Emekli Ermeni istihbarat albayı Gevorg Minasyan’la Türkolog Angela Simonyan kaleme alınan kitapta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Fidan’ın Bilkent Üniversitesinde İngilizce yazdığı yüksek lisans tezine geniş ayrılıyor.
Mustafa Kibaroğlu’nun danışmanlığını yaptığı 1999 tarihli tez “Intelligence and Foreign Policy: A Comparison of British, American and Turkish Intelligence Systems” (İstihbarat ve Dış Politika: Britanya, Amerikan ve Türk İstihbarat Sistemlerinin Karşılaştırması) başlığını taşıyor.
Kitapta Rusçaya çevrilmiş tezin girişinde Fidan şunları yazıyor:
“Etkili bir dış politikanın oluşturulmasında iyi örgütlenmiş bir istihbarat zorunludur. İyi bir istihbarat çalışması etkili bir politikayı garanti etmez. Ancak kötü istihbarat çoğunlukla o politikanın çökme nedenidir.”
Yazarlar kitap boyunca Fidan’ın hem TİKA’da (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı) hem de Millî İstihbarat Teşkilatı’nda (MİT) nasıl reform çalışmaları yaptığını hem de bu iki kurumun Türk dış politikasında nasıl önemli yer kaplamaya başladığını anlatıyor.
Minasyan ve Simonyan, Fidan’ın MİT’i dönüştürme çalışmalarını anlamanın yolunun tezden geçtiğini, bu nedenle kitapta geniş yer ayrıldığını belirtiyor. Kitabın 39. sayfasında bu konuda ilginç bir cümle var:
“Fidan döneminde MİT yeni devletin merkezî sinir sistemi haline geldi.”
Neden yazdı?
Minasyan ön sözde ve sonunda kitabı yazma gerekçesini şöyle açıklıyor:
“Bu kitabı, Ermenistan gizli servisinde 1995-2022 yılları arasında çalışan dostum Karen Parunakyan’a adıyorum. Karen hayatı boyunca Türk istihbaratının Ermenistan karşıtı faaliyetine karşı koymak için çalıştı. Böylece, Ermenistan’ın ilk Devlet Başkanı döneminde üst düzeyde görev yapan bir Türk casusunu yakalamayı başardı. (*)
2023’te kaybettiğimiz Parunakyan’la Erivan’daki her buluşmamızda Türkiye’de gelişmeleri konuşurduk. Bana hep Hakan Fidan’a dikkat etmemi, ülkesinin geleceğinde önemli rol oynayacağını söylerdi. Olayların gelişimi onu haklı çıkardı, Fidan gerçekten de Türkiye siyasetinde önemli bir figür oldu. Bu nedenle Fidan’ın kamuoyuna tanıtmak için bu kitabı yazmaya karar verdim.
Fidan yaratıcı bir kişiliğe sahip, güçlü önsezileri olan, disiplinli, duygusal açıdan dengeli ve kendine güvenen bir insan. Dışişleri Bakanlığı görevine getirilmesi hem iç politikada hem de uluslararası alanda güçlü bir sinyal niteliği taşıyor. Bu aynı zamanda Erdoğan’ın, hızlı değişen uluslararası dengelerde Fidan’ın zorlu jeopolitik görevleri başarıyla yerine getireceği konusunda ona duyduğu güveni gösteriyor.”
(*) Minasyan isim vermese de büyük olasılıkla Ermenistan Devlet Başkanı Levon Ter-Petrosyan döneminde Türkiye adına casusluk yapmakla suçlanan Murat Bocalyan’ı kastediyor. İlgili yazı:
1. Bölüm:
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: