VIA TV’de yayınlanan “Dış Hatlar” programında dış politika analistleri Alin Ozinian ve Aydın Sezer, Alaska zirvesinden Suriye’ye, Türkiye’deki barış sürecinden Güney Kafkasya’daki gelişmelere iç ve dış politikada ön çıkan başlıkları değerlendirdi.
Sezer, ABD Başkanı Donald Trump’la Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i buluşturan Alaska zirvesinin başarılı geçtiğini, Avrupa ülkelerinin ise zirveyi üzüntü ve kıskançlıkla izlediğini söyledi. Zirvenin mimarının Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff olduğunu belirten Sezer, “Putin’e bazı reddedemeyeceği öneriler sunduğu söyleniyor. Bunlar her ne ise, Putin sıcak bakmış olmalı ki zirve yapıldı. Alaska, yeni bir yol haritasının belirlenmesinde dönüm noktası oldu” dedi Sezer’e göre, Ukrayna’ya verilecek güvenlik garantileri konusunda Putin NATO haricindeki bütün seçenekleri kabul etmeye hazır.
Türkiye-Suriye ilişkileri ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın sert açıklamaları konusunda ise Sezer, “Bunları Türkiye’deki barış süreciyle bağlantılı değerlendirmek gerekiyor. Yapılan konuşmalar sürece de zarar verebilir. Bu proje Bahçeli’nin değil, Türkiye Cumhuriyeti devletinin projesi” dedi ve şöyle devam etti:
“Fidan, Türkiye’nin Suriye Kürtlerinden tehdide açık olduğunu, sözlerini tutmadıklarını söylüyor. Saha gerçekleriyle uyumlu hareket etmek gerekiyor. Açıklamalar Erdoğan’dan habersiz yapılamaz. Bu da konuyu iç politikaya getiriyor. Seçimlerin ötelenmesinden tutun da, seçim öncesinde Suriye’deki karışıklıklar bahane edilerek yeni bir perspektifin ortaya konulması, Erdoğan’la AKP’nin bekası açısından yeni bir senaryonun ortaya konulmasının hazırlığı da olabilir. Bu da beni çok korkutuyor. Sürece destek veren DEM Parti ve CHP’nin piyon ya da dekor görüntüsü verip vermedikleri tartışmasıyla da karşı karşıya kalabiliriz. Komisyon marifetiyle süreç sulandırılıyor mu? Bir sürü soru işareti oluşuyor. Sürece destek veren ama belediye başkanları tutuklu olan ana muhalefet partisinin hali de içler acısı. İzler birbirine karışmış. Taşları yerli yerine oturtmak mümkün değil.”
ABD’de Azerbaycan’la Ermenistan arasında deklarasyon imzalanmasından sonra Ankara’nın pasif davrandığını belirten Sezer, “Ermenistan’la herhangi bir temasımız yok. Paşinyan arayıp bilgi verdi, Allah razı olsun demek lazım. Aliyev karşısında mahkum bir pozisyonumuz var. Bir an önce Ermenistan’la ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda inisiyatif almamız gerekiyor” dedi.
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: