Galatasaray geçen hafta kazandığı Pendikspor maçından sonra zorlu bir iç saha maçı olan Adana Demirspor müsabakasına hazırlanırken tek hedef ligdeki konumu kaybetmeden namağlup devam etmekti.
Takımın Pendik deplasmanında rotasyonlu kadro ile göstermiş olduğu performansın ardından bu hafta özelinde de Okan Hocadan sol bek rotasyonu bekliyordum. Barış Alper Yılmaz’dan yeni bir oyuncu doğacak gibi. Okan Buruk, oyuncunun hücum yeteneklerini savunmada çok iyi harmanlıyor.
Maç öncesinde de başlangıcında da, takımın aklının Kopenhag deplasmanında olduğundan emindim
Maçın başlangıcından ilk yarının son düdüğüne kadar Galatasaray sezonun en iştahlı oyununu oynadı diyebilirim. Önceki analizlerimde üçüncü bölge organizasyonlarının düşüklüğünden bahsediyordum. Bu hafta bu durumun tam tersine şahit olduk. Bu maçla bir kez daha emin oldum ki, Galatasaray oyunu sağa yaslayarak oynuyor.
Takım dizilişinde eğer ortadan direkt bir çizgi çizerek oyuncuları ikiye ayırırsak, 10 oyuncunun ortalama 6-7’si sağ koridorda yakın kalarak oynuyor. Bunun sebebi bek kısmında Sacha’dan hücum katkısı ve dinamizmiyle çizgiyi kullanarak garanti pozisyon yaratmak. Sol tarafa da Barış Alper montelenecek gibi, bu şekilde aynı taktiksel formasyon rakibe göre sol çizgiden de kurulabilir. Bu maçta yine bunun örneklerini gördük. Tete’nin bir hat içe kaydığını, Dries’in ise 10 numaradan ziyade Tete’nin içe kaydığı yerden sağa devrilerek oynadığını Torreira’nın da sağdaki bu üç isme yakınlaştığını gördük.
Bu sayede Galatasaray, güzel bir organizasyonla golü buldu ve rakibi saha içerisinde hatlar çizerek ikinci golü bulana kadar sahaya çıktığına pişman etti. Temel mantık fazla atak yapmak değil, rakibi psikolojik olarak hapsedip yıldırmak.
Galatasaray 1-0’dan sonra 2. gole kadar sezonun en doyurucu baskılı oyununu oynadı. Bunun böyle olmasının en temel sebeplerinden bir tanesi de Kerem’in haftalar sonra mevkisine geri dönmesi. Galatasaray’ın oyununa dinamizm getiren oyuncuların başında geliyor. İkinci golü gördüğümde aklıma geçen sezonun tamamı geldi desem yalan olmaz. İcardi – Kerem bağlantısını Galatasaray’ın daha fazla kullanması gerek.
Ek olarak Adana Demirspor cephesinde baktığımızda ben ilk yarı özelinde ve maç genelinde kötü bir oyun oynandığını düşünmüyorum. Patrick Kluiverttan kalan kontrollü oyun anlayışı daha saldırgan ve korkusuz bir şablona dönüşmüş. Böyle bir deplasmanda bundan fazlası oynanamazdı.
İkinci yarıya ve maçın geneline baktığımızda iki farklı şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. İkinci yarının ilk yarım saatini net oynayan bir Galatasaray varken, son 30 dakikada deyim yerindeyse tel tel dökülen bir Galatasaray gördük. Rakibinin üstüne çok fazla gitmeyen, oyunu rolantide tutmak isterken kontrolü fazlaca rakibe veren Buruk’un öğrencileri, psikolojik açıdan oyundan çok düşse de skoru korumayı bildi.
Oyuna sonradan dahil olan Bakambu ve Halil’in de sezonun en iyi maçlarından birini oynadıklarını söylemek gerek. Her ikisinin de daha fazla süre alması lazım.
Sarı-kırmızılılar gireniyle, çıkanıyla, rotasyonuyla, as kadrosuyla iyi bir takım oldu. Geri düşse dahi kazanmayı, en kötü senaryoda maça ortak olmayı bilir vaziyette.
Öte yandan, Adana Demirspor cephesi bu sezonu rahatlıkla ilk 4’te bitirir. Gerçekten iyi şekilde yönetiliyorlar. Tebrik etmek gerek.
Galatasaray ligde kayıpsız ilerleyerek yoluna devam ederken, salı günü Avrupa arenası adına çok kritik bir maça çıkacak. Ben, Buruk ve öğrencilerinin iyi bir oyunla hata yapmadan yoluna devam edeceğini düşünüyorum.
Peki sizce, Galatasaray neler yapacak?..