Yurdumuzun her yöresinin kendine özgü halk oyunları vardır. Hatta her şehrin kendi oyunları vardır.
Ama siz hiç İstanbul halk oyunu duydunuz mu?
Ben duymadım ve merak edip biraz araştırdım.
Hiçbir kaynakta bu konuda bir bilgiye rastlamadım. Sadece bir kaynak tarihî İstanbul oyunu olarak “Kasap Havası”nı gösteriyordu. O da Rum oyunu olarak belirtiyordu.
Yıllar önce Amerika’daki okulumun kütüphanesinde bir Yunan halk dansları plağı bulmuştum. Bu plakta “Butcher’s Dance” diye bir parça vardı ve bildiğimizden biraz daha ağır çalınıyordu. “Bizden çalmışlar, adı bile bizimkinin çevirisi” diye düşünmüştüm.
Yunanlar bu dansa bugün Hasapiko diyorlar. Bizans döneminde Konstantinopolis halk oyunu olarak Makellarikos Horos adıyla oynanırmış. Tam çevirisi kasap havası. Bu dans Sirtaki’nin atası olarak kabul ediliyor. Sirtaki’nin kökeni de zaten İstanbullu Ortodoks Arnavut kasaplarının dansı olarak açıklanıyor.
Artık anlıyorum ki sahiplenen Yunanlar değil, bizmişiz…
Biz dönelim İstanbul halk oyunları konusuna…
Aslında adı bile Yunanca olan İstanbul’un bilinen tek tarihî halk oyununun Bizans kökenine dayanması çok da şaşırtıcı değil. Ama sonradan yerleştiğimiz pek çok bölgede kendimize özgün müzik ve oyunlarımızı önceden yerleşik kültürlerin ögeleriyle harmanlayarak ortaya çok güzel sentezler çıkarttığımız halde bunu İstanbul’da neden yapamadık?
“Halk edebiyatının gelişmediği bir yerde halk folkloru de gelişmez” diyebilirsiniz. “Peki İstanbul’un türküleri de mi yok?” derseniz elbette var ama bunlar neredeyse son yüzyıl içinde ortaya çıkmış ürünler. Bunların İstanbul’un coğrafî içeriği olmalarının dışında yöresel bir karakterleri yok. Aslında bunlar halk ezgileri değil. Bunlar ya sanat müziği makamlarında bestelenmiş eserler ya da Balkanlar’da anonim olarak bilinen melodiler. Yüzyıllar boyunca İstanbul’un özgün bir halk edebiyatının olmadığını rahatlıkla söylebiliriz.
İstanbul’un sahip olduğu etnik, din ve kültür çeşitliliği tek tip bir folklorun ortaya çıkmasına olanak tanımamış anlaşılan.
Yine de üzerinde düşünülmesi ve araştırılması gereken bir konu.
Sizce de öyle değil mi?
Fotoğraf: canakkalegundem.net
***
Not: Medya Günlüğü’nün yeni açılan Bluesky hesabını takip etmek için: https://bsky.app/profile/mgunlugu.bsky.social