Ligin adil ve temiz olduğuna ne kadar inanıyorsam, Mou ve Fenerbahçe’nin başarısız olduğuna o kadar inanıyorum.
Ne medyadaki güdümlü yorumculara ne Trio’ya ne Fırat’a ne yayıncıya ne hakemlere ne de TFF’ye güveniyorum.
Yok o penaltıydı, bu değildi tartışması bile anlamsız; dün akşam GS olsa 4 penaltı alır, rakibinin attığı 2 gol de faul gerekçesi ile iptal edilir ve maçı kazanırdı.
Dün akşam artık Fenerbahçe’ye karşı klasikleşen bir hakem yönetimi vardı, rakibine inanılmaz bir hoşgörü Fenerbahçe’ye ise müthiş bir kin, Fenerbahçeli futbolcu üflese faul ama rakibe tekme tokat serbest.
Peki, aynı takımların Fenerbahçe’ye karşı ölüm kalım maçı oynarken GS’ye karşı “Pollyanna” oynamasına ne demeli?
Bu lig adil demek için ya aptal ya da art niyetli olmak gerekir.
Türk futbolunun artık “atandığını” herkes biliyor.
Avrupa’da geçtiğin rakibini Türkiye’de geçirtmiyorlar.
Sorun çok açık belli, arayışımız çözüme ilişkin, konu futbolcu veya hoca değil, adalet sorunu.
Kısır döngüye girdik: Her yıl dünyanın en iyi hocalarını ve en iyi futbolcularını getir, sahada alın terin çalınsın, taraftar takıma küfretsin, ertesi sene aynı şey tekrar etsin.
Çözüm lazım, radikal, her şeyi göze alan, geri adım atmayan, gerekirse ligden çekilecek bir irade.
Bu yönetim sportif olarak yapılması gereken her şeyi yapmış ama asıl soruna çözüm olamamıştır. Korkaklık ve geri çekilme kurumsal kültürümüz haline geldi.
Sorun belli, çözecek yiğit gerekiyor, bu yönetimden umut yok.
Görsel: T24
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: