bu dönemde şiirle tanıştı. Ölümünde yanında, Pablo Neruda, Cesar Vallejove Nicolás Guillén gibi şairlerden kendi el yazısıyla derlediği yeşil bir şiir defteri bulunmuştur. Ayrıca Walt Whitmanve John Keats’i de severdi.
4-Tıp okudu
Che’nin sağlık sorunları onu 1948’de Buenos Aires Üniversitesi Tıp Fakültesine kaydolmaya yöneltti. 1953’te cüzzam üzerine uzmanlaşarak mezun oldu. Ardından Meksiko City Genel Hastanesinde alerji araştırmaları yaptı. 1955’te bu görevinden ayrılarak Fidel ve Raul Castro’nun Küba Devrimi’ne doktor olarak katıldı.
5-Beş çocuğu vardı
1955’te, hamile olduğunu açıklayan Perulu ekonomist Hilda Gadea ile evlendi. 1956’da Hilda Beatriz adında bir kızları oldu. Ancak Che başka bir kadına âşık olduğunu söyleyerek 1959’da boşanmak istedi. Boşanmanın ardından bir ay geçmeden, 1958’den beri birlikte yaşadığı Kübalı devrimci Aleida March ile evlendi. Bu evlilikten dört çocukları oldu: Aleida, Camilo, Celia ve Ernesto.
Kızı Aleida, babasını şöyle anlatıyor:
“Babam nasıl seveceğini bilirdi ve bu onun en güzel özelliğiydi. Gerçek bir devrimci olmak için romantik olmalısınız. Babamın kendini başkaları uğruna feda edebilme gücü inançlarının merkezindeydi. Eğer hepimiz onun örneğini izleyebilseydik, dünya çok daha güzel bir yer olurdu.”
6-Kritik iki yolculuk
Che, tıp eğitimi aldığı yıllarda Güney Amerika’da iki yolculuğa çıktı. İlki, 1950’de motorlu bisikletiyle yaptığı yalnız bir geziydi.
İkincisi ise 1952’de arkadaşı Alberto Granado ile birlikte eski bir motosikletle çıktıkları 13 bin kilometrelik bir yolculuktu.
Bu gezilerde gördüğü derin yoksulluk ve işçilerin, köylülerin sömürülmesi onu kökten değiştirdi.
Bu deneyimlerini anlattığı “Motosiklet Günlükleri” (The Motorcycle Diaries) adlı kitabı 1993’te Küba’da yayımlandı, ardından New York Times çok satanlar listesine girdi ve filme uyarlandı.
7-ABD’yi emperyalist bir güç olarak görüyordu
Che, 1953’te Guatemala’da yaşadı; Devlet Başkanı Jacobo Árbenz Guzmán’ın toprak reformlarını beğeniyordu. Ancak bu reformlar, Amerikan United Fruit Company’yi öfkelendirdi. Aynı yıl CIA destekli bir darbe Árbenz’i devirdi ve ABD yanlısı Castillo Armas iktidara geldi.
Bu olay Che’yi radikalleştirdi; ABD’yi emperyalist bir güç olarak görmeye başladı. Ayrıca ilk kez doğrudan bir devrimci faaliyete katıldı ve başarısız da olsa başkent Guatemala City’i almak için küçük bir isyancı grupla savaştı.
8-Küba Ulusal Bankası Başkanıydı
Castro’nun devriminden sonra Guevara, ekonomiyle ilgili çeşitli görevlere atandı. 1959’da Küba Ulusal Bankası Başkanlığına getirildi. Bu görev ona ülke ekonomisini yönlendirme gücü verdi. Che, Küba’nın ABD’ye ve şeker ihracatına bağımlılığını azaltıp ticareti Sovyetler Birliği’ne kaydırmaya çalıştı.
Paraya ve kapitalist sisteme olan nefretini göstermek için Küba banknotlarını sadece “Che” olarak imzalardı. Daha sonra Sanayi Bakanı oldu.
9-Küba’da eğitime katkısı
UNESCO’ya göre 1959 öncesinde Küba’nın okuryazarlık oranı yaklaşık yüzde 77’ydi ve Latin Amerika’da dördüncü sıradaydı.
Eğitim, temiz ve donanımlı bir ortamda öğrenme, Guevara ve Castro hükümeti için son derece önemliydi.
1961 yılı “Eğitim Yılı” ilan edildi. Che, “okuryazarlık tugayları” adı verilen gönüllü grupları kırsal bölgelere göndererek okul inşası ve öğretmen yetiştirme çalışmaları başlattı.
Castro döneminin sonunda oran yüzde 96’ya yükseldi. 2010 yılına gelindiğinde, 15 yaş üstü Kübalılar arasında okuryazarlık oranı yüzde 99’a ulaşmıştı.
10-Tüm zamanların en ünlü fotoğrafı
Che’nin “Guerrillero Heroico” (Kahraman Gerilla) olarak bilinen portresi, Maryland Sanat Enstitüsü tarafından “tüm zamanların en ünlü fotoğrafı” seçildi.
Victoria and Albert Müzesi, bu fotoğrafın tarihte en çok yeniden üretilen görüntü olduğunu belirtmiştir.
1960’ta çekilen fotoğraf, 31 yaşındaki Guevara’yı Havana’da, La Coubre patlaması kurbanları için düzenlenen anma töreninde gösterir.
1960’ların sonunda, bu görüntü Che’nin devrimci kimliği ve idamıyla birleşerek onu bir kültürel ikon haline getirdi. (Aşağıdaki yazı)
Kaynak: historyhit.com
İlgili yazı:
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: