Türkiye bir yandan basın özgürlüğünde gittikçe gerilerken, bir yandan da kamu reklamlarının medya kuruluşlarındaki dağılımı dikkat çekti.
Kamu bankalarının son 20 yılda muhalif yayın organlarına hiç ilan vermedikleri ortaya çıktı. Kamu bankalarının son 20 yıllık reklam bütçesinin 43 milyar lira olduğunu dile getiren CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Kamu reklamlarından Sözcü, Cumhuriyet, Birgün, Milli Gazete, Karar ve Evrensel’e tek santim ilan yok” değerlendirmesini yaptı.
“İzlenmeyen kanallar ve tabela gazetelere yoksul halkın parası hortumlanıyor” ifadelerini kullanan Çakırözer, “Dezenformasyonla mücadele yasası ile haberi sansürlediler şimdi de habercileri casusluk, etki ajanlığı çuvalına sokacaklar. 1 milyon habere erişim engeli geldi. 7 TV kanalına 35 milyon lira ceza kesildi, gülmek dahi yasak” dedi.
TBMM’de Basın İlan Kurumu konusundaki yasa teklifi için Çakırözer, “Bu ülkede katliamın, ihmalin, yolsuzluğun, tacizin bilinip hesabının sorulmasını engellemek için el ele vermiş bir çete var. Başında iletişim komiseri ile iktidar talimatıyla haberi suç sayan savcılar var” diye konuştu
Öte yandan, Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi, Türkiye’nin basın özgürlüğü açısından bulunduğu noktayı gözler önüne sermişti. Türkiye, 180 ülkenin bulunduğu endekste basın özgürlüğü sıralamasında 158’inci sırada ve ‘çok vahim’ kategorisinde yer aldı. Türkiye, geçen yıl ise 165’inci sıradaydı.
CHP’li Çakırözer, “Türkiye’de katliamın, yolsuzluğun bilinip hesabının sorulmasını engellemek için el ele vermiş bir çete var. Bu çetenin Basın İlan Kurumu ayağı da iktidarın beğenmediği gazetelerin ilan hakkını gasp ediyor. Uyduruk gerekçelerle ceza yağdırıyor. Çok sesliliği yok ediyor, gazetecileri işsiz bırakıyor. 3 ayda 33 Anadolu gazetesi kapandı, 1.800 olan yerel gazete sayısı 700’e düştü” diye konuştu.