ABD’de yaşayan Ermeniler tarafından yayımlanan Asbarez gazetesinde Harut Sassounian imzasıyla çıkan yorumda Rusya-Ukrayna savaşının Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye’ye yansımaları değerlendirildi. Yazının geniş özeti şöyle:
Ukrayna’daki savaş giderek daha fazla yıkıma ve can kaybına yol açarken, dünyadaki çeşitli ülkeler, özellikle de Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye politikalarında, açıklamalarında ve uluslararası örgütlerde verdikleri oylarda zor seçimler yapmak zorunda kaldı.
Tutarsız politikalarıyla ilgili kaygılara rağmen ne Rusya’nın ne de Batı’nın Türkiye’yi karşı kampa itmek istemediği açık. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı İbrahim Kalın CNN’e şatafatlı bir üslupla Batılı ülkelerin Türkiye’den Rusya ile bağlarını korumasını istediğini söyledi ki bu zayıf bir olasılık. Erdoğan’ın “Ne Ukrayna’dan ne de Rusya’dan vazgeçeriz” dediği bildiriliyor. Buna “stratejik belirsizlik” deniliyor.
Savaşın Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye’ye yansımalarına ilişkin analizim aşağıda. Belirsiz pozisyonlarını korumayı başarabilecekler mi yoksa tökezleyecekler ve hassas dengeyi bozacaklar mı?
Önce söz konusu üç ülkenin çatışmayla ilgili olarak kullandıkları oylarla başlayalım. İlk oylama, üç ülkenin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nde 25 Şubat’ta yapıldı. Rusya’nın Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ve Bakanlar Komitesi üyeliğinin askıya alınmasıyla ilgili tasarıya 47 üyeden sadece Rusya ve Ermenistan karşı oy kullandı. 42 ülke olumlu oy verdi. Azerbaycan oylamaya katılmadı, Türkiye çekimser kaldı.
Ukrayna meselesinin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin gündemine alınıp alınmamasıyla ilgili ikinci oylamada 28 Şubat’ta yapıldı. 47 üyeden 29’u olumlu oy kullandı, Ermenistan dahil 13 üye çekimser kaldı. Olasıdır ki Rusya Ermenistan’ın bu tavrından hoşnut kalmadı. Diğer taraftan, Ermenistan’daki Ukrayna Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Denis Avtonomov hükümetinin bu oydan memnuniyet duyduğunu açıkladı. Daha da önemlisi, İnsan Hakları Konseyi 4 Mart’ta Rusya’nın Ukrayna’daki hak ihlalleriyle ilgili soruşturma açılmasıyla amacıyla oylamaya gitti. 32 üye olumlu oy verdi, Ermenistan dahil 13’ü çekimser kaldı. Azerbaycan ve Türkiye Konsey’e üye değil.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2 Mart’ta kabul ettiği karar tasarısıyla Rus askerlerinin Ukrayna’dan çekilmesini istedi. 141 ülke “evet” dedi, Ermenistan dahil 35 üye çekimser kaldı, Türkiye olumlu oy kullandı, Azerbaycan oylamaya katılmadı.
Oylar bir yana, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın ülkesinin Rusya ile askeri ve siyasi ittifakı ile Batı ile iyi ilişkiler koruma arasındaki dengeyi korumak gibi zor bir görevi var. Paşinyan 2 Mart’ta temkinli bir açıklama yaparak, yaşananlardan üzüntü duyduklarını, Rusya-Ukrayna görüşmelerinin verimli geçeceği ve diplomasinin ateşkesi sağlamayı başaracağını umduğunu söyledi.
Azerbaycan’ın da iki kampta ayağı var. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski Azerbaycan’ın beş milyon dolar değerinde tıbbi yardım sağlamasını, Ukrayna’daki Azerbaycan’a ait istasyonların afet hizmetlerinde kullanılan araçlara ücretsiz benzin verme kararını övdü, yani Azerbaycan’la Rusya’nın müttefiklik anlaşması imzalamasından sadece günler sonra. Azerbaycan, tıpkı Ermenistan ve Türkiye gibi Rusya’ya yaptırım uygulamadı. Buna karşılık, Ukrayna 2020 yılındaki Karabağ savaşında Azerbaycan’ı siyasi ve askeri açıdan desteklediği, bölgedeki iki bin Rus barış gücü askeri Ermenilerin güvenliğini sağladığı için Karabağ hükümeti Ukrayna’nın Rusya kontrolündeki Donetsk ve Lugansk bölgelerinin “bağımsızlık” kararını tanıdı.
Türkiye, Rus yatırımlarını, doğal gazını ve turizmden elde ettiği geliri kaybetmemek için Rusya’ya uygulanan yaptırımlara katılmayan tek NATO ülkesi oldu. 1 Mart’ta Erdoğan sürpriz bir şekilde, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline katıldığı için Batı’nın yaptırımlarına hedef olan Belarus’la ticaretin geliştirilmesi anlaşmasını onayladı. Diğer yandan Türkiye, 2936 tarihli Montrö Sözleşmesi uyarınca bazı Rus savaş gemilerinin Boğazlar’dan geçişini engelledi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Türkiye’nin kararını övse de iki ülke ilişkilerindeki soğukluk sürüyor.
Beş Türk SİHA’sının Rusya tarafından düşürülmesinden sonra Ukrayna Türkiye’den Rus askeri konvoylarını hedef alan yeni SİHA’lar almayı planlıyor. Diğer yandan, Rusya’dan S-400 füzeleri alması üzerine ABD Türkiye’ye yaptırım uygulamış ve F-35 savaş uçaklarını almasını engellemişti.
1 Mart’ta New York Times’ta Carlotta Gall imzasıyla yayımlanan makalede Ukrayna’nın işgalinin Erdoğan’la Putin arasında sürtüşme yarattığı belirtildi. Gall, savaşın başlamasından saatler önce iki Türk uçağının diplomatik personelle Kiev’deki diğer Türk vatandaşlarını tahliye etmek amacıyla Ukrayna’ya indiğini ancak uçakların ve grubun mahsur kaldığını, Erdoğan’ın yeterince çabuk davranmadığı gerekçesiyle ülkesinde eleştirildiğini yazdı.
Türkiye’nin savaşta tarafsız kalmasına rağmen Ukrayna’daki üç Türk fabrikasıyla dört deposu savaşta Rusya tarafından yok edildi. Londra’da yayınlanan Arap gazetesi Ray el-Youm’a göre bu fabrikalar cephane ve küçük bomba üretiyordu. Aynı gazeteye göre, Bayraktar SİHA’larının parçalarını üreten büyük bir fabrika da vuruldu. Ukrayna’daki fabrikalar Türk drone’ları için motor ve diğer kritik parçaları sağlıyor.
Rusya-Ukrayna savaşı uluslararası düzenin kurallarını bozdu ve Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye gibi çok sayıda ülkeyi iki taraftaki çıkarlarını hassas bir şekilde dengelemeye uğraşmaya zorladı.