Pazartesi, 6 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Bundeswehr çöküşün eşiğinde

Deniz Yaşayan
Son güncelleme: 15 Mart 2023 00:00
Deniz Yaşayan
Paylaş
Paylaş

Alman Savunma Bakanı Christine Lambrecht’in istifasının ardından kendisinden boşalan koltuğa Boris Pistorius oturdu. “Scholz’a sadık” bir SPD’li olduğu belirtilen Pistorius, savaş çığırtkanı Yeşiller Partisi’nin baskısı karşısında tükenen Lambrecht’in başaramadığı “Alman Silahlı Kuvvetleri’nin (Bundeswehr) fütursuzca harcanmasına engel olma” vazifesini üstlenmekle birlikte, bir zamanlar üyesi olduğu Federal Konsey’in Alman-Rus Dostluk Grubu’ndaki tarihsel misyonunun silinmesi olanaksız izlerinin de ağırlığı altında.

Peki başarılı olabilecek mi?

Çok zor.

Pistorius’un art arda verdiği demeçler -NATO destekli faşist Kiev rejimine tank teslimatında tüm imkanlarının sınırına yaklaştıkları, Vladimir Aleksandroviç Zelenskiy’nin talep ettiği savaş uçaklarına sahip bulunmadıkları, muhtemel bir saldırı karşısında ana vatanlarını bile korumalarının güç olduğu- nasıl bir miras devraldığını gösterir nitelikte.

Bundeswehr’in kronikleşen bütçe krizi ve bununla bağlantılı olarak süren silah ve mühimmat kıtlığı, 24 Şubat 2022’de başlatılan özel askeri harekâtın öncesine uzanıyor.

Bu sürecin 2013-2019 aşamasında Alman Savunma Bakanlığı görevini bugünün Avrupa Konseyi Başkanı Ursula von der Leyen’in yürüttüğünü aklımızda tutalım.

ABD sermaye sınıfının neo-conservative (yeni muhafazakâr) kesiminin bülteni National Interest, bizzat tanık ve sebep oldukları bu duruma 2015 tarihli “Is Germany’s Military Dying?” [1] başlıklı analizinde değinmişti. Bu analiz, Sovyetler Birliği’nin güçlü müttefiki Alman Demokratik Cumhuriyeti’nin benzerine az rastlanır bir ihanetle parçalanmasının ardından Bundeswehr’in envanterinin yüzde 75 azaltıldığına dikkat çekiyordu. Buna göre, bir zamanlar 2 bin olan ana muharebe tanklarının mevcudu 225’e düşürülmüştü. Bugün Bundeswehr’in tahminen 320 Leopard 2’si var, ancak 2019’da düzenlenen Speerspitze tatbikatına katılan 9. Tank Tugayı’nın 44 Leopard 2’sinin 35’inin “çalışamaz” olduğunun anlaşılmasından, bu 320 ana muharebe tankının çoğunun da bir köşede bekletildiğini tahmin edebiliriz. Nitekim geçen günlerde Bild’e demeç veren Alman Askerler Birliği Başkanı Andre Wüstner, hâlihazırdaki Leopard 2’lerin ancak yüzde 30’unun olası bir savaşta kullanılabileceğini vurguladı ki bu, Avrupa Birliği’nin lokomotifinin 96 ana muharebe tankından müteşekkil bir ordusu olduğu anlamına geliyor.

İçler acısı.

İngiltere merkezli Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nün 2022 tarihli “The Military Balance” [2] başlıklı raporuna göre, Rus ordusunun envanterinde ise Leopard 2’lerin muadili olarak değerlendirilebilecek, üçüncü nesil ana muharebe tankı T-80 ve T-90’lardan 4097 adet var.

Üretim hacminde de Rus ordusunun tartışmasız bir üstünlüğü söz konusu. Forbes’un birkaç gün önce çıkan “In A Few Years, The Russian Army Could Run Out Of Tanks” [3] başlıklı haberinde sunulan rakamlar baz alındığında, Uralvagonzavod’un bir sene içerisinde en az 250 ana muharebe tank üretebildiği, Alman üretim hacmininse bunun ancak 8’de 1’ine erişebildiği anlaşılıyor. İronik, Forbes tam aksi bir sonuca ulaşmak istemiş.

O hâlde Alman sermaye sınıfının siyasi temsilcilerinin Rusya’nın stratejik bir yenilgiye uğratılmasından söz etmesi ne anlama gelmektedir; üstelik de ABD sermaye sınıfının Cumhuriyetçi kesiminin Joe Biden’a tahammülsüzlüğü her geçen gün artarken ve Kiev’e fütursuzca akıtılan silah ve mühimmatların niceliği sürekli azalırken?

Bu olsa olsa bir PR çalışmasıdır.

Bundeswehr sınırlı kapasitesini çoktan aşmıştır. Şimdi, içeri doğru çökmektedir.

Vladimir Aleksandroviç Zelenskiy’nin ısrarlı talebine rağmen ABD menşeli ana muharebe tankı Abrams M1’lerin sevki Pentagon tarafından bir meçhul zamana ötelenedursun, Bundeswehr’in çürümüş hangarından şu ana kadar sökülüp alınanlara bir bakalım.

1 adet IRIS-T ve 52 adet Gepard hava savunma sistemi, 5 adet MARS II çoklu roketatar, 14 adet Panzerhaubitze obüs, 54 adet M113 ve 10 adet Humvee zırhlı personel taşıyıcı, binlerce sivil ve askeri araç, 100 binlerce mühimmat… Önümüzdeki günlerde bu liste 18 adet Leopard 2’nin ardından 3 adet IRIS-T ve 5 adet Gepard hava savunma sistemi, 16 adet Zuzana obüs, 40 adet Marder zırhlı muharebe aracı ve 100 binlerce mühimmatın gönderilmesiyle daha fazla kabaracak.

Ne için?

“Rule-based, liberal world order” tabusunu paramparça eden Kremlin’e bedel ödetmek için.

Bitirelim.

-ABD, Bundeswehr’i bir plan ve program çerçevesinde silahsızlandırmıştır ve Alman sermaye sınıfının ana gövdesi bu sürece aktif olarak katılmıştır. Sebebi açıktır: Alman sermaye sınıfı -Nazizm’in ezilmesinden Alman komünizminin ilga edilmesine kadar- ülkenin NATO işgali altındaki Batı parçasında bizzat ABD tarafından korunmuş, beslenmiş ve semirtilmiştir. Bu sınıf, özünde iş birlikçidir ve Washington’a olan borcu da tarihsel Rus-Alman bağını çoktan gerisinde bırakmıştır.

-NATO destekli faşist Kiev rejimine karşı başlatılan özel askeri harekâtın iki nihai amacı olarak bildirilen “Nazilerden arındırma” ve “silahsızlandırma”, bu rejimle bir çeşit “kader birliği” ilişkisi kurduğundan ötürü, Berlin’i de kapsar hâle gelmiştir. Bu, aralık 2022’de tanık olduğumuz darbe girişimine benzer çılgınlıklara da sınıfsal mücadelenin güç kazanıp öne çıkmasına da vesile olabilir ancak her ne şekilde olursa olsun, Alman ulusunun ucube “Yeşil” prangalarından kurtulacağı açıktır.

Karikatür: Brett Affrunti-Politico

[1] Alman Ordusu Ölüyor mu?

[2] Askeri Denge

[3] Birkaç Yıl İçerisinde Rus Ordusunun Tankları Tükenebilir

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanDeniz Yaşayan
Takip et:
Yeditepe Üniversitesi Gazetecilik'ten mezun oldu, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler'de yüksek lisansını sürdürüyor. Dış Haberler editörlüğüne Cumhuriyet'te başladı. Sol Haber Portalı, İleri Haber, Harici ve Gazete Duvar'da çalıştı. Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan başta olmak üzere post-Sovyet ülkelerini takip ediyor.
Önceki Makale TGC Başarı Ödülleri’ni kazananlar
Sonraki Makale Kamu diplomasisinin geleceği

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

İstanbul’un geleceği için tehlike: Kanal İstanbul

Gürsel Demirok
5 Ekim 2025
ManşetSerbest Kürsü

Irak: Kendi gölgesini arayan ülke

Metin Duyar
5 Ekim 2025
ManşetSerbest Kürsü

Çin küresel dengeleri değiştiriyor

Yıldırım Aktuğan
5 Ekim 2025
EditörSerbest Kürsü

Güzelin görülmeye olan eğilimi

Tijen Zeybek
5 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?