Cuma, 4 Tem 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Ankara’dan ‘birazcık da demokrasi’ gelse

Hasan Erçakıca
Son güncelleme: 17 Nisan 2025 13:17
Hasan Erçakıca
Paylaş
Paylaş

Kıbrıslı Türklerin anayasa ihtiyacı ortaya çıktığı zaman, 1975 yılında Türkiye’den geldiği söylenen bir taslak ortalıkta dolaşıyor; zamanın en önemli muhalif liderlerinden biri olan Özker Özgür ise, “Hayır. Bu taslak Türkiye’den gelmedi. Bu taslak bilinen çevrelerin telkini ile birkaç Türkiyeli tarafından kaleme alınmış olabilir. Ancak benim Türkiye’m birkaç kişiden oluşmaz” diye itiraz ediyordu. Özgür, bir yıl kadar sonra (1976) Meclis’te yaptığı konuşmada ise, anayasanın zamanın CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile yapılan görüşmelerden sonra “Devlet Başkanı (R.R. Denktaş) ile Yüce Meclis’teki yandaşlarının ödün vermek zorunda kalması” ile demokratik bir hal aldığını açıkladı.

1975 Anayasası, Türkiye’de hiç rastlanmadığı kadar demokratikti. Muhalifler talep etmiş ve Ankara’dan “demokrasi” gelmişti.

Şimdilerde olanlar, 1975’tekinin tam tersidir. Ankara’daki hâkim otorite, parti üyelerinin %60 oyuyla başkan olmuş ve partisini %40’a yakın oyla birinci yapmayı başarmış UBP Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu’nu (fotoğrafta sağda) başbakan olarak görmek istemiyor. KKTC’nin Türkiye’nin mali desteğine muhtaç olduğunu düşünen UBP milletvekilleri ile koalisyon ortakları da bu isteksizliğe prim vererek Sucuoğlu’na karşı tavır almış görünüyorlar. Cumhurbaşkanı tarafından atanan ve 50 milletvekilinin 29’unun desteğine sahip olduğu düşünülen koalisyon hükümeti, beş milletvekilliğine sahip iki küçük ortak öyle istedi diye 30 Nisan Cumartesi günü yapılması gereken güven oylaması henüz gerçekleşmeden Tatar’a istifasını sundu. 23 Ocak’taki erken genel seçimden sonra yine Sucuoğlu başkanlığında kurulan hükümet de Ankara tarafından desteklenen bir bakanın görevden alınamaması yüzünden istifa etmek zorunda kalmıştır. Seçimden bu yana 100 günlük süre geçmiş olmasına karşın Sucuoğlu, başbakan olmayı bir türlü başaramadı.

UBP üyeleri “başımızda Sucuoğlu’nu görmek isteriz”; KKTC seçmeni ise “Sucuoğlu başbakan olsun” dedi ama Ankara itiraz etti ve “olmaz” dedi! Şimdi, Sucuoğlu’nun başbakan olmayacağı yeni bir hükümet kurulmasını bekliyoruz. Yeterince etkinlik kuramadığı için Ankara ile ilişkileri bozulma noktasına gelen Cumhurbaşkanı Tatar da bayram günlerini böyle bir hükümet için çalışmakla sürdürmekle geçirdi.

Kuzey Kıbrıs’ta, bu yaşananları ciddi bir demokrasi sorunu olarak görüp Sucuoğlu’na sahip çıkmaya çalışanların sayısı oldukça kısıtlıdır. Demokrasiden yana olduklarına kuşku duymamamız gereken muhalefet partileri sorunun çözümünü yeni bir erken genel seçimde görmektedir. Yeni bir seçimin halk indinde kabullenilmesi olasılığı ise zayıf görünüyor. Seçim olsa bile “bir şeyin değişmeyeceği” beklentisi var. Zaten erken seçime ilişkin talepler, sıradan bir siyasi argüman olmaktan ileriye gidemiyor.

KKTC halkı, Covid-19 salgınının hane halkı gelirleri ve ekonomi üzerinde yarattığı tahribatın ancak ve ancak Türkiye’nin yardımları ile telafi edilebileceğine inanıyor olmalı ki demokratik olmaktan daha çok, Türkiye’nin desteğini alacak bir hükümet arayışını sürdürüyor.

Türkiye’nin desteği olmadan kurulacak bir hükümetin, KKTC’nin kamu giderlerini karşılayamayacağından korkuluyor. Daha fazla vergi toplaması mümkün olmadığı gibi, tasarruf tedbirleri ile kısılacak gider de yok. Giderlerin neredeyse %90’ı maaş nitelikli… Tasarruf demek maaş kesintisinden başka bir şey değil… “Kendi istediğimiz hükümeti kurabiliriz” diyebilmek için “kamusal harcamalarımızı kendimiz karşılamaya hazırız” diyebilmek de gerekiyor ancak KKTC halkının buna ne niyeti var, ne de gücü!

Ankara’nın tercihleri arasından seçim yapılacak

1975 yılında Ankara’dan gelen demokrasi, Kıbrıs Türk halkının işine yaramamış görünüyor.  Sanırım bu durumda yine, Ankara’daki otoritenin bizim için uygun gördükleri ile yetinilecek. Ankara’nın uygun gördüğü başbakan adaylarından biri seçilecek ve yeni bir hükümet de kurulmuş olacak.

Bu sayede KKTC’nin siyasi dinginliğe kavuşacağını ise beklememek gerekiyor. Ankara’nın tercih ettiği hükümet, Ankara’nın programını uygulamak istediği zaman kızılca kıyamet kopmuş olacaktır. Ankara’dan bol para gelsin diye siyasi tercihlerinden vazgeçenler bile yollara dökülecek, maaşlarından vazgeçmemek için direnecek ve Lefkoşa sokakları gösteriden geçilmeyecektir. Bugünkü Ankara’dan KKTC’ye demokrasi göndermesi elbette beklenemez ama Ankara’dan 1975 yılında gönderilen demokrasinin de gerçek anlamda bir demokrasi olmadığı böylece bir kez daha kanıtlanacak.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanHasan Erçakıca
Takip et:
1956 yılında Kıbrıs-Larnaka’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kıbrıs’ta tamamladıktan sonra 1974 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesinde makine mühendisliği okumaya başladı. Okuldan siyasi nedenlerle ayrıldıktan sonra gazeteciliğe başladı. Daha sonra Anadolu Üniversitesinde ekonomi (2000) okudu; yüksek lisans derecesini Yakın Doğu Üniversitesinde gazetecilik alanında tamamladı (2004). Doktorasını, “Kıbrıslı Türklerde Kamusal Alan, Kamuoyu ve Kamuoyu Oluşturma” konulu teziyle Girne Amerikan Üniversitesinde verdi. Yenidüzen gazetesinde başladığı gazetecilik yaşamını daha sonra çeşitli platformlarda devam ettirdi. Medya Günlüğü’nün yanı sıra kendisine ait vekibris.com sitesinde yazıları, Bakış Açısı-Kıbrıs isimli Youtube kanalında videoları yayınlanmaktadır.
Önceki Makale Yeni bir internet sitesi: Gazete Kapı
Sonraki Makale Aklın dumur hâlleri

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

*Köşe Yazıları

Avrupa’nın hırsları ve Türkiye

Okay Deprem
4 Temmuz 2025
EditörKöşe Yazıları

Bufalo, bizon ve “bizim manda”

Dr. Nevin Sütlaş
29 Haziran 2025
Köşe Yazıları

İran’da kadınlar, savaş ve rejim

İsmail Boy
25 Haziran 2025
Köşe Yazıları

İran’da sol nasıl kaybetti?

Ulaş Başar Gezgin
24 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?