Perşembe, 11 Eyl 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Günlük

Bugünkü köşe yazıları

Medya Günlüğü
Son güncelleme: 8 Eylül 2025 06:11
Medya Günlüğü
Paylaş
Paylaş

Bunun adı totalitarizm-Zülal Kalkandelen (Cumhuriyet)

“Önce bir gerçeğin altını çizelim: CHP İstanbul il yönetiminin mahkeme kararıyla kayyıma devri, seçim denetimi yalnızca Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) ait olduğundan hukuksuzdur.

İstanbul il başkanlığına kayyım olarak atanan CHP’li Gürsel Tekin, pazartesi günü il başkanlığına gideceğini açıklarken CHP yönetimi il başkanının Özgür Çelik olduğunu belirtiyor.

CHP’nin 102. kuruluş yıldönümünü kutlayacağı 9 Eylül’den hemen önce gelinen bu nokta, hem parti açısından hem de Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi atmosfer açısından son derece tehlikelidir. Ana muhalefetin il başkanını, genel başkanını YSK’yi devreden çıkarıp yargı eliyle kendisi düzenleyen bir iktidar varsa, bu totalitarizmdir!

Ülkenin kurucu partisi CHP’ye bir operasyonun Saray’dan bağımsız olarak yürütülmesi olanaksızdır. Bu olay, iktidarın ana muhalefet partisini zapturapt altına almak için her şeyi yapacağının bir göstergesidir.

CHP İstanbul İl Başkanlığı’na yönelik bu darbenin, 15 Eylül’de görülecek olan CHP kurultay davasının provası olduğu tespiti de doğrudur. Özgür Özel’in seçildiği kurultayın iptal edilerek Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı‘na kayyım olarak atanması, dile getirilen bir olasılıktır. Böyle bir durumda Kılıçdaroğlu’nun kayyımlığı kabul edeceği de medyaya yansıdığına göre durum vahimdir!”

Sopa memleketi-Metin Yılmaz (Nefes)

“Bu ülkede sopa çok… Ama elde ekmek yok!

Bak şimdi sayalım:

– Yargı sopası!

– RTÜK sopası!

– TÜİK sopası!

-Enflasyon sopası!

– Döviz sopası!

– Benzin sopası!

– Doğal gaz sopası!

– Elektrik sopası!

Yani kısacası koca bir iktidar sopası vatandaşı döve döve nefessiz bıraktı.

Sabah kalkıyorsun, markette fiyat şokuyla kafana “enflasyon sopası” iniyor. Arabaya binmek istiyorsun, pompa başında “benzin sopası” patlıyor. Eve dönüyorsun, kombiyi açıyorsun “doğalgaz sopası”, ışığı yakıyorsun “elektrik sopası”.

Televizyonu açıyorsun, muhalefet ağzını açsa RTÜK sopası. Gazeteci yazsa çizse, anında yargı sopası. Enflasyonu düşük göstermek için de TÜİK sopası var, vatandaşın gözünü boyuyorlar.Milletin sırtına sopa üstüne sopa… Ama masaya gelince ekmek yok, aş yok, huzur yok!

Koskoca devlet, vatandaşa kalkan olması gerekirken elinde sopa olmuş gardiyan gibi. Oysa millet sırtına yük değil, omzuna destek bekliyor.

Ama nerdeee… Bizim payımıza yine sopa düştü.”

BTK’daki e-imza şifrelerinin havuzunu patlattılar-Tolga Şardan (T24)

“Yine, “yok artık, bu kadarı da olmaz, olamaz” denilebilecek bir meseleyle karşı karşıyayız.

Her ne kadar siyaset-yargı-devlet düzleminde gündem ilerliyor olsa da anlayanlar için vahim bir iddia çevresinde önemli gelişmeler yaşanıyor birkaç gündür Ankara’da.

Yaşananların merkezi, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu. Bilinen adıyla BTK.

Hatırlayacaksınız, kısa süre önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü elektronik imza (e-imza) skandalıyla ilgili soruşturmanın bilgileri kamuoyuna yansıdı.

Soruşturma kapsamında, bazı suç örgütlerinin ülke genelinde e-imza kullanılarak para karşılığı sahte üniversite diploması ve sürücü belgesi başta olmak üzere kıymetli evrak ürettikleri ortaya çıktı.

Savcılık soruşturmasında, e-imzası kullanılan kişiler arasında BTK Başkanı’nın da bulunduğu anlaşıldı.

Skandalın perde arkasında yaşananları Büyüteç’te aktarmıştım.

Yazının özeti, BTK’daki eksik veri güvenliğinin sürece önemli katkısının olduğuydu.

Şimdi BTK’da yeni bir olay geçen hafta patlak verdi.

İster skandal deyin ister beceriksizlik, isterseniz vahamet şeklinde tanımlayın, size kalmış.

BTK’da ülke genelinde tüm e-imza kullanıcılarının şifrelerinin saklandığı veri havuzu patlatıldı.

Kim ya da kimlerin yaptığı henüz belirlenemedi. Yaşanan olayla ilgili BTK’da idari incelemenin başlatıldığı ifade ediliyor. Kurumda ciddi bir panik havası oluştuğu haberleri geliyor birkaç gündür.

Veri havuzundaki bilgilerin başkaları tarafından ele geçilmesinin anlamı, tüm ülkede e-imza kullanarak işlem yapan elektronik imza sahiplerine ait şifrelerin çalınmış olması!

Okuduğunuz gelişme, savcılığın yürüttüğü soruşturmadaki tespitlerin epeyce ötesinde bir durum maalesef.

Her kim veya kimler e-imza şifrelerini ele geçirdiyse, elektronik imza kullanıcılarını çok sıkıntılı günlerin beklediğini belirteyim.”

Yeni bir siyaset dalgası çıkar mı?-Ahmet Taşgetiren (Karar)

“Refah’ın – Fazilet’in “Yenilikçiler”i, içlerinde ayrı bir parti kurma düşüncesi saklıyorlar mıydı?

“Milli Görüş” eksenli partiler kurulduğundan beri Refah ile en yüksek oy olarak yüzde 21 alınmış; Erbakan, Başbakan olmuş ama yine de kapatılmıştı.

Acaba daha kitlesel parti olmak ve daha yüksek oy almak mümkün olmaz mıydı? Acaba “Yenilikçiler” bunu mu düşünüyorlardı?

Fazilet Partisi’nde Abdullah Gül, Recai Kutan karşısında, Erbakan’ın iradesine rağmen aday gösterildiğinde seçimi kazansaydı “Yenilikçiler” bu parti bünyesinde daha sonra Ak Parti’de elde ettikleri kitle buluşmasını sağlayabilirler miydi?

Ak Parti kurulduğunda “Milli görüş gömleğini çıkarmak” kitlelerle buluşmak için yeni bir dil üretme düşüncesinin yansıması mıydı?

Erbakan Hoca, Ak Parti kurulduktan sonra da kendi partisinde kendi çizgisini sürdürdü. Adeta son nefesine kadar siyaset yaptı. Ama oy oranında sıçrama olmadı.

Ak Parti ise ilk seçimde yüzde 34’le birinci parti oldu, sonraları oylarını yüzde 49’a kadar çıkardı.

Şu sıralar sanki CHP de bir dönüm noktası psikolojisi içine sürüklenmiş gibi.

Geçmişte kurulu düzenin “Milli Görüş” çizgisindeki partilere yaptığını, bugünün, “Erdoğan merkezli kurulu düzen”i, CHP’ye yapıyor gibi.

O günün kurulu düzeni, Milli Görüş çizgisine “Yüzde 5’i aşma, aşarsan yakın tehlike olursun ve kapatılırsın” demişti. Kapatma davası bu gerekçeyle açılmıştı.

Bugün CHP’ye yapılan “Kılıçdaroğlu gibi ol, CHP’yi yönet, ama 13 kere yenilmeye razı ol, varlığını koru” gibi bir yaklaşımı içeriyor.

Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel çizgisi, “Refah’ın yenilikçileri”ni andırır biçimde bir “Yeni CHP” imajı üretmeye çalışıyorlar.”

Not: Başlıklara tıklayarak yazıların tamamına ulaşabilirsiniz.

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

EtiketlendiMedya
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Önceki Makale Dönülmez akşamın ufkundayız…
Sonraki Makale Yönetim de yetersiz muhalefet de

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

*Günlük

“CHP AKP’nin tuzağına düştü…”

Medya Günlüğü
10 Eylül 2025
GünlükManşet

“Ya siyasetçi olun ya gazeteci”

Medya Günlüğü
10 Eylül 2025
GünlükManşet

11 Eylül 11 komplo teorisi

Medya Günlüğü
10 Eylül 2025

Mehmet Şüküroğlu çiziyor

Mehmet Şüküroğlu
10 Eylül 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?