Aydın Sezer, Gazete Duvar adına Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Aleksey Yerhov’a Batı’nın yaptırımları ve Türk-Rus ilişkileriyle ilgili sorular iletti. Rus Büyükelçi, sorulara verdiği cevaplarda, yaptırımların Rusya’ya geri adım attıramayacağı ve bu arada Türk iş insanlarının siyasi konjonktür ve duyguların etkisinden koruması gerektiği yolundaki görüşlerini dile getirdi.
-Bu yaptırımlar Rusya’yı nasıl etkileyecek? Yaptırımlar Rusya’ya geri adım attıracak mı? Ben, Rusya ekonomisini dikkatle takip eden birisi olarak yaptırımların olumsuz sonuçlarıyla karşı karşıya kaldığında ne yapılacağını merak ediyorum.
-Yaptırımlar Rusya’ya geri adım attıramayacak. Kötülüğümüzü isteyenleri sevindirecek sonuçlar olacak, bunlar şu anda var ve daha da olacak. Zor günler geçireceğiz. Ama durum, sözüm ona “uygar dünyanın” Rusya’ya arkasını döndüğü ve onunla bütün diplomatik, ticari, iktisadi ve insani ilişkilerini kopardığı 1917 Devrimi’nden sonra olduğundan daha zor değil. Ülkenin üçte birinin yıkıntılar altında bulunduğu, fabrikalar ve tarlalarda o dönemin Nazileriyle kanlı muharebelerin neticesi olarak kaybettiğimiz milyonlarca el ve beyinden yoksun kaldığımız II. Dünya Savaşı’ndan sonra olduğundan daha zor değil.
O zaman ayakta kaldık, şimdi de ayakta kalacağız. Benim ümitlerim, halkımızın yaratıcı yetileri, onun emekçi ve mucit, savaşçı ve öğretmen yetenekleri üzerinde yükseliyor. Eminim, Rusya’nın içinde, toplumumuzun bağrında, üretici ve manevi bir temel; güçlerimizi açığa çıkararak, artık ne Rolls Royce ve Mercedes almaya, ne de bizi çıkararak cezalandırmak istedikleri “Eurovision” ve “toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi” gibi düşkün ve ahlaksız Batı eğlencelerine ihtiyaç duymayan bir ülkeyi inşa etmemize olanak sağlayacak bir destek bulabileceğiz. Tersine, yaptırımların bize yararlı olacağına inanmak geliyor içimizden.
-Rusya’da iş yapan, orada yatırımları olan ve özellikle turizm alanında çalışan Türk iş insanları büyük bir panik ve endişe içindeler. Onlara ne söyleyebilirsiniz? Somut önerileriniz olabilir mi?
-Türk iş insanlarını anlıyorum. Ben de Rusya-Türkiye ilişkilerinin gelişmesi için çok çaba gösterdim; çok fazla kuvvet, çok değerli zaman ve yaratıcı enerji harcadım. Hepimizin böylesine ümitler bağladığımız ve bağlamakta olduğumuz ortak davamızın geleceği için bugün ben de endişeliyim. Hasımlarımızın, uzun yıllar boyunca harcanan emekle tesis ve tahkim ettiğimiz, karşılıklı yarar getiren ilişkileri yıkmak için hangi çabaları gösterdiklerini de çok iyi biliyorum. Onlara ne? Rusyalı turistlerin güneşli Antalya’ya akışının durmasından hiçbir şey kaybetmeyecekler, onların iş insanları, Türkiye’nin tarımsal ürünlerinin Rusya’ya ihracatının kesilmesinden sadece kazanç sağlayacaklar. Ve herhalde, Türk inşaat şirketleri artık Rusya pazarında çalışmayacak olsalar da çok sevinirlerdi; bakın, Türkiye de zayıflayacak, ona irademizi dikte etmek kolay olacak, derlerdi.
Bu nedenle, Türk iş insanlarına sesleniyorum: Bilgelik gösterin, provokasyonlara kapılmayın. İşinizi siyasi konjonktür ve duyguların etkisinden korumak için çaba gösterin, bunlar hızla geçer gider; oysa bir şeyleri yeni baştan inşa etmek büyük para ve çaba gerektirir. Sorduğunuz somut öneriler benim açımdan bunlardır.
-Akkuyu Nükleer Santrali’nin 2023’te işletmeye alınması, Rusya’ya uygulanan yaptırımlar yüzünden gecikir mi? Ne dersiniz?
-Akkuyu Nükleer Santrali’nin başlatılmasını şüphem yok ki belirlenen tarihte, yani 2023’te sizinle beraber kutlayacağız. İnşallah.
Aydın Sezer’in Notu: Sayın Büyükelçi Türkiye – Rusya ilişkilerinin güncel durumuna yönelik sorularımıza yanıt vermedi. Anlayışla ve saygıyla karşılıyorum.
