Pazartesi, 12 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Günlük

Anılarımız gerçek mi?

Medya Günlüğü
Son güncelleme: 9 Şubat 2025 17:03
Medya Günlüğü
Paylaş
Paylaş

“Sahte bellek”, gerçekte yaşanmamış bir olayı hatırlamak veya yaşanmış bir olayı yanlış ya da değiştirilmiş şekilde anımsamak olarak tanımlanır.

Bilim insanları uzun zamandır sahte bellek üzerine çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmaların en önemlilerinden biri, Loftus ve Palmer tarafından yapılan “Otomobil Yıkımının Yeniden Kurulumu” isimli ilginç bir deney.

1974 yılında Elizabeth Loftus ve John Palmer tarafından gerçekleştirilen bu deneyde, insanların bizzat şahit oldukları bir olayı kendilerine yöneltilen soruların içeriğine göre çok farklı şekillerde hatırladıkları ve bu olaya dair anılarının değiştiği gözlemlenmiş.

Deneyde katılımcılara bir araba kazası videosu izletiliyor. Videoyu izleyen katılımcılar, beş gruba ayrılıyor. Bu grupların her birine “Arabaların … sırasındaki hızı neydi?” sorusu, tek kelime değişecek şekilde aşağıdaki alternatiflerle soruluyor:

  1. Arabaların parçalanma sırasındaki hızı neydi? (1. grup)
  2. Arabaların çarpışma sırasındaki hızı neydi? (2. grup)
  3. Arabaların toslama sırasındaki hızı neydi? (3. grup)
  4. Arabaların vurma sırasındaki hızı neydi? (4. grup)
  5. Arabaların dokunma sırasındaki hızı neydi? (5. grup)

Aynı kaza videosunu izleyen bu beş farklı grup, kendilerine yöneltilen sorulara farklı şekillerde cevap veriyor. Örneğin “Arabaların ‘parçalanma’ sırasındaki hızı neydi?” sorusu yöneltilen katılımcılar, “Arabaların ‘dokunma’ sırasındaki hızı neydi?” sorusunu cevaplayanlara göre ‘hızın’ daha yüksek olduğunu belirtiyor. “Arabaların ‘parçalanma’ sırasındaki hızı neydi?” sorusu yöneltilen katılımcılar arabaların hızının yaklaşık 40km/sa olduğunu hatırlarken “Arabaların ‘dokunma’ sırasındaki hızı neydi?” sorusunu alan katılımcılar, hızlarının yaklaşık 30km/sa olduğunu hatırlıyorlar. Bu durum, insanların bizzat şahit oldukları olayları kendilerine yöneltilen soruların içeriğine bağlı olarak farklı şekillerde hatırlayabildiğini gösteriyor.

Elde edilen önemli bulguların ardından Loftus ve Palmer, 150 yeni katılımcıyla ikinci bir deney gerçekleştirdi. Bu deneyde katılımcılar, videoyu izledikten sonra üç farklı gruba ayrıldı. Birinci gruba “Arabaların parçalanma sırasındaki hızı neydi?” ve ikinci gruba “Arabaların çarpışma sırasındaki hızı neydi?” soruları yöneltildi. Kontrol grubu (*) olan üçüncü gruba ise arabaların hızları hakkında herhangi bir soru sorulmadı.

Bu ikinci deneyden bir hafta sonra kontrol grubu da dâhil tüm katılımcılar tekrar çağrıldı ve kendilerine video tekrar izletilmeden on soru yöneltildi. Sahte belleği test etmek için “Cam kırığı gördünüz mü?” sorusu da bu soruların içinde yer aldı.

Buna göre “Arabaların ‘parçalanma’ sırasındaki hızı neydi?” sorusunu yanıtlayan birinci gruptaki katılımcılar, “Cam kırığı gördünüz mü?” sorusuna diğer gruptakilere göre daha fazla sayıda “Evet” cevabı verdi. Hâlbuki videoda cam kırığı görünmüyordu.

Birinci grubun %36’sı aslında videoda olmayan cam kırıklarını gördüğünü hatırladığını söylerken ikinci grupta bu oran %14 çıktı. Bu da yöneltilen sorulardaki kelimelerin ve kelimelerin anımsattıklarının, dolayısıyla sorgulama tekniklerinin anılar ve onların hatırlanması üzerinde ne kadar etkili olduğunu gösteriyor.

Loftus ve Palmer deneyin sonuçlarını şu şekilde yorumluyorlar: “Beynimizde bilgiler iki şekilde saklanır. Bunlardan ilki, araba kazası videosunun ilk izlenme anında olayların olduğu gibi kaydedildiği hâlidir. Diğeri ise soruların sorulduğu aşamada bilgilerin yorumlanarak saklandığı hâlidir. Ancak zamanla bu iki bilgi iç içe geçer ve birbirinden ayrılması imkânsız hâle gelir. Böylece başlangıçtaki durumdan farklı bir anı oluşur.”

(Seher Aytüre, bilim.genc.tubitak.gov.tr)

(*) Kontrol grubu: Üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmayan, sadece deney grubundaki değişikliği kontrol etmeye yarayan grup

Görsel: Halil Ocaklı

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Önceki Makale Ukrayna’ya silah nasıl gönderiliyor?
Sonraki Makale Mansur Yavaş ne vadediyor?..

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

EditörGünlük

Lozan Antlaşması’nın tam metni

Medya Günlüğü
12 Mayıs 2025
*Günlük

10 soruda Lozan Antlaşması

Medya Günlüğü
12 Mayıs 2025
GünlükManşet

Fesih açıklamasının satır araları

Medya Günlüğü
12 Mayıs 2025
EditörGünlük

Tarihi “fesih” kararı

Medya Günlüğü
12 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?