Eğer aklınıza “Türkiye’de Rusya’yı en iyi bilen diplomat kim acaba” diye bir soru takılırsa boşuna araştırma zahmetine girmenize gerek yok çünkü o unvan tartışmasız şekilde Halil Akıncı’ya ait.
Akıncı uzun meslek yaşamında Moskova’da ikisi Sovyet döneminde tam üç kez görev almış bir diplomat. Sonuncusunda yani 2008-2010 arasında Moskova’da görev yaparken herhalde iyi Rusça bilen tek Türk büyükelçi olarak tarihe geçti. Akıncı Slovenya ve Hindistan’da da büyükelçilik yaptı.
NATO Sekretaryası’nda 1980-1989 arası Sovyet Uzmanı Yönetici olarak çalıştı. 1990’ların başında AGİK’in (AGİT) kurduğu ilk bölgesel misyon olan Gürcistan misyonuna başkanlık etti.
Sovyetler Birliği Rusya, Orta Asya, Kafkasya, Karadeniz bölgesi, Afganistan ve Hindistan hakkında birçok makale yazdı. 2010 yılında Mansura Haidar’ın yazdığı “Hint-Türk Mimarisi” adlı kitabın editörlüğünü yapan Akıncı kitabın “Türkler ve Hindistan, Hindistan ve Türkiye” başlıklı kısmını da kaleme aldı.
Bu kadar değil elbette…
Moskova’daki görevinin ardından yaş haddi nedeniyle emekli olan Akıncı, sonradan adı Türk Devletleri Teşkilatı’na dönüşen Türk Konseyi’nin ilk genel sekreterliğini de üstlendi. Eski diplomat şu anda Dünya Türk Forumu’nda görevli 14 “Akil Kişi”den biri. Rusça, İngilizce ve Fransızca biliyor.
Parlak ve etkileyici öz geçmişi bir yana, Akıncı’nın önemli özelliklerinden biri de lafını sakınmadan taşı gediğine koyması ve bunu “muzip” bir çocuk edasıyla esprili bir şekilde yapması. Gerçekten, eskilerin deyimiyle nevi şahsına münhasır, günümüz Türkçesiyle kendine özgü bir kişi Akıncı.
24 Kasım 2015’te Türkiye’nin bir Rus uçağını düşürmesinin ardından iki ülke arasında diplomatik kriz patlamış ve Moskova Ankara’ya ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlamıştı. Ağaçlara bakmaktan ormanı fark etmemesiyle ünlü Türk medyası ise büyük krizi “domates ambargosu” düzeyine indirmişti.
Akıncı 2018 yılında bu konuda Medya Günlüğü’ne şunları söylemişti:
“Basında domates meselesi yapılmaz. Mesele olmak için domates çok küçük kalıyor (gülüyor). Ayrıca bu, basının meselesi değil. Eskiden Sovyet basını gayet kontrollüydü. Türkiye’de ise basın daha özgür idi. Fakat şimdi ne oldu? Türk basını şimdi tamamıyla magazin basını oldu. Eğer devlet bir şey dediyse onun aşırısını söyleme başladı, iyice güdümlü oldu. Bugün basının derdi meseleyi çözmekten ziyade daha çok satmaktır. Bu nedenle de sorumsuz şekilde tahrik ediyorlar.”
Genelde diplomatlar kamuoyunda fazla tanınmaz. Akıncı’nın istisna olmasının nedeni sadece Rusya, eski Sovyet coğrafyası, Türk dünyası ya da genel olarak dış politika konularındaki derin bilgisi değil, geçmişte uzun süre internette dolaşan ünlü “Halilname”nin de elbette onun imzasını taşıması.
Bilenler vardır mutlaka ama gelecek nesillere de ulaşması için ünlü taşlama “Halilname”yi tekrar hatırlatmakta yarar var:
1. Sinsilik esas, dürüstlük istisnadır.
2. Tevazu görüldüğü yerde ezilmelidir.
3. Yalakalık yap denize at, bir gün işine yarar.
4. En büyük hazinen cehaletindir, bunu iyi koru.
5. Kabiliyetinin cehaletini aşmasına izin verme.
6. Unutma, cehaletin verdiği cesaret yenilmezdir.
7. Zeka ve bilgi, balık yemek ve okumakla değil rütbeyle artar.
8. Bir şey söylemeden uzun konuşma sanatını öğren ve uygula.
9. Entelektüellik düzeyinin kafa karıştırmadaki becerinle ölçüldüğünü sakın unutma.
10. Asla somut öneride bulunma.
11. Fikir üreterek düşünce suçu işleme.
12. Asla karar verme, aleyhine olabilir.
13. Başkasına yaptırabileceğin işi kendin yapma.
14. Unutma! Görevin iş yapmak değil, yükselmektir.
15. “Ne gereği var”, “Şimdilik kalsın”, “Mesele çıkarmayalım” altın kurallarını tavizsiz uygulayarak başarıyı garantile.
16. Başarı sana aittir ve devredilemez, başarısızlığın ise devri esastır.
17. Meslekte ilerleme kriz ile mümkündür. Kriz yoksa yarat. Bunun meslek haline getirmiş meslek büyüklerine danışabilirsin.
18. Daima savunmada kal. Saldırı olması şart değildir. Bir gün nasılsa biri saldırır.
19. İktidar soru sorabilme yetkisi demektir.
20. Soru bilgi almak için değil, otoriteyi göstermek için sorulur.
21. Danışma, alınan yanlış kararı onaylatmak için yapılır.
22. Soru ile cevap arasında illiyet bağı olması gerekmez.
23. Kötülükte cömert, iyilikte hasis ol. Unutma, iyilik yapmadığın yerden kötülük gelmez.
24. Hakaretin en iyisi iltifat yoluyla edilir.
25. Asla doğruyu söyleme, yalancılıkla itham edilebilirsin.
26. Unutma, zayıfın verdiği söz tutulmak içindir. Güçlünün verdiği söz ise ucu açık bir sürece giriş sayılır.
27. Geleceği biçimlendirme imkanın olmayabilir ancak geçmiş ihtiyaca göre şekillendirilebilir.
28. Yarını düşünmekle vakit kaybetme. Onu nasıl olsa birileri düşünür.
29. Demokrasinin mükemmeli hiyerarşik olandır.
30. Dünyada hiçbir şey tek olmadığı gibi standartlar da tek değildir. Standart sayısını çıkarına göre ayarlama kabiliyetini kazan ve geliştir.
31. Türkler büyük millettir. Görevleri vermektir. Diğerleri almayı ihmal ederlerse bu hatayı onlara yaptırma. Zira Gayri’ye (başkasına) hizmet takdir, Türk’e hizmet ise tekdir gerektirir.
İlgili yazı:
https://medyagunlugu.com/dene-yanil-bir-daha-dene/