Pazartesi, 13 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Günlük

Bugünkü köşe yazıları

Medya Günlüğü
Son güncelleme: 27 Ağustos 2025 19:34
Medya Günlüğü
Paylaş
Paylaş

Suriye’de bölünmeye giden adımlar-Mustafa Balbay (Cumhuriyet)

“Son iki günde Suriye’ye ilişkin iki haber art arda geldi. İlki Şam yönetiminin 15-20 Eylül’de yapacağı parlamento seçimlerinde üç ilde güvenlik gerekçesiyle sandık koymayacağına ilişkindi. İkincisi de ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın Washington Post’taki yazısında Suriye’ye “federasyon altı” bir yönetim şekli biçmesiydi.

8 Aralık 2024’te Esad’ın Moskova’ya uçması, rejiminin de çökmesiyle başlayan yeni dönemin nasıl seyredeceğini ortaya koyan iki önemli gelişme!

İlk günlerde, “Suriye’de devrim oldu, her şey rayına girecek” diyenlere, “Sakin olun, öyle görünmüyor. Şara’nın havaya zafer sevinci için sıktığı mermi, karşıya sıktığından çoksa bu tekin bir durum değil” demiştik. Bizi, Türkiye’nin de katkısıyla yapılan işleri kıskanmakla eleştirmişlerdi!

En uzun sınırımızın olduğu Suriye’ye ilişkin gelişmeler her bakımdan önemli. Günümüzde ülkelerin güvenliği sınırlarından başlamıyor!

24 Ağustos’ta Şam’dan şu haber geldi:

Parlamento seçimleri için kurulacak sandıkların güvenliği çok önemli. Güneyde Dürzilerin yaşadığı Süveyda ile kuzeyde SDG’nin etkin olduğu Haseke ve Rakka’da sandık konmayacak.

Daha seçim yaparken ülkenizi fiilen bölüyorsunuz mu demeli?

Seçimi göstermelik olarak yapıp Batı’da kabul görmek için her şeyi yapıyorsunuz mu demeli?

Seçimde aday olabilmek için iç savaşın başladığı 2011 yılında Esad rejiminin Baas partisinden istifa etmiş olmak gerekiyor.

Bölgeden sürekli haber alan meslektaşlarımızın gözlemleri o ki yakında Alevilerin yaşadığı Lazkiye ve Tartus’ta da sandık koymama kararı çıkabilir!

25 Ağustos’ta ise Barrack’ın yazısı seçim haberlerinin üzerine tüy dikti. Şöyle buyuruyor:

“Suriye’de federasyon değil ama biraz altında, herkesin kendi bütünlüğünü korumasına izin veren, İslamcılık tehdidinin olmadığı bir yapı…”

Federasyon değil ama onun az altında bir şey! Yumurta kıralım ama omlet demeyelim!”

Alevî açılımı yetmez sol açılım da şart-Hüseyin Likoğlu (Yeni Şafak)

“Terörsüz Türkiye konusunda MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yaptığı cesur çıkış, Türkiye Yüzyılı’nın en temel taşlarından biri oldu. Türkiye’nin, ikinci yüzyılına bu tarihi adımla başlaması, gelecek asrın Türkiye asrı olması bakımında çok önemli bir başlangıçtır.

Terörsüz Türkiye adıyla başlayıp, Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ile devam eden süreçte çok önemli ilerlemeler sağlandı. Komisyonun tüm toplantıları umut verici müzakerelerle devam ediyor.

Sayın Bahçeli’nin Alevî açılımı ile ilgili önümüzdeki günlerde önemli bir çıkış yapacağı konuşuluyor kulislerde. Devlet Bahçeli, Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde Horasan Erenleri Hacıbektaş Kültür Derneğine 6 dönüm arsa hibe etmişti. Söz konusu arsa üzerine Cemevi Külliyesi inşa ediliyor. Masrafların tamamını MHP’nin karşıladığı cemevi, 29 Ekim’de açılacak. Sayın Bahçeli’nin de o açılış töreninde Alevî açılımını gündeme getireceği konuşuluyor.

Terörsüz Türkiye konusunda Sayın Bahçeli’nin çıkışından rahatsız olan çevreler, Alevî açılımı konusunda da şimdiden paniklemiş görünüyor. Munzur Gözeleri’ne gelen ziyaretçiler için yapılan küçük bir mescidi bahane eden bir grup, Alevîliği istismar ederek provokasyona kalkıştı.

Konuyla ilgili önemli bir Alevî ismin, sohbetimiz esnasında kullandığı şu ifade meseleyi çok güzel özetliyor: “Alevîler mescide nasıl karşı olabilir?.. Hz. Ali nerede şehit edildi?..” Hz. Ali’nin yolundan giden ve hoşgörüleriyle bilinen hiçbir Alevî, mescid karşıtı olamaz. Söylem ve eylemlerine baktığımızda asıl dert ve endişeleri Türkiye’de barış ve kardeşliğin hâkim olmasıdır.

Cumhuriyet’in ilk yıllarının 5 mağduru vardır. Müslümanlar, kavruk hakiki Türkler, Kürtler, Alevîler ve solcular. Terörsüz Türkiye açılımı ile Türkler, Müslümanlar ve Kürtler bir araya geliyor. Sayın Bahçeli’nin kapsamlı bir Alevî çıkışı olursa Cumhuriyet’in diğer mağduru Alevîlerin de mağduriyetleri giderilmiş olacak.”

Siyasi sorumluluk alma zamanı-Mehmet Y. Yılmaz (T24)

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt zaferinin 954. yıldönümünde yaptığı konuşmada “barış süreci” ile ilgili olarak şunu söyledi:

“Milletimiz de yürütülen çalışmaları dikkatli olduğu kadar son derece umutlu bir yaklaşımla yakından takip ediyor. Kimin sürece samimiyetle destek verdiği kimin de alakasız gündemlerle süreci zehirleme gayretinde olduğu milletimiz tarafından takip ediliyor. Türkiye, terör meselesini tamamen çözme yönünde yol aldıkça sabotaj artacaktır. Ne yaparlarsa yapsınlar bu sefer başaramayacaklar.”

Cumhurbaşkanı böyle “ortaya karışık” suçlamaları seviyor.

Bu süreci sabote etmek isteyenler kimlerdir, net bir tarif vermiyor, veremiyor.

Veremiyor çünkü ortada elle tutulur bir gelişme yok.

PKK’dan bir grup bir törenle silahlarını yaktı ancak silah bırakma işi devam ediyor mu, etmiyor mu, bunu kimse bilmiyor.

Belki de MİT ve askerler vasıtasıyla devletimizin yöneticileri silah bırakanların kaç kişi olduğunu; silah bırakma işinin nasıl sürdüğünü, silahların nasıl toplandığını biliyor ama bizlere söylemiyorlar. Bunu bilmiyorum.

Bunda bir sakınca da görmüyorum çünkü önemli olan silahların bırakılması, genç insanların ölmemesi.

Ancak ortada somut bir gelişme olmadığını da görmemek mümkün değil.

Bu amaçla kurulan TBMM komisyonu, sivil toplum kuruluşlarını dinliyor.

Sadece baroların görüşü alınırken neden İstanbul ve Ankara 2 nolu baroların görüşü dinlenecek de bu iki ilin gerçek baroları dinlenmeyecek, bunu anlamadım.

Komisyon eski TBMM başkanlarını da dinleyecek ki kuşkusuz yararlı olacaktır.

Yararlı olmasına yararlı olur ama burada bir “takdim tehir” sorunu var gibi geliyor bana.

Herkes konuşsun elbette ama elle tutulur somut öneriler üzerine konuşulsun diye düşünüyorum.

Üzerine konuşulacak konu çok geniş çünkü: Türkiye’nin şunca yıllık Kürt meselesi ve bu sorunun “birlik içinde” nasıl çözümlenebileceği gibi geniş bir alan.”

İktidarın üç hedefi-Fikret Bila (halktv.com.tr)

“Siyasette yaşanan gelişmeler iktidarın üç temel hedefi olduğunu gösteriyor:

Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını engellemek.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dördüncü kez aday olmasını sağlamak.

DEM Parti seçmeninin desteğini alarak Erdoğan’ı yeniden cumhurbaşkanı seçtirmek.

İmamoğlu dahil CHP’li belediye başkanlarının tutuklanmaları, bu yöndeki operasyonların devam ediyor olması, Meclis’te “terörsüz Türkiye” hedefiyle Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun kurulması bu üç hedeften bağımsız gelişmeler değil.

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 19 Mart’tan bu yana tutuklu.

İmamoğlu 5 aydır tutuklu olmasına karşın henüz ortada bir iddianame yok. Araya adli tatil de girdi. Adli tatil bitince kısa süre içinde bir iddianame ortaya konulup, İmamoğlu davası görülecek mi henüz bilmiyoruz.

İmamoğlu’nun tutuklanmasının yanı sıra üniversite diplomasının da 31 yıl sonra iptal edilmesi gösteriyor ki iktidar cumhurbaşkanlığı seçiminde İmamoğlu ile yarışmak istemiyor.

O kadar istemiyor ki yargıdan iktidarın istediği gibi İmamoğlu’nun adaylığına engel olacak bir mahkûmiyet kararı çıkmaması olasılığına karşı üniversite diploması iptal edildi. İmamoğlu’nun adaylığının engellemesini garanti etmek için ikinci bir önlem alınmış oldu.

İmamoğlu diplomasının iptaliyle ilgili olarak da hukuk yollarına başvurularını sürdürüyor.

Yaşananlar iktidarın İmamoğlu’nun adaylığından ne kadar çekindiğini gösteriyor.

Diğer yandan Erdoğan’ın fiilen dördüncü, Yüksek Seçim Kurulu’na göre ise üçüncü kez aday olabilmesi için iki seçenek var.

Meclis’in erken seçim kararı alması veya bir kişinin en fazla iki kez cumhurbaşkanı seçilebileceği hükmünü taşıyan Anayasanın 101. maddesinin değiştirilmesi.

Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesi için bu iki seçenekten birinin gerçekleşmesi gerekiyor.”

Tefeci faizi gerçek ama nedeni ne?-İbrahim Kahveci (Karar)

“Sanırsınız ki iktidarda CHP var ve AK Parti ülkeyi bu hale getiren CHP’den hesap soruyor. Oysa AK Parti hesap soruyor ama CHP’den değil, kendi geçmişinden.

‘Nass Ekonomi Modeli’ ile yıktıklarını söylemiyorlar ama canhıraş düzeltmeye çalıştıklarını anlatıyorlar.

Yakında meyvelerini yiyeceklermiş ama yıkan ortada yok.

Hatta yıkımı tamir etmeye çalışana bile saldırıyorlar.

Hani diyorlardı ya “Ay’a dört şeritli yol yapıyoruz deseniz inanırlar” diye… Tam da bu.

Dün Yeni Şafak Gazetesi haber yapmış: Kapasite kullanım oranı son 29 ayın en düşüğüne indi diye. 2023 yılı deprem dönemi seviyesine düştük diyorlar.

Küçükler piyasaya çıkmış ve piyasalar kötüymüş mesela…

Neden acaba?

2023 seçimlerinden önce bir uyarıda defalarca bulundum: İktidar kazanırsa iki seçeneğimiz var diyordum: 1-Büyük Yıkım veya 2-Büyük Sıkıntı

Bakın tebrik etmeliyim ki, ülkeyi büyük yıkımdan kurtardılar. Daha önce dolandırıcı dedikleri Mehmet Şimşek’e giderek “gel bizi kurtar” dediler.

Yani, seçimden önceye göre çark ettiler.

Veya “akıl dışı politikaları bırakıp rasyonel zemine döndüler. Tam da Büyük Sıkıntı dediğim model.

Ama bir farkı olacaktı. İstenen sonuç için çok büyük bedel ödeyecektik. O nedenle Büyük Sıkıntı diyordum.

“Pahalılık turisti de vurdu…” yazımda verdiğim bir grafik vardı. Dolar çok sınırlı artıyor ama enflasyon daha yüksek artıyor. Yani kurları çok daha sıkı tutarak enflasyonu frenlemeye çalışıyoruz. Oysa bu kur artışına göre enflasyonun şimdilerde yüzde 20’lerde olması gerekiyordu.

Bu başarısızlık neye yol açtı biliyor musunuz? Ülkede fiyatlar dolar bazında üç yılda yüzde 100’den fazla arttı. ABD’de bile dolar enflasyonu bunun ¼’ü kadar olmadı. Buna PAHALILIK diyoruz.

Peki, neden enflasyon fazla düşmüyor? Çünkü servet transferi ile öyle bir zengin kesim yarattık ki onlar ne fiyata ne faize bakıyorlar. Daha önce defalarca grafiklerle verdim: Tüketim malı ithalatı ilk kez yatırım malı ithalatının üzerine geçti.”

Ellerinde cetvellerle ülke çiziyorlar-İbrahim Varlı (BirGün)

“Emperyalistlerin bölgedeki gerici otoriter rejimlerle birlikte yeni bir şekil vermeye çalıştıkları Suriye’de belirsizlikler gerilim üretmeyi sürdürüyor. ABD’den Fransa’ya, İsrail’den Türkiye’ye pek çok aktörün aktif olarak yer aldığı Suriye sahasında hamleler, restleşmeler, tehditler yeni dönemin sancılarını dışa vuruyor.

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack mesaisinin büyük kısmının Suriye’de geçiriyor. Şam-Beyrut-Ankara hattında mekik dokuyan Barrack, son olarak Senato Dış İlişkiler Komitesi’nden senatörlerle birlikte Suriye’de bir dizi görüşme gerçekleştirdi.

Şam’da Ahmed el Şara (Colani) ile görüşen heyet ayrıca Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, Dürzi ve Suriyeli Hristiyan azınlıkların temsilcileriyle bir araya geldi. Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin internet sitesinde yapılan açıklamaya göre, senatörler SDG’ye desteklerini iletti. Görüşmede SDG’nin “Suriye Silahlı Kuvvetleri’ne entegrasyonu” masaya yatırıldı.

Suriye’deki en temel sorunların başında Kürtler ve Dürziler’in geleceğinin belirlenmesine dair Şam’a nasıl entegre edileceğine dair anlaşmazlık geliyor. Kürtler uzun yıllardır ülkenin Kuzeydoğusunda kendi yönetimlerine sahipken güneyde de bir süredir Dürziler özerklik etmiş durumda.

Suriye’den ayrılmayan “sömürge valisi” Barrack, hafta başında yaptığı açıklamada Suriye için yeni bir yapılanma modeli önerisini dile getirmiş, “Bir federasyon değil ama onun biraz altında, herkesin kendi bütünlüğünü, kendi dilini korumasına izin veren ve İslamcılık tehdidi olmayan bir yapı düşünülmeli” ifadesini kullanmıştı.

Aynı Barrack, geçtiğimiz haftalarda da SDG’ye “tek ordu, tek ulus, tek Suriye” sözleriyle mesaj vermiş ve federasyon yerine Şam’la entegrasyonu önermişti.

Türkiye’de bu “yarı özerklik” önerisi ABD’nin rotasında değişikliğe gittiği yönünde yorumlasa da Washington’ın emperyal planı henüz tam olarak netleşmiş değil. ABD ne Kürtleri ne de Colani’yi kaybetmeyi göze alıyor. Her iki aktörü de bir masada buluşturmanın, uzlaştırmanın derdinde. Daha önce Şam’da buluşturduğu Abdi ile Colani’yi bu kez de Paris’te bir araya getirmek, burada nihai bir uzlaşı sağlamaya çalışıyor. Ancak Colani, Türkiye’nin yönlendirmesiyle Paris zirvesini geçen haftalarda iptal etmişti.

Barrack, Trump’ın en güvendiği elçilerden ve sarfettiği sözler ülkesinin Suriye politikasında bir rota değişikliğinin sinyalini vermiyor. Barrack tam da Trump’ın izinde giderek birbiriyle çelişen demeçler veriyor gibi görünse de esasında “istikrarlı” bir hatta ilerliyor.”

Not: Başlıkları tıklayarak yazıların tamamına ulaşabilirsiniz.

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

EtiketlendiMedya
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Önceki Makale Adım adım 30 Ağustos’a
Sonraki Makale Tele1 5 gün kararıyor

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

EditörGünlük

Schengen’de yeni sistem

Medya Günlüğü
13 Ekim 2025
GünlükManşet

Bugünkü köşe yazıları

Medya Günlüğü
13 Ekim 2025
GünlükManşet

Gökyüzünden İHA yağıyor

Medya Günlüğü
13 Ekim 2025
GünlükManşet

“Menemen enflasyonu”

Medya Günlüğü
13 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?