Hemen herkes zaman zaman unutkanlık yaşayabilir: Anahtarın nerede kaldığını hatırlayamamak, yeni tanışılan birinin adını unutmak veya alışveriş listesinde birkaç maddeyi atlamak herkesin başına gelen sık rastlanan durumlar.
Bu tür ufak unutkanlıklar çoğu zaman günlük hayatın temposu, stres, yorgunluk veya dikkat dağınıklığından kaynaklanıyor. Ancak unutkanlık sürekli hale geldiğinde, günlük yaşamı etkilemeye başladığında ya da davranış değişiklikleri ile birlikte görüldüğünde, daha yakından incelenmesi gereken bir soruna işaret edebilir.
Ne zaman başlar?
Genç yaşlarda: Yoğun stres, uykusuzluk, depresyon, dikkat eksikliği, vitamin eksiklikleri (özellikle B12 ve D vitamini), tiroid sorunları unutkanlığa yol açabilir.
Orta yaş ve sonrası: 40’lı yaşlardan itibaren beynin doğal yaşlanma süreciyle birlikte hafıza performansında yavaşlama görülebilir.
İleri yaşlarda: 65 yaş sonrası “yaşa bağlı unutkanlık” normal kabul edilse de, alzaymır (alzheimer) ve diğer demans türleri açısından risk artar.
Ne zaman tehlikeli?
Her unutkanlık endişe nedeni değildir. Ancak şu durumlarda doktora başvurmak gerekir:
Yemek yapmak, alışveriş, fatura ödemek gibi gündelik işleri yerine getirmekte zorlanma.
Aynı soruları veya konuları tekrar tekrar sorma.
Zaman ve mekân karışıklığı yaşama, örneğin günü, ayı, bulunduğu yeri unutma.
Yakınlarını, tanıdık yüzleri ayırt edememe.
Karar vermede güçlük, davranış değişiklikleri, kişilik farklılaşması.
Bu tür belirtiler yalnızca basit unutkanlık değil, ciddi bir bilişsel bozukluk habercisi olabilir.
Geciktirmenin ve önlemenin yolları
Beyin de tıpkı kaslar gibi kullanılmadığında zayıflar. Hafızayı güçlendirmek ve unutkanlık riskini azaltmak için şunlar önerililiyor:
Zihinsel egzersiz: Bulmaca çözmek, yeni bir dil öğrenmek, müzik aleti çalmak, kitap okumak.
Fiziksel aktivite: Düzenli yürüyüş ve spor, beyindeki kan dolaşımını artırarak hücreleri besler.
Sağlıklı beslenme: Akdeniz tipi diyet, omega-3’ten zengin balık, ceviz, badem, taze sebze ve meyveler.
Yeterli uyku: Hafızanın pekişmesi için kaliteli uyku şarttır.
Sosyal ilişkiler: İnsanlarla iletişim kurmak, sohbet etmek, sosyal faaliyetlere katılmak zihni canlı tutar.
Sigara ve alkolü sınırlama: Beyin hücrelerine zarar verebilecek alışkanlıklardan uzak durmak gerekir.
Düzenli kontroller: Vitamin eksiklikleri, tiroid sorunları, tansiyon ve şeker hastalığı gibi durumların tedavisi unutkanlığı da azaltır.
Özetlemek gerekirse, her unutkanlık hastalık belirtisi değildir; çoğu zaman yaşam tarzı ve günlük alışkanlıklarla ilgilidir. Ancak unutkanlık günlük yaşamı bozuyor, davranış değişiklikleriyle birlikte görülüyorsa, gecikmeden bir nöroloji uzmanına başvurmak önemli. Erken teşhis ve doğru yaşam alışkanlıkları sayesinde hafıza kaybının ilerlemesi yavaşlatılabilir, hatta önlenebilir.
Görsel: vecteezy.com
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: