Szymanski, gösterişsiz oynadığı için fark etmediğimiz, “ağlamadığı” için ona yapılan sert faulleri yok saydığımız biyonik adam.
Basketbolda istatistik olmayan ama istatistik yaptıran hareketler vardır; işte Szymanski bunların futboldaki karşılığıdır.
Çok hızlıdır, her topa koşar çoğu zaman yakalar ve rakibi bozar, arkadaşlarının topu kapmasını sağlar. Hücumda devamlı rakip ceza sahası içindedir. Rakip defansın dengesini ve dikkatini bozar.
Bence Fenerbahçe’de istatistik yapan her oyuncu bunun yarısını Szymanski’ye borçludur.
Çok mücadele eder ama az kart görür, çok hızlıdır rakibin baskın ataklarında defansın eksik kalmasına izin vermez.
Geçen yıla göre hoca hücum değil “box to box” oynattığı için gol ve asist sayısı düşse de takımın en vazgeçilmez oyuncusudur.
Çevik olduğu için çok top kapar, rakipleri onun durdurmak için futbol dışı sertliğe başvurur; bu durum giderek ağırlaşıyor.
Neredeyse yapılan her müdahale faul ve kart ama iyi niyetli “zırlamıyor”, çevik, sakatlanmıyor ama sahada Szymanski’ye karşı ağır bir zulüm uygulanıyor.
Fenerbahçeli Szymanski’ye karşı rakip takım oyuncularının sistemli ve bilinçi kasaplığını teşhir etmeli.
Birileri gibi sürekli “ağlamadığı” ve terbiyeli olduğu için hakkını yedirmeyelim.
Bundan sonra ona yapılan sert fauller sosyal medyada günlerce gündem olmalı.
Fotoğraf: fenerbahce.org