Dünya ticareti, Trump’ın her cephede açtığı tarife savaşları ile şirazesinden çıktı. İdari kararlarla sürekli değişen ticari tarifelerin yarattığı belirsizlik, ilk etkisini yılın birinci çeyreği sonunda Amerikan ekonomisindeki yüzde -0.3 lük daralma ile gösterdi.
Henüz enflasyon ve işsizlik verilerinde önemli bir değişme yok. Trump muhtemelen bunu sık sık yerden yere vurduğu FED‘in faiz kararlarına borçlu. Bir de tabii MAGA (Make America Great Again) için aldığı, buna rağmen tutulup tutulmayacağı belli olmayan yabancı yatırım sözlerine.
Aslında MAGA kısaltmasını “Arap Parasıyla“ anlamına gelecek bir eklemeyle MAGAWAM (Make America Great Again with Arab Money) yapsalar yeridir. Çünkü Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirliklerin ziyaretlerinde, nasıl hesaplandığı pek belli olmamakla birlikte, 10 yıl süreyle toplam 2 trilyon dolar değerinde yatırım sözü almış olmasının, piyasalar üzerinde rahatlatıcı etki yaratması da önemli. Tabii bir de 12 Mayıs 2025 tarihinde tamamlanan ABD-Çin müzakerelerinden, 90 gün süreyle ticari tarifelerin karşılıklı olarak yüzde 115 oranında düşürüleceği haberi gelmesi Ağustos ortasına kadar belirsizliği biraz azalttı.
ABD nin Çin’e uyguladığı ticari tarifeler önce yüzde 145’e kadar çıkmıştı. Şimdi yüzde 30’a indi. Tabii önceden yapılan ticaret sözleşmelerinin bu belirsizlikten nasıl etkilendiği, antrepolarda ne kadar dayanıklı ürünün beklediği belirsiz. Ama Çin hemen pes etmedi. AB, Rusya ve Uzak Doğu pazarlarında yeni ufuklar aramaya başladı. ABD’de ise ithal ikamesine geçiş ile ilgili bir işaret henüz yok. Sanayi hedeflemesi ile ilgili olarak da yapılan köklü bir değişiklik veya yönlendirme yok. Çin’in yanı sıra, Trump’ın en yakın komşuları olan Kanada ve Meksika’ya yönelttiği baskılar da misliyle geri dönüyor, hatta kapanan sınırlardan turistik geçişler bile zorlaşıyor. Kanada’nın ABD ile ortak göllerdeki balıkçılık ve kolonyal boru hattından yapılan petrol ticareti ile ilgili belirsizlik kendini korurken, mütekabiliyete dayanan ticari tarife artışlarının, yine ileri geri değişiklikler yüzünden ikili ticaret üzerine vuracağı darbe, yakında daha fazla hissedilmeye aday.
Dünyada uygulanan tarife dışı engeller çok çeşitli. Bunlar arasında, kota uygulamaları, döviz kuru politikaları, destekler, gönüllü ihracat engelleri, menşei denetimleri, karmaşık ihracat ve ithalat süreçleri, yerli malı kullanma teşvikleri bunların en bilinenleri. İhracat kontrolleri de kahve ve kakao gibi belli ürünlerde fiyatların dünya piyasalarında düşmemesi için kullanılan tarife dışı engellerden.
Ama ABD ihracat kontrollerini daha çok ulusal güvenlik ve serbest ticaret arasındaki eşik olarak, ustalıkla kullanan ülkelerden. İhracat kontrolleri, ithalat caydırıcı tarife engeller veya yasaklar ile desteklenirse kısmi, geçici veya hedeflenmiş yaptırımlara dönüşebilir. Küba, İran, Kuzey Kore, Rusya ve Ukrayna’nın belli bölgelerinden gelen, mal, hizmet, birey ve şirketler, ABD nin tam yaptırım listesinde
Ayrıca, savunma ve enerji alanlarında bazı bireyleri veya ekonomik sektörleri hedef alan OFAC ve CAATSA yaptırımları var. Belarus, Hong Kong, Çin, Orta ve Güney Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo, Etiyopya, Irak, Libya, Lübnan, Suriye, Mali, Mynmar, Sudan, Güney Sudan, Venezuela, Yemen ve Zimbabve, hatta Uluslararası Ceza Mahkemesi ABD’nin resmi veya özel ticari ve ekonomik ilişkiler yasağı kapsamında.
(Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, tasam.org)
Makalenin devamını okumak için tıklayın
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: