TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Merdan Yanardağ, “devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılamak” suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Yanardağ hakkında 5 Şubat 2024 tarihinde TELE 1’in YouTube kanalında yayınlanan “AKP’nin siyasal etiği Türkiye’yi hangi noktaya getirdi?” başlıklı videodaki ifadeleri gerekçe gösterilerek, “devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılamak” iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Yanardağ’ın katılmadığı duruşmada avukatı Bilgütay Hakkı Durna hazır bulundu. 13 Mart tarihinde sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden savcı, Yanardağ’ın atılı suçtan cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme, Yanardağ’ın “devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılamak” suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
Yanardağ, kararın ardından sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Karara itiraz ettiklerini belirten Yanardağ, paylaşımında şunları yazdı:
“Bu ülkede demokratik bir rejim olduğunu mu iddia ediyorsunuz? Dahası, bir Anayasanın olduğunu mu sanıyorsunuz? Basın ve ifade özgürlüğünün böylesine ağır şekilde çiğnendiği hangi ülke demokratik olabilir?
Geçen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde (14-28 Mayıs 2023) Jandarma’nın bazı illerde (Balıkesir) Erdoğan broşürleri dağıttığı iddiasını Turhan Çömez, Mehmet Tüm, K. Kılıçdaroğlu gibi milletvekilleri ve siyasetçiler ortaya attı. Ben de bu iddiayı (bir iddia olduğunu belirterek) proğramımda değerlendirip yorumladım.
Jandarma Genel Komutanlığı bu iddia ve yayınları ihbar kabul edip idari bir soruşturma açarak, devletin kolluk güçleri arasında iktidar lehine siyasal faaliyet yürütenler var mı diye araştırmak yerine; benim hakkımda suç duyurusunda bulundu. Bu tutum tam anlamıyla bir baskı rejimi kurulmasına katkı anlamına geliyor.
Mahkemeye açık kanıtlar sunmamıza, zaten ortaya atılan bir iddiayı gündeme getirip gazetecilik görevini yaptığımızı kanıtlamamıza karşın; verilen karar tam anlamıyla bir hukuk skandalıdır. Karara itiraz ettik. Bu ülkede gerçek hukukçuların da olduğunu ve onların hiçbir zaman tükenmediğini biliyoruz.”
(ANKA)
