Perşembe, 11 Eyl 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Ana vatanım çocukluğum

Melek Ay
Son güncelleme: 6 Ocak 2025 20:05
Melek Ay
Paylaş
Paylaş

Harward Üniversitesinin bağımlılıklar ile ilgili araştırmasında gittikçe netleşen bir bilimsel kanıt gösteriyor ki eğer ebeveyn duygusal olarak çocuğu için orada mevcut değilse çocuklardaki stres seviyesi çok yüksek olabiliyor.

Bazen ebeveynin çocuğa çok uyaran içeren sevgi gösterileri de yüksek dozda stres ortamı yaratabiliyor. Çok ışık, hareket, odalarındaki fazla renk, fazla oyuncak, doğum günü partileri gibi…

Çocuk, ebeveyninin kendisine sağlayamadığı duygusal alandaki boşluk veya çok fazla doldurulmuş boşluk karşısında duygusal olarak bağımlılık geliştirmeye başlayabiliyor.

Gelişim süreci boyunca sosyal ve fiziksel etkiler eğer ki insan gelişimini tehdit ediyorsa stres ve dengesizlik kısa dönemde psikolojik ve fizyolojik tepkilere yol açıyor. O tepkiler de o anda hayatta kalma ve uyumlu kalma istediğini tatmin edebiliyor ama uzun vadede davranış, sağlık ve yaşamın uzunluğunu kısaltma anlamında etkileri olabiliyor.

Kendi çocukluğumun boşluğunu tarif etmek durumunda kalsam sanırım en iyi örneği “sıcak soba” örneği olacaktır.

Sıcak sobaya elini uzatırsan yanarsın ama yine de sıcaklığından vazgeçemezsin.

Benim hikâyemde, çocukluğumun büyük bir bölümünde sıcaklığına ihtiyaç duyduğum ebeveynlerime her duygusal ihtiyacım için sarılmak istediğimde yanacağımı bilmek yatıyor.

Kısacası, çocuğun kötü hissetmesine yol açtığınızda ebeveynlerini sevmekten vazgeçemiyor ama kendini sevmekten vazgeçebiliyor. Oysa ebeveynin ailedeki rolü ihtiyaçlar dahilinde doğal, sağlıklı, uyumlu sınırlar oluşturabilmektir ki çocuk o sağlıklı sınırlar içerisinde yaşamı deneyimleyebilsin ve duygularını ifade edebilsin.

Bu olmayınca ne oluyor?

Travma.

Travma ne kadar fazla ise dünyaya karşı tepkilerin otomatikleşiyor ve tepki gösterme kabiliyetin azalıyor, esnekliğin kayboluyor, tipik öngörülebilir bir insan olmaya başlıyorsun ve kendinden kopuyorsun (derinden gelen hissi, içgüdüyü anlayamamak).

Artık içine bir şey doğamayabiliyor. Sonrasında sürekli bağımlılıklar geliştirmeye başlıyorsun.

Gerçek değerlerine karşı o bağımlılıklar ihanet ediyor. Oysa ki çocukluğumuz ana vatanımızdır.

Yoga felsefesi ise içine doğduğumuz hikâyenin, geçmiş yaşamımızdan getirdiğimiz karmaları içerdiğine işaret eder. Ektiğimizi biçmeye gelmişiz gibi.

Bavuluna halledemediğin mesellerini atıp yeni bir yaşama geliyorsun ve valizin içerisindekileri ne kadar olgunluk seviyesine getirip özgürleştirebilirsen bir sonraki bavulunu daha hafif hazırlama imkânın olabiliyor.

Yoga, yaşamda başına gelenlere ne kadar tahammül gösterebiliyorsan bu ne kadar olgun olduğunu gösteriyor ve ne kadar olgunsan o kadar özgürsün diyor.

Bu yüzden aydınlanma yolunda yoga, “karma”mızı anlayabilmemiz ve sonrasında “dharma”mızı bulup yaşayabilmemiz için önce zihni ele alır.

Özgürleşme yolculuğumuzda “karma”nızın ellerinden, “dharma”nızın gözlerinden öperim.

Namaste…

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanMelek Ay
Takip et:
Sadelik içinde adımladığım yolda, sahip olduğum niteliklerin hakkını vermeye çalışan bir yolcuyum...
Önceki Makale Akit’in haberine kınama
Sonraki Makale Sıcak su daha hızlı mı donar?

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Serbest Kürsü

Beynin eski yazılımı

Dr. Nil Gönce
10 Eylül 2025
Serbest Kürsü

ABD-Venezuela gerginliği tırmanıyor

Gürsel Demirok
9 Eylül 2025
Serbest Kürsü

Sinop’ta “son savaş”

Alper Eliçin
9 Eylül 2025
Serbest Kürsü

Kemal Kılıçdaroğlu proje mi?

Metin Gülbay
9 Eylül 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?