ABD’de Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesinden en zararlı çıkacak ülkelerin arasında Ukrayna başlarda gösteriliyor.
Trump seçim kampanyası sırasında, Rusya-Ukrayna savaşını “24 saat içinde bitirebileceğini” söylemiş ve Kiev’e Amerikan yardımını eleştirmişti. Şimdi daha Trump resmen görevine başlamadan ABD’den Ukraynalıların moralini iyice bozan açıklamalar, haberler gelmeye başladı.
Son olarak Washington Post gazetesi, Trump’ın geçen hafta Perşembe günü yani ABD seçimlerinden iki gün sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i telefonla aradığını yazdı. Gazeteye göre Trump Putin’den gerginliği tırmandırmamasını istedi ve Rusya’nın işgal ettiği Ukrayna topraklarını elinde tutabileceği bir barış anlaşmasını destekleyeceği sinyali verdi. Ancak Kremlin Washington Post’un haberini yalanladı.
Öncesinde geçen hafta içinde Wall Street Journal, Trump’ın kurmayları arasında tartışıldığını öne sürdüğü bir senaryo ortaya attı. Buna göre cephede çatışmalar dondurulacak ve Ukrayna NATO’ya katılma planını 20 yıl süreyle askıya alacak. Bu da, Ukrayna’nın topraklarının yüzde 20’sinin Rusya tarafından işgalini kabullenmesi anlamına geliyor.
Ardından, Trump’a seçim döneminde danışmanlık yapan Cumhuriyetçi Parti stratejistlerinden Bryan Lanza, yeni yönetimin Ukrayna’da Rusya tarafından işgal edilen toprakları geri almak yerine barışı sağlamaya odaklanacağını söyledi. Lanza, BBC’ye yaptığı açıklamada Trump yönetiminin Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’den barış için gerçekçi bir vizyon talep edeceğini söyledi. Lanza, “Eğer Başkan Zelenski masaya gelir ve ancak Kırım’a sahip olursak barış yapabiliriz derse, bize ciddi olmadığını göstermiş olur” dedi ve “Kırım gitti. Eğer önceliğiniz Kırım’ı geri almak ve Amerikan askerlerinin Kırım’ı geri almak için savaşmasını sağlamaksa, kendi başınızın çaresine bakın” diye ekledi. Ukrayna’ya ait olan Kırım 2014 yılında Rusya tarafından işgal edilmişti.
Gerçi Cumhuriyetçi Parti yetkilileri Lanza’nın görevinin seçim kampanyasıyla bittiğini ve Trump adına konuşma yetkisi bulunmadığını açıkladı ama Washington’da “Ukrayna Kırım’ı artık unutsun” uyarısının yüksek sesle dile getirilmiş olması bile Kiev için yeterince can sıkıcı.
Aslında Zelenski, Trump’ın seçimi kazanma olasılığına karşı biraz da panik halde “zafer planı” adını verdiği bir plan hazırlamış ve ABD başta müttefiklerinin desteğini almaya çalışmıştı. Planın bir maddesi, ABD’nin Rusya’nın iç kesimlerini vuracak uzun menzilli füzelerin kullanılmasına izin verilmesini öngörüyordu. Planın asıl önemli yanı ise, Ukrayna’ya NATO’ya katılması için davet gönderilmesiydi. Zelenski davetin, şimdiki Başkan Joe Biden’ın görev süresinin resmen dolacağı 20 Ocak’tan önce gelmesini sağlamak için çok uğraştı. Ancak ne uzun menzilli füzelerin kullanılması ne de NATO davetiyesi için destek bulabildi. Hatta söylentilere göre Zelenski bu konuyu Trump’a da açtı ama ikna etmeyi başaramadı. Aslında genel olarak gayet bilinçli şekilde Batı Ukrayna’ya savaşı kazanacak kadar değil sadece sürdürmesine yetecek kadar yardım etti; bir yandan Rusya’yı bu yolla hırpalamaya, diğer yandan da gösterebileceği tepki nedeniyle aşırı kızdırmamaya çalıştı.
Trump’ın kampanya dönemindeki sözlerini hayat geçirmesi halinde tek başına Avrupa ülkelerinin yardımı yetmeyeceği için Ukrayna’nın savaşı sürdürmesi imkansıza yakın olacak. Tabii bir de, ABD’nin savaşı dondurma planına karşı çıkması durumunda Zelenski’nin iktidarı kaybetme tehlikesi doğabilir. Çünkü Ukrayna liderinin görev süresi aslında Mayıs ayında doldu ancak savaş nedeniyle seçim yapılmadı.
Bütün bu gelişmelerden hoşnut olanların başında ise “tuzu kuru” diyebileceğimiz Rusya geliyor. Cephede üstün durumda bulunan ve Ukrayna topraklarının bir bölümünü ilhak eden Rusya için savaşın şu andaki haliyle dondurulması zaferinin tescil edilmesi anlamına gelecek.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geçen hafta Soçi’de yaptığı konuşmada Trump’ı tebrik etmesinin bir nedeni de Moskova’daki temkinli iyimserlik havası. Hatta Putin’in daha da ileri giderek konuşmasına Trump’ın “cesur” kişiliğini öven cümleler serpiştirmesi elbette laf olsun diye söylenmiş sözler değildi.
Bütün bu senaryolar içinde zayıf da olsa Ukrayna’nın tek şansı, Trump’ın öngörülemez kişiliği. Yani Trump Beyaz Saray’daki koltuğuna resmen oturduğunda kampanya döneminde söylediklerinden farklı bir Ukrayna politikası da uygulayabilir. O mucize gerçekleşmezse Zelenski Batı’nın ipiyle kuyuya inilemeyeceğini bizzat yaşayarak öğrenmiş olacak.
İlgili yazı: