Uzaydan alınan görüntülerden anlaşıldığı üzere Ay’ın gerçek rengi gridir.
Çoğunlukla oksijen, silisyum, magnezyum, demir, kalsiyum ve alüminyumdan oluşan yüzeyi, Ay’a bu rengi verir. Hâl böyleyken Dünya’dan bakıldığında Ay, farklı zamanlarda farklı renklerde görünür. Bunun temel sebebi, Ay’dan yansıyan farklı dalga boylarındaki ışınların atmosferden geçerken farklı miktarlarda soğrulması ve saçılmasıdır.
Örneğin ufuk çizgisi hizasındayken Ay’dan yansıyan ışığın atmosferde aldığı yol uzar, dalga boyu kısa olan mavi ışığın neredeyse tamamı saçılır ve Ay, kırmızı-turuncu renkte görünür. Diğer taraftan gökyüzünde yükseldikçe Ay’dan yansıyan ışığın atmosferde aldığı yol kısalır. Böylece atmosferik bozulmanın etkisi de azalır ve Ay, sarı renkte görünür.
Benzer şekilde Ay’ı tutulmalar sırasında genellikle kırmızı renkte görürüz. Bunun sebebi de yine Ay’dan yansıyan ışınlardan mavi renkte olduğu gibi daha kısa dalga boylarındaki ışınların saçılması ve kırmızı gibi daha uzun dalga boylarındaki ışınların Dünya atmosferinden kırılarak geçebilmesidir. Ayrıca büyük orman yangınları ve volkanik patlamaların yaşanması durumunda atmosfere yayılan parçacıklar da Ay’ın kırmızı tonda görünmesine neden olabilir.
Sonuç olarak atmosferin gaz yoğunluğu ve ışınların geliş açısı, Ay’ın Dünya’dan farklı renklerde görünmesine yani yerden görülen renginin değişmesine sebep oluyor. Bu değişim, İtalyan fotoğraf sanatçısı Marcella Giulia Pace’in on yıl boyunca çektiği dolunay görselleri ile de kayıt altına alınmış. Kırk sekiz farklı renkte görünen Ay fotoğraflarıyla oluşturulan görsel büyük beğeni topluyor.
(Dr. Elif Ebren Kaya, bilimgenc.tubitak.gov.tr)
Fotoğraf: science.nasa.gov