Fuad Safarov, Lisiçansk (Lugansk)
Rusya Federasyonu’na bağlı Çeçenistan Cumhuriyeti’nin, uzun süredir uluslararası kamuoyunun dikkatle izlediği Lugansk’a gazeteciler için düzenlediği gezide bölgede yaşananları kendi gözlerimizle görme olanağı bulduk.
Çeçenistan Cumhuriyeti Ulusal Politika, Dış İlişkiler, Basın ve Enformasyon Bakanlığı ve Rus siyasi enformasyon dergisi “Persona Stranı” ile ortaklaşa düzenlenen gezi “Za Pravdu” (Gerçek İçin) adını taşıyordu.
Gazetecilere bizzat Çeçenistan Cumhuriyeti Ulusal Politika, Dış İlişkiler, Basın ve Enformasyon Bakanı Ahmed Dudayev ve “Persona Stranı” dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yelizaveta Abramova eşlik etti. Moskova’dan yaklaşık 13 saatlik otobüs yolculuğunun ardından Rostov bölgesinden Lugansk’a hareket ettik. Bölgeye vardığımızda, çok kısa süre önce Lugansk Halk Cumhuriyeti’nin kontrolüne geçen Lisiçansk kentine hareket edeceğimiz açıklandı. Çeçen askeri birliklerin korumasıyla “Tigr” zırhlı araçlara bindik. Ziyaretimiz sırasında Çeçen askerler namaz saatlerini hiç kaçırmadı.
Yüksek bir bölgede bulunan Lisiçansk kentinin önemli stratejik konuma sahip olduğu biliniyor. Rus ordusuna bağlı Çeçen birlikler kentin alınmasında önemli rol oynamıştı. Çeçen askerler olası bir tehlikeye karşı geziye katılan 30 civarında gazetecinin zarar görmemesi için elleri tetikte sürekli yakın koruma sağladı.
Yol boyunca evlerini terk etmeyen bölge sakinlerinin askeri konvoyu el sallaması ve desteklerini ifade etmesi sık karşıladığımız manzaralardan biriydi. Her yerde savaşın izlerini görmek mümkündü: Yıkılmış evler, havaya uçurulmuş köprüler, mermi izleri ve diğer acı görüntüler.
Lisiçansk kent merkezinde Çeçen yetkililer geziye katılan gazeteciler için basın açıklaması yaptı. Çeçenistan Cumhuriyeti Parlamento Başkanı Magomed Daudov’a yaklaşarak “Türkiye’de, hatta İslam dünyasında çoğu kişi Çeçenlerin neden burada savaştığını anlamakta güçlük çekiyor. Peki Çeçenler gerçekten neden burada savaşıyor” diye sordum.
Daudov’un yanıtı, “Biz Rusya’nın bir parçasıyız. Çeçenler Rusya Başkomutanı Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin’in talimatlarını yerine getiriyor. Bizi bazıları özellikle Batı medyası ayrı göstermeye çalışıyor. Hayır, amaçlarına ulaşamazlar. Biz Rusya’nın ayrılmaz bir parçasıyız” oldu.
Ukrayna’da dini değerleri de koruduklarını savunan Daudov, “Neden buradayız? Geçenlerde Türkiye’de eş cinsel yürüyüşüne izin verilmedi. Evet biz de manevi ve dini değerler için savaşıyoruz. Rusya’da tüm dinlerin değerleri böyle korunuyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Sayın Putin de, Çeçenistan Cumhuriyeti lideri kardeşim, Rusya Kahramanı madalyalı Sayın Ramazan Kadirov da, İslam dünyası da bunu iyi biliyor” dedi.
Daudov,” Cihattayız. Türk kardeşlerimiz ve Müslüman kardeşlerimiz bilsinler ki biz büyük bir cihattayız. Çünkü satanizme karşı savaşıyoruz, dinimiz, değerlerimiz ve vatandaşlarımızın ortak özgürlüğü için savaşıyoruz” diye devam etti.
Çeçenistan Cumhuriyeti lideri Kadirov’un Yardımcısı General Apti Alaudinov da, “Ukrayna askerleri kendilerinin zorla savaşa gönderildiğini söylüyor. Onların anlattıklarına göre, savaşmak istemeyen askerler özel Ukrayna birlikleri tarafından çatışma alanında infaz ediliyormuş. Tabii ki dünya kamuoyu bunlara göz yumuyor” dedi.
Daha sonra Çeçen yetkililer, ellerinde Rusya ve Çeçenistan Cumhuriyeti bayrakları ile poz verdi, “Allahu Ekber” diye tekbir getirdi ve 2004 yılında terör saldırısı sonucunda hayatını kaybeden Çeçenistan’ın ilk Cumhurbaşkanı Ahmet Kadirov’u (Ramazan Kadirov’un babası) anan sloganlar attı.
Çeçen yetkililer, kentte yaşayanlarla bir araya gelerek sorunlarını dinledi. Daudov, Lisiçansk kent sakinlerine, “Merak etmeyin, size gereken tüm yardımı sağlayacağız. Artık sizler emin ellerdesiniz” diye seslendi.
Çeçen yetkililer, halka gıda ve para yardımında da bulundu. Yardım almak için sıraya giren vatandaşlar, Çeçenistan yetkililerine teşekkür etti. Natalya adındaki bir kadın, “Bir gün Çeçenlerin bize böyle yardım edeceğini rüyamda görsem inanmazdım. Onların Allahu Ekber sloganları duyunca duygulanıyoruz. Çünkü kurtulduğumuzu ve emin ellerde olduğumuzu anlıyoruz” dedi.
Krizin perde arkası
2014 yılı başlarında Ukrayna’da Moskova yanlısı olarak bilinen Viktor Yanukoviç iktidarının Batı yanlısı güçler tarafından devrilmesi krizin fitilini ateşledi. Yanukoviç Rusya’ya kaçtı. Kiev’deki iktidar değişikliğinin Ukrayna’nın NATO üyeliğine kadar uzanmasından ve Karadeniz’deki hareket serbestisinin kısıtlanmasından endişe eden Rusya Kırım’ı Yanukoviç’in devrilmesinden birkaç hafta sonra Kırım’ı ilhak etti. Kırım yarımadasındaki Sivastopol Rusya’nın Karadeniz Donanmasının karargahı.
Bu gelişmelerin ardından 2014 yaz aylarına doğru Ukrayna’nın doğu bölgelerinde yaşayan Rus asıllılar ve Rusya yanlıları ayaklanma başlattı. Donbass’ta Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetleri kuruldu. Ukrayna ordusunun müdahale etmesiyle iç savaş başladı.
14 bin kişinin hayatını kaybettiği çatışmaların ardından Ukrayna, Rusya, Donetsk Halk Cumhuriyeti, Lugansk Halk Cumhuriyeti ve Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) temsilcileri arasında 5 Eylül 2014 ve 11-12 Şubat 2015 tarihlerinde Belarus’un başkentinde Minks-1 ve Minsk-2 anlaşmaları imzalandı. Bu protokollere göre, Ukrayna’nın doğusuna özerk verilmesi ve seçimlerin yapılması gerekiyordu.
Ancak anlaşmalar yıllarca uygulanmadı. Ukrayna ile Batı arasındaki özellikle askeri yakınlaşmanın artması ve NATO üyeliğinin giderek daha yüksek sesle dile getirilmesine tepki olarak Rusya bu yılın başlarında sınıra 100 binden fazla bir askeri güç yığdı.
22 Şubat’ta Rusya Luganks ve Donetsk’in bağımsızlık kararlarını tanıdı, iki gün sonra da Ukrayna operasyonunu başlattı.
Haberle ilgili fotoğraflara ana sayfanın altındaki “Foto Galeri” bölümünden ya da linkten ulaşabilirsiniz: https://medyagunlugu.com/galeri/fuad-safarovun-lugansk-fotograflari-522