Harf Devrimi’nin üzerinden 100 yıla yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen Türkçenin doğru kullanımı konusunda fazla yol alamadığımız gerçek.
Sadece vatandaşlar değil, topluma örnek olması gereken medya da Türkçe konusunda sınıfta kalmış durumda.
En yaygın yanlış ayrı yazılması gereken -de -da ile mi soru ekinin bitişik yazılması. Yine de bu konuda özenli olan ve yanlış yapanları uyaran bir kitle var.
Ancak bir de öyle Türkçe kuralları var ki toplumun belki de yüzde biri tarafından bile bilinmiyor.
Bunların başında iki nokta (:) geliyor. Aslında işaret genelde doğru kullanılıyor ama hemen ardından gelen cümlenin ilk harfiyle ilgili kafa karışıklığı yaşanıyor.
Bu konuda TDK’nin ilginç bir kuralı var: İki noktadan sonra gelen cümlenin ilk harfinin büyük başlaması için tam ve bağımsız bir cümle olması gerekiyor.
Oysa mesela Hürriyet iki nokta ile ilgili bir yazıda tam aksini iddia etmiş:
“Cümle içerisinde iki nokta kullanılıyorsa, küçük harfle devam etmemek gerekiyor. Pek çok birey bu konuda imla hatası yapabiliyor. Cümle sonuna iki nokta eklendikten sonra mutlaka büyük harfle başlamak gerekiyor.”
Ama bu yanlış bir bilgi.
Doğru örnekli cümle:
Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi: Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır.
Şu durumda ise iki noktadan sonra gelen cümlenin ilk harfi-bağımsız cümle olmadığı için-küçük yazılıyor:
Helva yapmak için şunlara ihtiyacımız var: yağ, şeker ve un.
Noktalı virgül (;)
Son yıllarda kullanımı çok yaygınlaşan ancak neredeyse her seferinde yanlış yapılan noktalama işareti. Bilimsel makalelerden sosyal medya paylaşımlarına pek çok kişi noktalı virgül kullanmayı “entelektüel” olmakla eş anlamlı görüyor.
TDK noktalı virgül kullanımı için üç kural belirlemiş:
1. Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için konur: Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir.
Türkiye, İngiltere, Azerbaycan; Ankara, Londra, Bakü.
2. Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur: Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum.
At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.
3. İkiden fazla eş değer ögeler arasında virgül bulunan cümlelerde özneden sonra noktalı virgül konabilir:
Yeni usul şiirimiz; zevksiz, köksüz, acemice görünüyordu.
Eğik çizgi (/)
Yine son yıllarda çok kullanılmaya başlanan ama hemen hemen her seferinde yanlış yapılan işaretlerden biri.
TDK eğik çizginin kullanımını aşağıdaki durumlarla sınırlamış:
1. Dizeler yan yana yazıldığında aralarına konur: Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak / O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak / O benimdir, o benim milletimindir ancak.
2. Adres yazarken apartman numarası ile daire numarası arasına ve semt ile şehir arasına konur: Altay Sokağı No.: 21/6 Kurtuluş / Ankara
3.Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur: 18/11/1969, 15/IX/1994 vb.
4. Dil bilgisinde eklerin farklı biçimlerini göstermek için kullanılır: -a /-e, -an /-en, -lık /-lik, -madan /-meden vb.
5. Genel ağ adreslerinde kullanılır: http://tdk.gov.tr
6. Matematikte bölme işareti olarak kullanılır: 70/2=35
7. Fizik, matematik vb. alanlarda birimler arası orantıları gösterirken eğik çizgi araya boşluk konulmadan kullanılır: g/sn (gram/saniye)
Görüldüğü gibi yukarıdaki örnekler dışında eğik çizgi cümle içinde kesinlikle kullanılmıyor.
Bağlaçtan sonra virgül
Çok sık yapılan bir başka hata da bağlaçlardan sonra virgül kullanmak.
Bağlaçlarla bağlaç öbeklerine örnek:
ama, fakat, çünkü, ancak, meğer, madem, mademki, kim bilir, üstelik, yalnız, sanki; ne var ki, bu nedenle, tut ki, yeter ki, şu var ki…
Özellikle “ancak”, “ama” ve fakat”tan sonra virgül koymak neredeyse 100 yazının 98’inde görülen bir hata.
Bu kuralın istinası ise virgül değil ama noktalı virgül kullanmak.
Ne yapacağımı biliyorum; çünkü dersimi çalıştım.
Sebze para ediyor; ne var ki pazara ulaştırması zor.