Fuad Safarov, Moskova
Rusya’nın önde gelen Orta Doğu uzmanı Prof. Dr. Vitaliy Naumkin, Türkiye’de gelecek yıl yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucunun Rus-Türk ilişkilerini herhangi bir şekilde etkilemeyeceğini söyledi.
Rusya Bilimler Akademisi (RAN) Akademisyeni ve RAN’a bağlı Rusya Şarkiyat Enstitüsü Bilimsel Başkanı olan Naumkin’le Türk-Rus ilişkilerini konuştuk.
Türkiye’nin bağımsız bir politika izlediğini kaydeden Rus uzman, “Türkiye herkesle ilişkiler kurarak politikalarını çeşitlendiriyor. Paralel olarak ABD, üyesi olduğu NATO, İslam dünyası ve Rusya ile de özel ilişkileri var” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki ilişkinin önemine de değinen Naumkin, “İki lider arasındaki şahsi ilişkiler derin, faydalı ve önemli. Bu ilişkiler, Moskova-Ankara hattındaki tartışmalı konuların çözümüne yardımcı oluyor ki anlaşmazlık yaratan konular, sorunlar da mevcut. Örneğin Suriye başta olmak üzere Orta Doğu konusunda iki ülkenin farklı görüşleri, pozisyonları var” değerlendirmesinde bulundu.
Naumkin, “Türkiye’nin NATO’ya üyesi olduğunu da unutmamak lazım. Bence Erdoğan, NATO gibi faktörlerden bağımsız olarak Rusya ile ilişkilerini yürütebiliyor. Fakat ilişkilerin böyle devam edip etmeyeceği ciddi bir soru işareti. Rusya’ya göre, Türkiye kendi ulusal çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Bazen bu çerçevede atılan adımlar Moskova’nın da hoşuna gitmeyebilir. Ama Türk-Rus ilişkileri gelişmeye devam ediyor, büyük potansiyele de sahip” dedi.
Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine sıcak bakmamasıyla ilgili tartışmalara da değinen Naumkin, bu konunun Rusya’da da çok konuşulduğunu ancak anlaşmazlığın uzlaşı bulunarak çözüleceğini düşündüğünü söyledi.
Naumkin, Türkiye’de gelecek yıl yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri için de şu değerlendirmede bulundu:
“Bence bu seçimler Türk-Rus ilişkilerini etkilemez. Erdoğan’ın son zamanlarda reytinginin düştüğü haberlerini görüyoruz. Bence Erdoğan halen güçlü lider. Kazanma şansı da var. Fakat bence Erdoğan’ın kaybetmesi Türk-Rus ilişkileri açısından bir şey ifade etmez. Bu durum, ikili ilişkileri hiçbir şekilde etkilemez. Çünkü Türk-Rus ilişkileri, şahsi bağlara değil, karşılıklı çıkarlara dayalı köklü ve derin bir yapıya sahip.”