Cumartesi, 5 Tem 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

AB ve Avrupa başkentleri tepkili

Gürsel Demirok
Son güncelleme: 27 Mart 2025 06:02
Gürsel Demirok
Paylaş
Paylaş

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına Avrupa Birliği (AB) ve çeşitli Avrupa başkentlerinden tepkiler geliyor.

Yapılan açıklamalarda, İmamoğlu’nun gözaltına alınması kınanıyor. Bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminin önemli adayına yönelik siyasi baskının tüm unsurlarının gözlemlendiğine işaret ediliyor. Türkiye’nin köklü demokratik geleneğine bağlılığı soru işaretleri yarattığı belirtiliyor.

Bu çerçevede Avrupa Konseyi tarafından yapılan açıklamada,  İmamoğlu’nun gözaltına alınması  kınanarak, yaşanan gelişmelerde “bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminin önemli adayına yönelik siyasi baskının tüm unsurlarının gözlemlendiği ” kaydedildi.  24 Mart’ta Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi toplantısında konunun gündeme getireceği belirtildi. Bu toplantıda ayrıca, gelecek hafta Strasbourg’da yapılacak Kongre oturumunda Türkiye’deki belediye başkanlarının görevden alınması ile ilgili acil bir görüşme yapılması önerisi konusunda da karar verileceği belirtildi. 

Avrupa Komisyonu Başkanı Von Der Leyen, “Avrupa Konseyi üyesi ve AB aday ülkesi Türkiye, demokratik yollarla seçilmiş yetkililerin haklarını savunmalıdır. Biz Türkiye’nin Avrupa’ya bağlı olmasını istiyoruz. Ama bu, demokratik norm ve eylemlere açık bir bağlılık gerektirir” dedi.

Bu tepkilere geniş yer veren BBC’ye göre, AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ve AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Marta Kos, İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve son zamanlarda yapılan diğer tutuklamalarla ilgili ortak açıklama yaptı. Bu gelişmelerin “Türkiye’nin köklü demokratik geleneğine bağlılığı konusunda soru işaretleri yarattığı” ifade edilen açıklamada, “AB, Türk makamlarını tam şeffaflık sağlamaya ve gerekli süreci takip etmeye çağırır” denildi. 

“AB’ye aday bir ülke ve Avrupa Konseyi’nin uzun süreli bir üyesi olarak Türkiye’nin en yüksek demokratik standartları uygulaması beklenir” denilen açıklama şöyle devam etti: “Temel haklara saygı ve hukukun üstünlüğü AB’ye katılım süreci için elzemdir. Bu hususlar Türkiye’nin ilişkilerinin ayrılmaz bir parçası olmaya devam edecektir.”

AFP haber ajansına göre, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, konuyla ilgili, “Türkiye’nin insan haklarına saygılı olmasını ve iç düzenlemelerini uygun şekilde ele almasını teşvik ederiz” açıklamasında bulundu.

Uluslararası Af Örgütü Avrupa Bölge Direktör Yardımcısı Dinushika Dissanayake, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını, “barışçıl muhalefete yönelik devam eden baskılar ve ana muhalefet partisi CHP’nin hedef alınmasında büyük bir tırmanış” olarak nitelendirdi.

Yetkili, “Muğlak terörle mücadele iddialarının silah olarak kullanılması” yoluyla “sivil toplumun ifade, örgütlenme ve barışçıl toplanma özgürlüğü haklarını kullanma kabiliyetinin daha da boğulduğunu” söyledi.

Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christophe Lemoine, Paris’in karardan “derin endişe duyduğunu” belirtti. Lemoine, “Bugünkü gözaltıların Türkiye demokrasisi için ciddi sonuçlar doğuracaktır” değerlendirmesinde bulundu. 

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sebastian Fischer, gözaltı kararının İmamoğlu’na “baskı uygulamak amaçlı” atılan bir dizi hukuki hamlenin parçası olarak değerlendirildiğini söyledi. Fischer, gözaltıyı Türkiye demokrasisi için “ciddi bir gerileme” olarak yorumladı.

Avrupa’daki önemli gazeteler de gözaltı ile ilgili haberlere yer verdi.

İngiliz The Guardian gazetesi, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ana rakibi, üniversite diplomasını geçersiz kılmasından bir gün sonra gözaltına alındı; bu siyasi bir hamle olarak değerlendiriliyor” dedi.

Amerikan New York Times gazetesi İmamoglu’nu “Erdoğan’ın kilit rakiplerinden” diye tarif etti. 

İtalyan Repubblica gazetesinin haberinde, “Erdoğan’a karşı yarışmaya hazırlanan İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu gözaltına alındı” başlığı kullandı.

Financial Times gazetesi, “Recep Tayyip Erdoğan’ın baş rakibi Türk polisi tarafından gözaltına alındı” başlığı ile gelişmeleri duyurdu. İmamoğlu’nun anketlerde Erdoğan’ın önünde yer aldığına işaret edildi.

Fransız  Le Monde gazetesi de, “Türkiye Cumhurbaşkanı’nın başlıca rakibi olan İstanbul Belediye Başkanı tutuklandı. Muhalefet ‘darbe’ olarak nitelendiriyor” diye yazdı. İmamoğlu’na terör soruşturması da açıldığına işaret edildi. Belediyeye kayyum atanması olasılığından söz edildi.

İtalya’dan bazı belediyeler başkanları ve siyasetçiler de İmamoğlu’na destek videosu yolladığı konuya ilişkin haberlerde duyuruluyor. Bu videoda da verilen mesaj, ”İmamoğlu’nun ve Türkiye’de demokrasinin yanındayız” yönünde.

Görüleceği üzere, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına tepkiler sadece Türkiye ile sınırlı değil. Gelişmelerin Batı dünyasında da tepkiyle karşılandığı görülüyor. 

“AB Türkiye’nin stratejik hedefi ” başlığı ile 17 Mart’ta bu köşede yer alan yazımızda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğine atıfla, “Türkiye olarak AB üyeliğinin stratejik hedeflerimizden biri olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz” dediğine işaret etmiştik. Bu yazımı hatırlatan bir dostum, İmamoğlu’nun gözaltına alınması dahil ülkemizde son yaşanan gelişmelere işaretle “AB’ye üyeliği stratejik bir hedef olarak ilan eden bir ülke böyle mi hareket etmeli?” diye sormuş.

AB ile Türkiye’nin önem verdiği müzakerelerin canlandırılabilmesi için, “Kopenhag Kriterleri”nde  ifadesi bulan Avrupa değerlerini Ankara’nın sahiplendiğinin dillendirilmesinin önemine o yazımda işaret etmiştim. AB tarafından yapılan eleştirileri dikkate alarak Ankara’nın adımlar atmasının ve henüz yerine getirilmeyen AB normlarına uyulmasının müzakerelerin canlandırılmasına yardımcı olacağını yazmıştım. 

Avrupa Birliği ve Avrupa başkentlerinden gelen yukarıda işaret ettiğim tepkiler bu çerçevede de değerlendirilmeli. Avrupa Komisyonu Başkanı Von Der Leyen’in belirttiği gibi, AB Türkiye’nin Avrupa’ya bağlı olmasını istiyor. Ancak bu, demokratik norm ve eylemlere açık bir bağlılık gerektirir. AB, Türkiye’nin en yüksek demokratik standartları uygulamasını bekliyor. Temel haklara saygı ve hukukun üstünlüğünün AB’ye katılım sürecinde elzem olduğu vurgulanıyor. Bu hususların AB-Türkiye ilişkilerinin ayrılmaz bir parçası olmaya devam edeceği vurgulanıyor.

