Gazeteci Varol Ersoy’un Medyaradar sitesinde yayınlanan “Enflasyon son iki yılda yüzde 400 olmuş ama… İktidar yandaşı Cem Küçük’ten büyük gaf!” başlıklı yazısı:
“Bir zamanlar organize terör örgütü lideri Sedat Peker’in “Elimde kasetlerin var. Kıbrıs tatilinde yaptıklarının görüntüleri var. Açıklayınca kimselerin yüzüne bakamayacak hale geleceksin” diye tehdit ettiği iktidarın gazetecisi Cem Küçük zor günleri atlatmış olmalı ki yeniden piyasaya çıktı.
Öyle bir iddiada bulunmuş ki onun söylediklerini herhangi bir muhalif gazeteci söyleseydi; iktidar medyasındaki yandaş meslektaşları tarafından “Yalancı, hain, provokatör” diye hakaret yağmuruna tutulurdu.
Peki ne demiş bu arkadaş?
“Son iki yılda enflasyon yüzde 400’ün üzerinde arttı.”
“Haydaaaa, başına meteor mu düştü?” diyorsunuz değil mi?
Orasını bilemem…
Ama bence bir IQ meselesi!
Yani bir tür “kaş yapayım derken göz çıkarma” olayı!
*
Bu “ekonomi dahisi” arkadaşın asıl amacı bize yüzde 60’lar civarında olduğu açıklanan enflasyonun gerçekte kaç olduğunu söylemek, pahalılıktan, yoksulluktan şikayet etmek falan değilmiş…
Nasıl olsun ki?
Yürek ister!
Onun derdi başkaymış…
Sivri akıllı ya; yapacağı öneriyle ekonomistlerin önüne geçmek, iktidarın gözüne girmek istemiş…
İşte, “Son iki yılda enflasyon yüzde 400’ün üzerinde arttı!” demesinin ardından söylediği sözler:
“Hazine ve Maliye Bakanımıza çağrıda bulunuyorum. Sayın Bakanım: Son iki yılda enflasyon yüzde 400’ün üzerinde arttı. 500’lük ve 1000 liralık banknotların acilen çıkması gerekiyor.”
*
Ne yalan söyleyeyim benim böyle bir derdim yok!
Benim derdim hayat pahalılığına karşı “banknot” yetiştirememek…
Değil 500’lük 1000’lik, 10’luk olsun, yeter ki olsun!
Asıl derdim, iktidar yanlısı Cem Küçük’ün bile “kazara” ağzından kaçırdığı gibi enflasyonun patlaması.
Yani alım güçümüzün azalması.
Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şekilde yoksullaşmamız asıl sorun.
Ama kirli polemik ustası Rasim Ozan Kütahyalı’nın keşfedip (!) medya dünyasına musallat ettiği Cem Küçük’ün böyle bir derdi yok…
Onun tek sorunu kazandığı paraların, cebine, çekmecesine, ya da evindeki kasasına sığmaması…
O kadar çok para geçiyor ki eline; saya saya bitiremiyor.
İstifleye istifleye baş edemiyor.
Bu yüzden “daha büyük banknotlar çıkarın” diye tutturuyor!
İşte; “zenginlerin gazetecisi” ve “zengin gazeteci” olursanız; derdiniz bu olur.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın