Twitter’da muratkgirgin adlı kullanıcının “vasatlık” üstüne yazdığı aşağıdaki bilgisel ilgi çekti ve çokça paylaşıldı:
“43 yaşındayım, artık böyle genellemeler yapabilirim. 25 yıllık iş/akademi deneyimimde, vasat insanların yaratıcı insanlara göre daha kolay örgütlendiklerini ve o şirket/kurum/bölümün yenilik üretme potansiyelini, en vasatın potansiyeline eşitlediklerini gözlemledim.
Vasat insanlar, iş yapmazlar ve iş yaptırmazlar. Bütün enerjilerini iş yapan insanları bloke etmeye harcalar. Bir kurumda/toplulukta bir başarı varsa, vasat insanlara rağmen vardır. Vasat insanların bir özelliği de başarıyı en fazla “sahiplenen” kişiler olmalarıdır.
Yine vasatların tek amacı en az eforla bulunduğu topluluk/kurum/akademi/parti vb’de iktidar basamaklarını tırmanmaktır. Yaratıcı insanın iktidar diye bir talebi yoktur. Yaratıcı insanın yaratmak dışında bir gayesi de yoktur. Yaratıcı insan iş birliğine açıktır. Vasat kapalıdır.
Vasat insan, okulda müdür, şirkette “lead”, akademide rektör, teknoparkta yönetici, partide lider olmak ister. Çünkü “yaratma cesaretini” massederek gerekli enerjiyi toplar. Onlara projelerinizden bahsedin ve projenizi sonsuza kadar unutun.
Bunlarla ilglili başımdan geçen ya da gözlemlediğim yüzlerce örnek verebilirim. Ama benim en çok canımı yakanlardan biri İzmir’de bir üniversitenin tıp fakültesinde öğrenci 9 arkadaşın telefonda bana anlattıklarıydı.
Bu tıp fakültesi öğrencisi geleceğin doktor adayları arkadaşlar 2016 dan beri HacknBreak kampına katılıyorlar. Türkiye’deki tıp camiasının çoğunun aksine, CS, IoT, AI gibi konularla ilgileniyorlar.
Hipermiyopi ve albino çocukların göz bozukluklarını takip edebilecekleri bir gözlük üzerinde çalışıyorlar. Birisi elektronik, diğeri python, beriki optik çalışıyor. Ve sorularıyla HacknBreak’te eğitmenlerin canına okuyorlar. @hacknbreak’ten çok faydalandıklarını söylediler.
Yaz bitti okul açıldı beni aradılar. “Biz okulumuzda “TIPTA İNOVASYON” adında bir öğrenci topluluğu kurmak için okula dilekçe verdik ve rektör başvurumuzu reddetti. Tıpçı adamın ne işi olur inovasyonla minovasyonla, oturun dersinize çalışın dedi” dediler.
Bu örnekte gibi, o rektör misyonunu yerine getirmiş oldu. O rektör iki yılda 50 civarında camdan, tunçtan bronzdan üstün başarı ödülünü alıp odasına dizmiştir. “Yerli ve milli” retoriği ile yüzlerce insanın saatlerini çalmıştır. Vasatlık sistemi kusursuz çalışmaktadır. Bitti
Açık İnovasyon Derneği’ni, OpenCampus’u ve HacknBreak’i bu nedenle kurduk, sürdürmeye çalışıyoruz. Yaratıcı insanlar ve toplulukların eşit düzlemde işbirliği geliştirebilmeleri için. Yaratıcı insanlar için. “Şilt, plaket, sayın müdürüm” den uzak , sadece “yenilik” kültürü için.”
Not: Bu yazı Medya Günlüğü’nde daha önce yayınlanmıştır.