Dr. Nevin Sütlaş

1959 yılında Adapazarı’nda doğdu, İstanbul Üniversitesinde Tıp doktoru, Bakırköy Akıl Hastanesinde Nöroloji Uzmanı oldu ve aynı hastanede 30 yıl eğitim görevlisi hekim olarak çalıştı. Beynin damar ve enfeksiyon hastalıkları, yoğun bakım, hasta beslenmesi, açlık grevi/ ölüm orucu ve Multipl Skleroz konularında çalıştı. Sağlık sisteminin özelleştirilmesi sürecinde uğradığı mobing yüzünden 2016 yılında aktif meslek yaşamını sonlandırdı. Beyin ile ilgili bilimsel bilgiler temelinde topluma yönelik kitaplar yazmayı sürdürüyor. Florida'da yaşıyor. Web sayfası: http://www.nevinsutlas.net/index.html Elektronik posta: calisal01@yahoo.com
Takip et:
178 Makale

Kapının ardındakini görmek (2)

Avustralyalı dahiliye uzmanı Marshall, mide ülserine stresin değil bir mikrobun neden olduğunu söylediğinde dikkate alınmayınca bir çılgınlık yapıyor…

Kapının ardındakini görmek…

Babam çoğunlukla bir kaşık karbonat karıştırdığı suyu içerdi. Yetmezdi, kireç görünümlü bazı şuruplar içerdi. Yetmezdi, başka şeyler de…

Gözünle gördüğüne bile güvenme

Dört kardeş kendi yuvalarımıza çoktan uçmuştuk. Bir yaz akşamı karnıyarık yaptım bahanesiyle annem gene hepimizi toplamıştı. Kardeşim Sevim…

Bacağını istemeyen adam…

Beyaz ırktan, oldukça dinç görünümlü, çok da yakışıklı genç bir adam hakkında bir belgesel izledim. O sıralar epeyce…

Ele verir talkını kendi yutar…

Bir tanıdığım kanseri nasıl yendiğini anlatıyordu. Anlattıklarından daha fazlası ilgimi çekti. İlginin ipi çekilince ortalığa neler neler saçıldı...…

Olmak ya da sahip olmak

Bu başlığı Tunç Soyer’in cezaevinden yazdığı mektubun içeriğinden çalıntıladım... Mağduriyet mektubunda sahip olduğu mal mülk sayesinde kendisini oldum…

Ali Kültür Sanat Merkezi

Florida’da yaşadığım bölgede olan Ali Kültür Sanat Merkezi'nden bahsedeceğim de bahanesini bulamadım. Bakalım okuyunca siz ne diyeceksiniz.  Bu…

“Şifa” niyetine zehir

Bin dokuz yüz altmışların Japonya’sında bir salgın çıkıyor. En çok da 60, 70 yaşlarındaki kadınları seven bu hastalık…

Şalvarını sevdiğim…

Başka şehirlerde yaşadığımız için sadece toplantıdan toplantıya görüştüğümüz bir nöroloji hocası bir gün bana “Aaa cici kız olmuşşun.…

“Gülme gazı” bağımlılığı

Aşçılar pastalarına katıyor ya da meyve salatalarının üzerine sıkıyor Whippit’i, baristalar da havalı kahve sunumlarında kullanıyor. Filmlerde falan…

Babamın ekmeğini hiç yemezdim

Hem maddi hem de mecazi anlamda babamın ekmeğini çok yedim. Ancak bir önceki yazıda anlattığım Mehmet Bey’in unuttuğu…

Mehmet Bey’in “ekmek” kâbusu

Mehmet Bey seksenini geçmişti ama hem dinçti hem de cin gibiydi. Her sabah erkenden kalkar, kahvaltıyı hazırlar, hep…

Bufalo, bizon ve “bizim manda”

Buffalo Bill adı çok tanıdık ama neyin nesiydi diye düşünürken aklıma Kızılderililer, kovboylar falan geldiyse de kayda değer…

Kayarak, koşarak ya da uçarak gelen yemekler

Benim için geçerli değilse de ekrandan yemek siparişi vermek hayatın bir parçası oluverdi hem de çok kısa sürede.…

‘Puantiye kraliçesi’ Kusama

1929 doğumlu yani yakında asırlık çınar olacak. Dünyanın tanıdığı en ünlü kadın sanatçı. Alametifarikası da puantiyeler. Ama ne…