Yurt dışına çıkan Türk vatandaşlarının ödemek zorunda olduğu harca büyük oranda zam yapılacağı haberleri beraberinde tartışmalar ve sorular getirdi.
Bayram tatilinin ardından Meclis gündemine gelmesi beklenen artış için yüzde 566-1066 arasında bir orandan söz ediliyor. Şu anda 150 lira olan harcın 1000-1750 lira aralığında yeniden belirleneceği konuşuluyor. Yurt dışına çıkmak için alınması gereken pulun fiyatı 1000 lira belirlenirse artış oranı yüzde 566, 1750 lira belirlenirse yüzde 1066 olacak.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), medyada yer alan zam söylentilerini yaptığı açıklamayla oran vermeden dolaylı olarak doğruladı, bir de uyarıda bulundu:
“… Bilindiği üzere bu harç, yurt dışına çıkış yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından, çıkış başına maktu olarak alınmaktadır. Yurt dışına çıkış harcının, yurt dışına çıkış tarihinde yürürlükte bulunan tutarlar üzerinden ödenmesi gerekir. Dolayısıyla çıkan haberler nedeniyle bugünden harç pulu satın almak veya diğer yollarla harcı ödemek, çıkış tarihinde geçerli tutarın ödenmeyeceği anlamına gelmez. Vatandaşlarımızın bu tür spekülatif haberler nedeniyle mağdur olmaması için Başkanlığımız açıklamalarını takip etmesi önem arz etmektedir.”
2018 yılında 15 lira olarak alınan yurt dışı çıkış harcı Temmuz 2019’de 50 liraya çıkarılmış, Mart 2022’de ise 150 lira olmuştu.
Birinci tartışma zam oranıyla ilgili; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2023 yılında resmi enflasyon yüzde 64.77 olarak gerçekleşti. Oysa, medyadaki haberlerde yer alan en düşük artış yapılsa bile yüzde 566’lık bir zam söz konusu olacak.
İkinci tartışma yurt dışına çıkanlardan alınan paranın harç mı yoksa vergi tanımına mı girdiği.
Harcın tanımı şöyle:
“Herhangi bir kamu idaresinin yaptığı hizmet karşılığında bu hizmetten yararlananlardan aldığı para.”
Fakat yurt dışına çıkanların şu anda ödemek zorunda olduğu 150 lira karşılığında kamudan nasıl bir “hizmet” aldığı soru işareti. Daha doğrusu bir “hizmet”in söz konusu olmadığı çok açık.
Hukukçu Gönenç Gürkaynak da X hesabından konuyla ilgili şu paylaşımda bulundu:
“Bunun bir harç olmadığı, bir vergi olduğu ve o verginin de Anayasa’nın 23. maddesine doğrudan aykırı olduğu kanaatindeyim. Devletin bunun adını harç koymuş olması, o kamusal talebin hukuki niteliğini değiştirmez. Yurt dışına çıkmak isteyen bir Türk vatandaşının bu tutarı ödeyerek doğrudan yurt dışına çıkışı ile ilgili olarak elde ettiği belirli bir kamu hizmeti yoktur. Devlet eliyle herhangi bir yurt dışına çıkma hizmeti sağlanmakta değildir. Pasaport kontrolü, kolluk hizmeti kapsamındadır. Kamu hizmetlerinin neler olduğu bellidir ve bu tutara doğrudan bağlı ayrı bir kamu hizmet tarifi yoktur. Dolayısıyla bu bir harç değildir.
Anayasa’nın 23. maddesi uyarınca vatandaşın yurt dışına çıkma özgürlüğü yalnızca suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. Tüm vatandaşlara vergi salıp bu verginin anında ödenmemesi halinde yurt dışına çıkış yasağı getirilmesi, Anayasa’nın 23. maddesinde ifadesini bulan seyahat özgürlüğünü, gerekçesiz, orantısız ve hakkın özünü ortadan kaldıracak şekilde kısıtlar.”
1.3 milyar lira gelir
TÜİK verilerine göre geçen yıl 11 milyon 167 bin 433 Türk vatandaşı yurt dışına çıkış yaptı.
Ekonomim‘de yer alan habere göre, geçen yıl yurt dışı çıkış harçlarından 2023 yılında 1 milyar 311 milyon lira tahsilat yapıldı. 2024 yılının Ocak-Nisan döneminde ise 427 milyon lira gelir sağlandı. Yurt dışı çıkış harçlarının bir bölümü TOKİ’ye aktarılıyor.
Çıkış tarihi itibarıyla yurt dışında oturma izni bulunduğunu belgeleyenler, ticari amaçla yük ve yolcu taşımaya yönelik kara, deniz, hava ve demiryolu araçlarında, yurt dışına çıkış sırasında fiilen mürettebat olan görevliler ile 7 yaşını doldurmamış olanlardan harç alınmıyor.
Görsel: ANKA