Sahte diploma sistemi-Murat Ağırel (Cumhuriyet)
“Bu köşeyi takip eden okurlarım hatırlarlarsa sahte diplomalar, sertifikalar ve ehliyet çeteleri ile ilgili onlarca yazı yazdım. En son 28.09.2024 tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleşen diploma skandalını yazmıştım.
Soruşturma başlatılmıştı. YÖK açıklama yaptı ve öğrenci işlerinde görevli bir kişinin şifresinin ele geçirilmesi ile 8 kişinin sahte diploma sahibi yapıldığının tespit edildiğini açıkladı. Ardından YTÜ yetkilileri ile görüştüm ve suç duyurusunda bulunduklarını belirttiler. Konunun takipçisi oldum. Katıldığım televizyon programlarında dile getirdim. Kimse inanmadı bana. İnanılır gibi değil. Defalarca uyardım. Basit bir durum olmadığının altını çizdim. Savcılık konuyu soruşturdu ve ortaya devasa bir örgüt çıktı.
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde bu olay ortaya çıktığı zaman eşzamanlı olarak Gazi Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı A.M. kontrollerde kendi adına e-imza çıkarıldığını tespit ediyor ve durumu yönetime bildiriyor. Ardından olay savcılığa intikal ediyor. Savcılık ve Emniyet’in çalışması neticesinde e-imzaların TÜRKTRUST Bilgi, İletişim ve Bilişim Güvenliği Hiz. AŞ’nin Adana bayisi üzerinden sahte kimlik kullanılmak suretiyle temin edildiği tespit ediliyor. Sonrasında ise soruşturma derinleştiriliyor.
A.M’nin kimlik bilgilerini içeren ancak üzerine Mıhyeddin Yakışır isimli kişinin fotoğrafı bulunan kimlik ile e-imzanın alındığı belirleniyor. Bu e-imza ile 4 kişiye Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 1 kişiye teknik eğitim fakültesi, 1 kişiye de mühendislik fakültesi mezunu girişi yapıldığı tespit ediliyor. Sonrasında soruşturma derinleşiyor ve aynı yöntemlerle üniversitelere kayıt yaptırıldığı tespit ediliyor. Soruşturma neticesinde Adana’daki TÜRKTRUST bayisinden 11 kişi adına sahte kimlikle e-imza çıkarıldığı tespit edilmiş ve bu yöntemle de 11 kişi adına e-imza çıkarıldığı, bu imzalar ile büyük sahteciliklerin yapıldığı tespit edilmiş ve operasyona başlanılmış. Neticesinde mayıs ayında Ankara, Adana başta olmak üzere çeşitli illerde operasyon yapılıyor ve Ankara Ulus’taki TUZEM Akademi adındaki yere operasyon yapılıyor ve 134 şüpheli gözaltına alınıyor. Soruşturma genişletiliyor. Sonrasında beyanlar ve yeni tespitler neticesinde temmuz ayında bir operasyon daha yapılıyor ve 65 kişi daha gözaltına alınıyor. İki operasyon için ayrı ayrı iddianame düzenlendi ancak sonrasında iki iddianame birleştirildi. Birleştirilen iddianameyi okuduğumuzda karşımıza basit bir sahtecilik çetesi değil, devletin kurumlarına sızmış ve stratejik kurumların yöneticilerinin e-imzalarının ele geçirildiğini öğrenmiş oluyoruz.”
Siyasi nepotizmin sonucu-Mehmet Y. Yılmaz (T24)
“Günlerdir “sahte diploma skandalı” diye konuştuğumuz şey skandal falan değil, bildiğiniz yönetim zafiyetidir.
Türkiye’nin iyi yönetilmediğinin göstergesidir.
Ülkeyi neredeyse çeyrek yüzyıldır yönetmekte olan zihniyetin yol açtığı kurumsal çöküşün işaretidir.
Siyasi nepotizmin sonucudur.
Ortaya çıkıyor ki bir çete, devletin önemli kurumlarının sistemlerine sızabilmiş, yöneticilerin elektronik imzalarını kopyalayabilmiş.
Bu sahtecilik denilip geçiştirilecek sıradan bir suç değil.
Bu çete resmen devlete darbe yapmış; devlet kurumlarının sahip olduğu yetkiyi kullanmış.
Bütün bunlar olurken devletimizin siber güvenliğini sağlayacak kurumlar neredeymiş diye sorabilirsiniz tabii.
Bu soru ile birlikte tahtaya da vurun, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün kurumlarını felç edecek bir siber saldırıya uğramadığımız için!
Cumhurbaşkanlığı’na bağlı bir Siber Güvenlik Başkanlığı var; bu yılın başında kuruldu.
Başkanlığın görevi Siber Güvenlik Kurulu’nun aldığı kararları uygulamak.
Kurulun başkanı tabii ki Recep Tayyip Erdoğan.
Ekonomi konusunda uzman olduğu gibi bu konuyu da biliyor belli ki.
Bir de 2024 yılında açıklanan “yol haritaları” var: Ülkenin bilgi altyapısının korunmasını geliştirmeyi ve siber tehditlere karşı ulusal hazırlığı artırmayı amaçlıyor.
Bu Başkanlık, Türkiye’de siber güvenlik alanında bütüncül politikaların oluşturulması ve kurumlar arası koordinasyonun sağlanmasını gerçekleştirecek.
Her düzeyde siber istihbarat ve siber mukavemet kapasitesinin geliştirilmesini hedefleyecek.
Siber Güvenlik Başkanlığı’na kuruluş sırasında 135 kişilik kadro ihdas edildi.
Bunların 14’ü üst düzey yönetici, 3’ü şube müdürü, 4’ü mali hizmet uzmanı, 16 daktilograf, 6 memur, 15 koruma ve güvenlik personeli, 5 mütercim, 5 avukat, 15’i hizmetli.
Bu kadroların içinde “asıl işi yapacak olan” tekniker, programcı, çözümleyicilerin sayısı ise 30.
135 kişiden oluşan Başkanlığın yüzde 29,6’sı asli işlerle uğraşacak, kalan yüzde 70,4’ü ise yönetim ve yardımcı hizmetleri yerine getirecek.
Siber Güvenlik Başkanlığı’nın internet sitesine ulaşamadım.
Artık nasıl bir güvenlik altına aldılarsa, bulunamıyorlar.”
EYT’liler dikkat! Emekli maaşınız iptal olabilir-Mehmet Akit Cenkci (halktv.com.tr)
“Merhaba Kıymetli Okuyucularım,
Emeklilik, bir ömür boyunca dökülen terin, tutulan hesabın yazısıdır. Ama artık bu yazıya çoğu zaman bir satır iptal notu ekleniyor.
Kimi zaman e-Devlet ekranında bir uyarı, kimi zaman SGK’dan gelen bir tebligat, kimi zaman da bankamatikten maaş alamadığınızı fark ettiğiniz o soğuk sabah…
Emekliliğinizin sona erdiğini, size kimse yüksek sesle söylemiyor. Ama hayatınızda yankılanan sessizlik bunu size bağırıyor.
EYT yasası çıktığında milyonlarca insan için “umut” kapısı aralandı. On yıllardır bekleyen emekçiler, ilk defa maaş alma hayaline kavuştu.
Kimisi 25 yıl sonra bir nefes aldı. Kimisi, artık yaş engeline takılmayacağı için torununa az da olsa harçlık verirken utanmayacaktı.
Ama şimdi aynı insanlar, bir sabah e-Devlet’e girdiğinde bir uyarı mesajıyla karşılaşıyor:
“Maaşınız durduruldu. Yersiz ödeme nedeniyle tarafınıza borç çıkarılmıştır.”
Sebep ne mi?
Birçok vatandaşın bilmediği veya farkında bile olmadığı nedenler.
Sigortalılık çakışmaları… Aynı dönemde birden fazla işyerinde çalışıyor gösterilme.
Sahte işyerlerinden sahte hizmet girişleri.
18 yaş altı dönemde, aile işyerinde göstermelik sigortalılık.
Ya da başkasının prim günlerinin sehven sizin dosyanıza işlenmesi…
Kimi zaman kasıt var, kimi zaman sistem hatası… Ama fark etmiyor.
SGK dosyanıza baktı mı, iptal kararı çıkar mı, maaşınız kesilir mi, işte bunu asla önceden bilemiyorsunuz.
Bir vatandaş yıllar önce belediyede çalışmış, ama aynı ayda özel bir şirkette de sigortalı gösterilmiş. Şirket, muhtemelen yanlışlıkla o döneme kayıt açmış. Şimdi SGK, “aynı dönemde birden fazla sigortalılık var” diyerek tüm maaşı iptal ediyor.
Başka bir vatandaş 17 yaşında babasının yanında gösterilmiş. Şimdi SGK diyor ki: “18 yaşından önce sigorta geçerli değil.”
Bir başkasının prim günü kendi hanesine yazılmış; haberi yok. Ama onunla emekli olmuş. Şimdi SGK hesap soruyor: “Bu primi nasıl kazandın?”
Tüm bunlar birikiyor.
Maaşınız bir kalemde kesiliyor.”
İşin çivisi çıkmış-İbrahim Kiras (Karar)
“Türkiye bugünlerde yine büyük bir skandalı konuşuyor. Hepimizi şoke eden olay üst düzey bürokratların e-imzaları ele geçirilerek yüzlerce -belki de binlerce- kişiye sahte diploma düzenlendiğinin ortaya çıkması.
LGS sınavıyla ilgili tartışmalar henüz bitmeden gündeme gelen bu konu eski skandalları unutturacak kadar vahim.
Öyle ki olayla ilgili olarak göz altına alınan şüphelilerden birinin verdiği ifadeden “400 kişinin ‘profesör’ ve ‘doçent’ unvanı alarak üniversitelerde görev yaptığını” öğrendik. Şüpheli şahsın beyanına karşılık yetkililer ise 400 sayısının doğru olmadığını açıkladılar. Demek ki hepsini saymışlar, doğru sayıyı biliyorlar. Olayın bu derecede kontrol altında olduğunu öğrenmek milletin içini ferahlatmıştır herhalde!
Ne var ki bu önemsiz diploma yolsuzluğunun çorap söküğü gibi gerisi de geldi hemen. Birçok kurumda benzer sahtekarlıkların yapıldığı anlaşıldı. Bir dokun bin ah işit demiş eskiler. Diploma yolsuzluğu duyulur duyulmaz arka arkaya her yerden ses gelmeye başladı.
Mesela e-imza kullanılarak değiştirilen sınav sonuçları da varmış. Bu yolla kimi parayı bastırıp ehliyet almış, kimi diploma. Kimi doktor olmuş kimi mühendis.
Vatandaşlık karşılığı konut satışlarında da sahte raporlarla binlerce yabancıya vatandaşlık verilmiş.
Yasa dışı yollardan gelen kaçak göçmenlere sahte lise ve üniversite diploması ile ikamet izni düzenlenmiş.
Hatta, insan şaşırmayı unutuyor bazen, Konya’da 4 imamın sahte diploma ile görev yaptıkları anlaşılmış.
Özetle, kurumlarımız adeta “yol geçen hanı” olmuş.
Görevi siber güvenliği sağlamak olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanının e-imzası bile çetelerce ele geçirilmiş.
Kişisel Verileri Koruma Kurulu (KVKK) diye geniş yetkileri olan bir kurumumuz var bizim üstelik. Birkaç ay önce de Siber Güvenlik Başkanlığı adıyla yeni bir kurum daha ihdas edildi.
Böylesi anlı şanlı kurumlarımız varken, dijital devlet alt yapısının kevgire dönmesinin makul bir açıklaması var mı?
Hatırlayacak olursanız, KARAR.’da birkaç yıldır dijital devlet verilerinin güvenliği konusunda çok sayıda haber yaptık. Mesela 85 milyonun kimlik bilgileri yıllardır elden ele dolaşıyor. Bu veri hırsızlığını inkar etmek dışında bir şey yapmadı yetkili kurumlar.”
Bu rejime Mıhyeddin yakışır: Torbacı akademiyi ele geçirmiş-Timur Soykan (BirGün)
“Devletteki üst düzey yöneticiler adına sahte e-imza çıkararak üniversite, lise diploması, ehliyet ve pek çok belge üreten çetenin faaliyetleri, Türkiye’nin en büyük skandallarından biri olarak tarihe geçti. Sistemdeki büyük zaaf ve çete faaliyeti sonucunda yüzlerce kişi, hukuk, inşaat mühendisliği, işletme, bilgisayar mühendisliği, eczacılık, gıda mühendisliği, mimarlık diplomaları aldı. Tam sayı bilinmiyor. Ayrıca üniversite ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın sistemlerine sızılarak not ortalamaları değiştirildi. Bununla da bitmiyor; profesör, doçent ve akademisyenlerin sahte diplomalar aldıkları öne sürülüyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iki iddianamede çetenin, Milli Eğitim, YÖK, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Göç İdaresi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı gibi çok sayıda kuruma e-imza ile sızdığı ve belge ürettiği anlatılıyor.
Muz cumhuriyetinde bile olmayacak bu olaydaki bir kişinin portresi, Türkiye’nin halini özetliyor.
Adı; Mıhyeddin Yakışır. 29 yaşında. Adana Seyhan’da yaşıyordu. Ortaokul mezunu. Uyuşturucu bağımlısı, torbacı. Polis tarafından aranıyor ve firari.
İşte bu kriminal kişi, fotoğrafının yapıştırıldığı sahte kimlikle şu kişilerin e-imzasını cebinde tutuyor:
Gazi Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı Ahmet Mavi.
• Ege Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı Diploma Hizmetleri Şube Müdürü Adem Akış.
• Süleyman Demirel Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı Emrah Gülcemal.
• Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı personeli Hidayet Demir.
• Atatürk Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yakup Bayoğlu.
Torbacı bunlarla da yetinmemiş, narkotik şube başkomiseri bile olmuş. Mıhyeddin Yakışır’ın fotoğrafı yapıştırılarak Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı’nda Başkomiser Samet Dede’ye ait sahte kimlik çıkartılmış ve bu kimlikle e-imza almış.”
Not: Başlıkları tıklayarak yazıların tamamına ulaşabilirsiniz.
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: