Cuma, 4 Tem 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Ekonlar ve insanlar

İnan Özbek
Son güncelleme: 15 Nisan 2025 07:11
İnan Özbek
Paylaş
Paylaş

Klasik ekonomi teorisinde insanlar ekonomik kararlarını verirlerken her daim akılcı davranıp, adımlarını aklın ve mantığın süzgecinden geçirerek atacakları içindir ki, hata yapmayacaklar ve çıkarlarını azamileştireceklerdir.

Ekonomik insanlar, kısaca “ekonlar” olan bireylerin her biri kendi çıkarını gözeteceği için, tek tek bireylerden oluşan bütün bir toplum da kendiliğinden refaha kavuşacaktır.

Ne var ki; klasik ekonominin söz konusu “liberal cennet”i hiçbir zaman gerçek olmayarak, teorik, naif ve fazla iyimser bir düşünceden ibaret kaldı.

Her durumda aklıyla hareket eden ekonomik insanın, teorik bir mit olarak kalmış olması son derece normal aslında. Çünkü etten, kemikten bir varlık olarak insan, aklıyla ve türlü duygularıyla bir bütündür.

Tam da bunun içindir ki; öteden beri insanlar, ekonomik kararlarını verirlerken akıllarının yanında ve çoğu zaman akılarına baskın gelen duygularıyla hareket edegeldiler.

İnsanın doğasından kaynaklanan ve davranışının kökeninde yer alan; açgözlülük, hırs, başarılı olma ve beğenilme kaygısı, ayrıca da güven arayışı ve korku gibi türlü duygular, bireyin ekonomik davranışlarına biçim verdi.

Liberal ekonominin irili ufaklı krizlerle, bunalımlarla ve balonlarla dolu tarihi, kişilerin ekonomik adımlarını atarlarken, akıllarından ve mantıklarından çok, duygularıyla hareket ettiklerinin açık kanıtı aslında.

1600’lü yıllarda Hollanda’da yaşanan ünlü lale balonu, 1720’ler de İngiltere’de yaşanan Güney Deniz Şirketi balonu, 1929 dünya ekonomik krizi ve büyük bunalım ve yakın tarihten bir örnek olan 2008 küresel finansal krizi gibi olayları yakından inceleyen ekonomistlerle davranış bilimciler, insan psikolojisine dayanan kimi duygu durumlarının, söz konusu ekonomik kırılmaların asıl nedenleri olduğunu ortaya koymuştu.

Piyasalar yükselişteyken ve beklentiler iyimserken, fiyatların hep daha yukarı gideceğini, dolayısıyla daha çok kazanacaklarını düşünen insanlara, güçlü bir psikolojik itki olan sürü davranışıyla öteki insanların da katılması sonucunda piyasa iyice ısınır, fiyatlar sanal bir biçimde şeylerin gerçek değerlerinin çok çok üstüne çıkar ve zirve noktasına ulaşan piyasa, hemen ardından kaçınılmaz olarak düşüşe geçer.

Piyasa düşme eğilimindeyken ve fiyatlar aşağı doğru gitmeye başlayınca, kaybetme korkusuyla paniğe kapılan insanlar hızla satmaya başlarlar. Sürü davranışının burada da devreye girmesiyle hemen herkes aynı tavrı alınca, düşüş trendi hızlanır ve bir süre sonra piyasalar dibe vurur.

İşler iyi giderken daha fazlasını kazanma isteği ve hırsıyla, işler kötü gitmeye başlayınca da abartılı bir kaybetme korkusuyla aklını ve mantığını devreden çıkaran, söz konusu süreçlerde çoğu zaman histeri derecesine varan boyutlarda duygu taşkınlıkları yaşayan bireyler ve tek tek bireylerin toplamından oluşan piyasa insan psikolojisinin ve davranışının bir yansıması görüldüğü üzere.

İnsan psikolojisinin ve duyguların kişinin ekonomik davranışlarındaki rolü o derece güçlü ki, hemen hiç kimse hatta en zeki olanlarımız bile bundan muaf değil.

Dünyanın gelmiş geçmiş en zeki insanlarından biri olarak, klasik fiziğin ve mekaniğin yasalarını ortaya koyan Isaac Newton bile, 1720’li yıllarda İngiltere’de yaşanan Güney Deniz Şirketi balonunda, hırsının aklına galip gelmesi sonucu tüm borsa yatırımlarını kaybederek iflas etmiş ve sonrasında şöyle demişti; “Cisimlerin hareketlerini hesaplayabilirim ama insanların çılgınlıklarını asla.” 

Kısaca; ekonlar aslında yok, yalnız insanlar var…

EtiketlendiEkonomi
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Yazanİnan Özbek
Takip et:
İstanbul Üniversitesi'nden mezun. Uzun yıllar bankacılık ve finans sektöründe çalıştı. Ekonomi tarihi ve teorileri alanlarında derinleşmeye çalışmakla birlikte, güncel ekonomik gelişmeler hakkında da fikir yürütme çabasında.
Önceki Makale Gazeteciliğin tabutuna çakılan çivi
Sonraki Makale Putin-Erdoğan görüşmesinin yankıları

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

*Köşe Yazıları

Avrupa’nın hırsları ve Türkiye

Okay Deprem
4 Temmuz 2025
EditörKöşe Yazıları

Bufalo, bizon ve “bizim manda”

Dr. Nevin Sütlaş
29 Haziran 2025
Köşe Yazıları

İran’da kadınlar, savaş ve rejim

İsmail Boy
25 Haziran 2025
Köşe Yazıları

İran’da sol nasıl kaybetti?

Ulaş Başar Gezgin
24 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?