Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), “Ermeni soykırımı” ifadesi nedeniyle daha önce idari para cezası ve beş kez yayın durdurma cezası verdiği Açık Radyo’nun lisansını iptal etti.
Bianet‘in haberine göre, Üst Kurul, cezayı, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 32. maddesinin beşinci fıkrasında düzenlenen “…Programlarının yayını veya yayınları süreli durdurulan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yaptırım kararının tebliğine rağmen kararın gereklerine aykırı olarak yayınlarına devam etmesi halinde yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükmü uyarınca uyguladı.
Açık Radyo’dan konuyla ilgili olarak şu açıklama yapıldı:
“Henüz tarafımıza tebliğ edilmemekle beraber, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 03.07.2024 tarihli toplantısında, Açık Radyo’nun yayın lisansının iptal edildiği öğrenilmiştir.
Yayın durdurmayla beraber verilen para cezası için karardaki gibi taksitlendirme talebinde bulunulmuş ve bu kabul edilerek ilk taksit ödenmiştir. Böylece yasaya karşı direnmek ve yargı yolu dışında bu karara karşı gelmek gibi bir niyetimizin olmadığı ve iyi niyetli bir süreç sürdürmeye çalıştığımız ortadadır.
Gelinen noktada, Açık Gazete programındaki ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü kapsamında olduğu tartışmasız bulunan bir ifadeden yola çıkarak Açık Radyo’nun yayın izninin iptali noktasına gelinmesi kabul edilemez bir durumdur.
Anılan kararla ilgili yasal müracaatlar elbette ki yapılacaktır. Bununla beraber, 30 yıldan beri yayın hayatına devam eden Açık Radyo, bundan sonra da aynı evrensel gazetecilik ilkeleri doğrultusunda, aynı sorumlulukla yayın hayatına devam edecektir.
Bugüne kadar her zaman yanımızda bulunan siz sevgili dinleyicilerimiz ve dostlarımız ile bundan sonra da aynı kararlılık ve aynı duygular ile beraber olmaya devam edeceğiz.”
Kararla ilgili RTÜK eski üyesi ve medya ombudsmanı Faruk Bildirici de Üst Kurul’u ‘siyasi iktidarın sopası’ olarak nitelendirdi. Fikir ve medya özgürlüğünün düşmanı olduğunu söyledi. Bildirici “Kendileri gibi düşünmeyenlere karşı her geçen gün daha da pervasız ve gaddar davranır hale geldiler. Açık Radyo, bu ülkenin aydınlık insanlarının düşüncelerini ifade etme ve topluma ulaşma olanağı bulduğu ender radyolardan biri. Kolaylıkla giderilebilecek teknik bir gerekçeyle lisans iptali yoluna gitmek, idam fermanı çıkarmaktır. Kaldı ki, Açık Radyo’ya verdikleri program durdurma cezası da haksız, dayanaksız ve farklı fikirlerin ifade edilmesini engellemeye yönelik bir ceza” diye konuştu.
Ne olmuştu?
RTÜK 22 Mayıs’taki Üst Kurul toplantısında, Açık Radyo’da yayınlanan Açık Gazete’nin 24 Nisan tarihli programında yayına katılan konuğun “… Ermeni, yani Osmanlı topraklarında gerçekleşen tehcir ve katliamların, soykırım olarak adlandırılan katliamların 109. Yıldönümü, sene-i devriyesi. Bu yıl da yasaklandı biliyorsunuz Ermeni soykırım anması” ifadeleri nedeniyle, radyoya idari para cezası ve programa da beş gün yayın durdurma cezası vermişti. Gerekçe ‘toplumu kin ve düşmanlığa tahrik’ti.
Açık Radyo ceza haberinin ardından şu açıklamayı yapmıştı:
“İfade özgürlüğü, demokratik bir toplumun esaslı temellerinden biri olduğu gibi çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin de gereğidir. Karardaki değerlendirmelerin evrensel hukuk ve gazetecilik ilkeleri doğrultusunda kabulü mümkün bulunmamaktadır. Cezaya konu gündeki program içinde, ifade ve düşünce özgürlüğünün sınırlarını aşan bir ifade bulunmadığı gibi gerek karara konu ifadeler ve gerekse anılan programın bütünü değerlendirildiğinde, evrensel nitelikteki gazetecilik ilkelerine aykırı bir yön de bulunmamaktadır. Hele, anılan programın toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edici ve toplumda nefret duyguları oluşturabilecek nitelikte olabilmesi mümkün değildir.”
TGC açıklaması
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada “Toplumda çok sesliliği, yurttaşların haber alma hakkını ve kamu yararını gözetmesi gereken RTÜK, ‘Toplumu kin ve düşmanlığa tahrikten beş gün program durdurma cezasına uymadığı gerekçesiyle’ Açık Radyo’nun lisansını iptal ederek basın özgürlüğüne yine zarar vermiştir. Türkiye’deki gazetecilerin, radyo ve televizyonların görevi iktidarı memnun etmek değildir. RTÜK’ü Anayasa’ya uymaya ve normalleşmeye çağırıyoruz” dedi.
TGC açıklaması şöyle:
“Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) iktidarın sansür kurulu olarak yayın durdurma ve para cezalarıyla Anayasa’ya aykırı davranmayı sürdürmektedir. Türkiye’de demokrasinin yeşerebilmesi için haber özgür dolaşmalı, yurttaşlar habere sansürsüz ulaşmalıdır. Oysa RTÜK kararlarıyla gazeteciliğe müdahale etmekte, haberi engellemektedir. İktidarın kamu yararına olmayan uygulamalarının eleştirildiği TV kanallarına mutlaka ceza vermektedir.
RTÜK son olarak ‘Toplumu kin ve düşmanlığa tahrikten beş gün program durdurma cezasına uymadığı gerekçesiyle’ Açık Radyo’nun lisansını iptal ederek basın özgürlüğüne yine zarar vermiştir. RTÜK’ün kararı basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne müdahale açısından basın tarihinde bir kara leke olarak anılacaktır. Bu ceza Anayasa’ya, evrensel hukuk kurallarına ve basın özgürlüğüne aykırıdır. Toplumda çok sesliliği, yurttaşların haber alma hakkını ve kamu yararını gözetmesi gereken RTÜK, Açık Radyo’nun lisansını iptal ederek basın özgürlüğüne yine zarar vermiştir Gazetecilerin ve yayın kuruluşlarının görevi, haberleriyle iktidarı memnun etmek değildir.
RTÜK’ü bir kez daha kararlarında Anayasa’ya, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne saygılı olmaya, yasaların önüne geçen yayın durdurma, para cezası, lisans iptali kararlarıyla halkın haber alma hakkını engellemekten vazgeçmeye ve normalleşmeye çağırıyoruz.
RTÜK, 6112 sayılı Radyo Televizyon Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun amacı doğrultusunda ifade ve haber alma özgürlüğünün sağlanması konusunda üzerine düşeni yapmalıdır. Demokratik bir toplumda RTÜK’ün orantısız ve ölçüsüz bir cezası olarak bu karar da yargıdan dönecektir.”
Basın Konseyi açıklaması
“Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), Açık Radyo’nun lisansını iptal etmesi, Anayasal teminat altında bulunan basın özgürlüğü ihlalidir.
RTÜK, bir programı nedeniyle Açık Radyo’ya idari para cezası ve beş gün yayın durdurma cezası vermiş; üst sınırdan verilen para cezasının ödenmesine rağmen program durdurulmadığı gerekçesiyle lisans iptaline gitmiştir. Üst Kurul’da iktidar kontenjanından seçilen üyelerin oy çokluğu ile aldığı bir kararla, 30 yıldır yayında olan Açık Radyo’nun susturulması kabul edilemez.
Basın Konseyi olarak, RTÜK’ü kuruluş yasasında asli görevi olan yayın hizmetleri alanında iletişim ve ifade özgürlüğüne sahip çıkmaya, farklı görüşleri ve çoğulculuğu güvence altına almaya davet ediyoruz.
RTÜK’ün, sansür ve ceza kurumu olmadığını bir kez daha hatırlatıyoruz.”