Bu soru, gelecekte iş dünyasını tarumar edecek olan bir yaratıcı tahrip uyarısıdır.
Yaklaşmakta olan bir kasırganın ön habercisidir.
Bu yaratıcı tahrip, bütün görev tanımlarını, iş süreçlerini paramparça edecek.
Bilinen birçok kural rafa kalkacak. Kuralsızlık temel ölçüt olacak.
Yıllardır geçmişin tanımlarına göre çalışmış olanlar, kendilerini yenilemek zorundalar.
Soruyu iş hayatına göre uyarlayıp tekrar soralım:
Yapay zekâ kimleri işinden edecek?
Çalışanlar mı?
Yöneticiler mi?
Aslında sorunun cevabı uygulamanın içinde.
Zekâ.
Yani bu teknoloji, zeka ve birikim gerektiren alanları fethedecek.
Kelimeyi bilerek kullandım. Fethedecek.
Yani, bu alanları insandan temizleyecek ve onların yerini alacak.
Yöneticiler..
Mimarlar..
Mühendisler..
Finansçılar..
İnsan Kaynakları..
Sizlere kötü haberler var.
Teknoloji, geçmişten bu güne gelen bütün modelleri tarumar ediyor.
Bu güne kadar hep robotların işgücünün yerini alacağı masalına inandınız.
Yok. Öyle olmayacak.
Yapay zekâ kol gücünün değil, beyin gücünün yerini alacak.
Arazinin bütün özelliklerinin, deprem geçmişinin, iklim şartlarının, inşaatçının bütün taleplerinin data olarak yüklendiği yapay zekânın, en ideal bina projesini birkaç dakikada ekrana yansıtacağı günler uzak değil.
O projeyi sıfır hata ile yönetecek ve en ideal sürede tamamlayacak olan Mühendis
Yapay zekâ sahaya inmeye hazırlanıyor.
Bütün departmanlara görev tanımlarını ve hedefleri dağıtacak ve süreçleri anlık olarak izleyip, dijital uyarıları iletecek olan otel müdürü yapay zekâ da yolda.
Binanın ve bütün ekipmanın her türlü bilgisinin yüklendiği, saniyede milyonlarca işlem kapasiteli, süreçleri hatasız takip eden bir teknik müdür yapay zekâi le geleneksel modelde yetişmiş bir teknik müdür baş edebilir mi?
Özetleyelim.
Yapay zekâya karşı en güçlü konumda olanlar mavi yakalılar.
Onlar ayakta kalacaklar.
Örnek mi?
İnşaat sektöründe kalifiye bir mavi yakalı, mühendisten iki kat fazla kazanıyor.
Güzel bir çarşamba sabahında, bu yazının işi ne?
Moral bozucu mu? Olabilir.
Treni kaçıranlar için yapacak bir şey yok. Onlar geleceği kaçırdılar.
Bu bilgiler gençler için.
Geleceklerini arayanlara bir nebze olsun ilham verebilmek için.
Adil Gürkan