Bakü’de bir araya gelen Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Romanya Enerji Bakanı Sebastian Ioan’ın enerji iş birliğini genişletme üzerine mutabakata varması, Karadeniz’de başta LNG olmak üzere birçok ticari projeyi gündeme getirdi.
AB’nin yeşil dönüşüm fonlarıyla özellikle elektrik üretiminde kendine yeterliğini artıran Romanya’nın Azeri gazını Avrupa ülkelerine taşımak istemesi ile ‘Bu durum Azerbaycan için hangi fırsatları yaratır?’, ‘Bu projeler uygulamaya geçebilir mi?’ ve ‘Ankara ile Moskova’nın tepkisi ne olur?’ sorularını irdeledik…
Aliyev, Romanya Enerji Bakanı Burduja’yı kabul etti. Toplantıda Azerbaycan ve Romanya arasında stratejik ortaklık ilişkileri teyit edildi ve iş birliğinin her yönde genişlediği ifade edildi. Görüşmede iki ülke arasında enerji sektöründe ciddi ilerlemeler kaydedildiği ve geçen yılın ticaret cirosunun bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 30 artarak 670 milyon dolara ulaştığı vurgulanırken, Azerbaycan’dan doğal gaz ve Karadeniz üzerinden Romanya’ya yeşil enerji ihracatı konularında görüş alışverişinde bulunuldu.
Bakü ve Bükreş hükümetleri arası ilişkiler daha sonra Karma Komisyon’un 8. Toplantısı’nda ele alındı. Burada Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR), Bükreş’le gaz tedarikine ilişkin imzalanan sözleşmeyi 2026 yılına kadar uzatmaya hazır olduğunu açıkladı. Nitekim geçen yıl SOCAR ve Romanya’nın ROMGAZ şirketi arasında Azerbaycan gazının tedariki konusunda bir anlaşma zaten imzalanmıştı. Azerbaycan’ın yıllık ihracat hacminin bir milyar metreküpe çıkarılması, bunun bir kısmının da Moldova’ya aktarılması planlar arasında yer alırken, bu hacim artışının Azerbaycan’dan Romanya’ya bugün tedarik edilen yaklaşık 185 milyon metreküp gazın da artmasına sebep olacağı beklentisi var. Böylece Romanya, Azerbaycan gazının Orta Avrupa’ya açılan penceresi olma arzusunda.
Azerbaycan henüz kendi topraklarında sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) üretimi gerçekleştirmese de iki ülke iş birliğini artırmak istiyor. Nitekim SOCAR, alım-satım anlaşmalarıyla LNG piyasasında önemli bir aktör. Azerbaycan, Romanya ve Gürcistan’ın daha önce üzerinde anlaşılan bir projesi sayesinde Bakü’nün Gürcistan üzerinden LNG ticaretini artırması söz konusu olabilir. Üç ülke, 2008’den bu yana SOCAR’ın petrol yükleme terminalinin de yer aldığı Gürcistan’ın Kulevi Limanı’nda bir LNG tesisi kurmak için anlaşmıştı. Bu konu, Bakü’deki son toplantıda bizzat Romanya Enerji Bakanı tarafından dile getirildi ve bu projenin Avrupa Birliği’nden (AB) destek alabileceğinin de altı çizildi. Romanya, Köstence Limanı’nı bir taşıma merkezi haline getirmek, bunun için de Bakü, Batum ve Poti limanlarının entegrasyonunu sağlamak istiyor. Böylece her iki ülkenin çıkarları birbirini tamamlıyor.
Tüm bu ikili görüşmelerde ele alınan planların akıbetini ve olasılıkları değerlendirmek için Romanya’nın potansiyeline bir bakmak gerekiyor.
Romanya’da ekonomi ve güvenlik politikalarının anahtarı durumundaki enerji sektörü, kömür, doğal gaz, nükleer, hidroelektrik gibi oldukça çeşitli bir kompozisyona sahip. Son yıllarda rüzgar ve güneş enerjisine de bir hayli yatırım yapan Bükreş’in özellikle rüzgar enerjisinde önemli bir büyüme kaydettiği biliniyor. Bunun yanı sıra Cenavoda Nükleer Enerji Santrali’ndeki (NES) iki nükleer reaktörle elektrik üretiminin yüzde 7,5’lik önemli bir bölümünü karşılayan Romanya’da elektrik üretiminin kalan yüzde 35,1’i su, 18,1’i kömür, 15,1’i hidrokarbon, 15,9’u rüzgar ve 7,5’i güneşten ve 0,8’lik bir kısmı da biyokütleden karşılanıyor. Romanya, bölgedeki doğal gaz pazarında kendisini önemli bir yerde konumlandıran önemli bir rezerve de sahip.
Elektrik tüketimini 2023’ün ilk 5 ayında 2022’ye kıyasla yüzde 7,5 azaltan Romanya’da Cenavoda NES’in yanı sıra 208 hidroelektrik santrali ve pompalama istasyonu da bulunuyor. Romanya’nın enerji piyasasında başı çeken şirketlerin ise çoğu ise devlete ait: Nuclearelectrica, Hidroelectrica, Termoelectrica, Hunedoara Enerji Kompleksi ve Oltenia Enerji Kompleksi.
Ulusal Enerji Düzenleme Kurumu’na (ANRE) göre Romanya’nın 2022’deki enerji üretimi 53 TWh olarak gerçekleşirken; ihracatı 4,6 TWh, ithalatı 5,9 TWh, hanehalkı tüketimi 13,5 TWh, hanehalkı dışı tüketimi de 36,7 TWh olarak kayda geçti. Ürettiği elektriğin yüzde 40’ını yenilenebilir kaynaklardan sağlayan Romanya, bunun da yüzde 27’sini hidroelektrikten, yüzde 10’unu rüzgardan, yüzde 2’sini fotovoltaikten ve yüzde 0,6’sını da biyokütleden elde ediyor. Öte yandan Romanya, AB’nin sera gazı emisyonunun azaltılması için 10 üye ülkesine tahsis ettiği 15,7 milyar dolarlık Modernizasyon Fonu’nu kullanarak yenilenebilir enerji üretimini her geçen gün güçlendiriyor. Karbondan arındırma hedeflerini 2050’den 2030 gibi ön bir tarihe çekerek dönüşüm sürecini hızlandıran Bükreş, Cenavoda NES’teki Ünite 3 ve 4’ün tamamlanması, Ünite 1’in yenilenmesi, yenilenebilir enerjiye “geçiş” için diğer fosil yakıtlara kıyasla farklı değerlendirilen doğal gazda üretimi ve ticareti artırmasıyla birlikte kömür üretimin 2023’te yüzde 12,5 oranında azalmasını da sağladı. Romanya 2030’lara girerken tüm bu enerji kompozisyonuna en az 7 GW’lik bir kapasite daha eklemek istiyor. Bunun 3,7 GW’sinin güneş enerjisinden karşılanması bekleniyor. Diğer taraftan Rumen rüzgar enerjisi üretiminin AB ülkeleri arasında ilk 5’te ve kullanımında ise ilk sırada olduğunun altını çizmek gerek. Bükreş, bu altyapısını önümüzdeki 5 yıl içinde 2 milyar avroluk bir yatırımla 1,4 GW’lik rüzgar santrali kurarak daha da güçlendirebilir. Şu anda kurulu rüzgar santrallerinin yaklaşık 3 GW’lik bir kapasitesi olduğu ve bunun da elektrik tüketiminin yüzde 10’unu karşıladığı düşünülürse bu oldukça önemli bir rakam. ANRE’ye göre Romanya, eğer bu planlar hayata geçirilebilirse, AB’nin rüzgar ve güneş enerjisi merkezi olabilir.