AB’yi Türkiye’nin stratejik hedefi olarak belirleyenlerin, ülkemizde yaşanan gelişmeleri bu hedefi dikkati alarak değerlendirmeleri beklenir. AB hedefine ulaşmak Türkiye’nin samimi arzusu ise, o hedefe ulaştıracak adımlar atılmalı. AB stratejik hedefinden uzaklaştıracak eylem ve söylemlerden kaçınılmalı. Stratejik ve vizyoner bir tutum benimsenmeli.

İlgili yazı:

AB Türkiye’nin stratejik hedefi
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanGürsel Demirok
Takip et:
Emekli diplomat. 1945 yılında doğdu. Darüşşafaka Lisesi'ni 1964 yılında bitirdi. 1968 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. 1969'da Dışişleri Bakanlığı'na girdi. Türkiye Daimi Temsilciliğinde görevli olduğu yıllarda (1974-1977) BM Genel Kurulu 4, Komite (Decolonisation Committee) Raportörlüğüne seçildi. Kuveyt”in, Irak tarafından işgal edildiği tarihlerde, Kuveyt Büyükelçiliğimiz Müsteşarı idi. 1993-1997 yılları arasında Mainz Başkonsolosu olarak görev yaptı. Bu görevde iken girişimlerde bulunarak Mustafa Kemal Atatürk’ün 1917’de Veliaht Vahdettin ile birlikte Almanya’ya yaptığı ziyaret anısına Türk heyetinin kaldığı görev bölgesindeki Bad Kreuznach Park Hotel‘de 23 Nisan 1997 de Atatürk Salonu açılmasını ve ziyaret anısına otelin girişine bir yazıt konulmasını sağladı. Açılış görkemli bir törenle gerçekleştirildi. Otel bugün Türklerin etkinlikler düzenledikleri bir mekâna dönüştü. 1997 yılında Dışişleri Bakanlığı müşaviri olarak atandı. Bakanlık müşaviri iken, Başbakanlık İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu Sekreterya Başkanı oldu. 57. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde hazırladığı ilerici insan hakları raporu AB Kopenhag Kriterlerinin karşılanmasına yönelik çalışmalarda referans belgesi olarak kullanıldı ve “Demirok Raporu “olarak anıldı. 2000-2004 yılları arasında Zürih Başkonsolosu olarak görev yaptı. Zürih Başkonsolosluğu binasında Park Hotel’deki Atatürk Salonuna benzer bir Atatürk Salonu açtı. Salonda Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ilişkin belge ve fotoğraflar yer almakta. Bu salonda da Türkleri buluşturan etkinlikler düzenlenmekte. Mainz ve Zürih‘te Başkonsolos iken vatandaşlarımızla birlikte olmaya, derneklerinin düzenledikleri etkinliklere katılmaya, çocuklarımızı okullarında ziyaret etmeğe, gençlerin sportif müsabakalarına katılmaya büyük önem verdi. 2004 yılında Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Yiğit Alpogan'ın başdanışmanı oldu, 2005 yılında MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanı olarak atandı ve bu görevindeyken 2010 yılında yaş haddinden emekliye ayrıldı. MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı'na atanmış ilk sivil görevlidir. Atatürk’ün Almanya gezisi ve Avrupa’daki Türkler üzerine kitapları var. Emekli olduktan sonra medyada köşe yazıları kaleme almaya başladı .
Önceki Makale Demokrasi ne değildir?
Sonraki Makale Köşe yazılarından seçmeler

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Akdeniz Sanat ve Yaşam Vadisi

Adil Gürkan
5 Temmuz 2025
*Serbest Kürsü

İmam Gazali’den molla rejimine

Halil Ocaklı
5 Temmuz 2025
Serbest Kürsü

Süreç uzun ince bir yol

Gürsel Demirok
4 Temmuz 2025
Serbest Kürsü

Özgürlüğün pozitifi negatifi

Medya Günlüğü
4 Temmuz 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?