İnsanların vatandaşı oldukları, ikamet ettikleri veya yerleşik bulundukları topluluklardan ayrılarak farklı coğrafyalarda devam eden savaşlara gönüllü olarak katılmaları, devrimler çağından başlayarak modern devletler sisteminin oluşum sürecini takip eden bir olgudur.
Bu süreci tanımlamak amacıyla akademi, medya ve siyasi merciler tarafından “Yabancı Savaşçılar” ve “Yabancı Terörist Savaşçılar” gibi kavramlar yaygın şekilde tercih edilmektedir. Orta Asya, Avrupa, Balkanlar Kafkasya, Orta Doğu ve Afrika bu tarz hareketlerin görüldüğü coğrafyalardır.
Afrika kıtasında ulusal sınırları aşan savaş gönüllülüğü tarihi diğer örneklerinden farklı özelliklere sahiptir. Bunların başlıcası kıtanın tanık olduğu sömürge karşıtı toplumsal/ siyasal hareketlerin önemli oranda sömürge devletlerinin vatandaşlarından oluşan paralı askerlerin müdahalesi ile karşılaşmış olmasıdır.
“Soğuk Savaş”ın sona ermesini takip eden süreç ve paralı askerliğe yönelik uluslararası karşıtlığın artmasına rağmen bu kurum tam anlamıyla yok olmamıştır. Aksine bireysel hareket eden paralı askerlik şirketleşerek kurumsal bir yapıya bürünmüş ve Sierra Leone (1991-2000), Liberya (1992-1995) ve Fil Dişi Sahili (2002-2007) gibi iç savaşlarda çatışan taraflara destek vermişlerdir.
Buna ek olarak Afrika kıtasındaki savaşlarda karşılaşılan bir diğer özellik de savaşa sınır ötesi olan ülkelerde gerçekleşen katılımların da yabancı savaşçılık kategorisinde değerlendirilmesidir. Öyle ki Ruanda savaşı esnasında komşu ülkeler Uganda, Burundi, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden yaşanan katılımlardan dolayı Ruanda örneği de yabancı savaşçılık tartışmasına dahil etmiştir. Son olarak sınır ötesi katılımlarda kişinin ulusaşırı savaş gönüllülüğünün temel unsurlarından olan kendi rızası ile savaşa müdahil olmasındansa savaşmaya zorlanması hususu da dikkat çekilmesi gereken bir diğer önemli noktadır.
Bu tarihsel arka planı göz önünde bulundurarak bu bildiride sınır komşusu ülkelerden gerçekleşen katılımlardan ziyade Afrika kıtasının farklı bölgelerinden ve coğrafya dışından katılımların gerçekleştiği terör örgütlerinin sığınağı haline gelen ve eleman devşirme konusunda başarılı oldukları Somali (1991-?) ve Libya (2011-?) örnekleri incelenecektir. Açık kaynaklar kullanılarak yapılacak çalışmada eleştirel bir yaklaşım benimsenecek olup yalnızca bu insanların bu katılımı neden gerçekleştirdikleri değil aynı zamanda bu hareketliliğin içerisinde barındırdığı postkolonyal sorunlar da tartışılacaktır.
(Dr. Ahmet Yusuf Özdemir, tasam.org)
Yukarıda özeti yayınlanan makalenin tamamını okumak için tıklayın