Fuad Safarov, Moskova
Hayranlarının taparcasına sevdiği Sovyet lideri Josef Stalin’in iktidar günlerinde yakın çevresi dışında fazla bilinmeyen üç büyük korkusu vardı.
Stalin’in fobiye varan korkularının başında uçağa binmek geliyordu; hatta o kadar ki hayatı boyunca sadece bir kez uçakla yolculuk yapmıştı.
Aslında Sovyet liderinin korkusunu tetikleyen olaylar da yaşanmıştı. Örneğin, 1931 yılında yeni üretilen Sovyet uçaklarını incelerken TB-3 tipi askeri uçağa binmek istemiş fakat Sovyet Hava Kuvvetleri yetkilileri binmesini engellemişti. Bu olaydan bir ay sonra meydana gelen kazada SSCB Genelkurmay Başkan Yardımcısı Vladimir Triandafillov’un da aralarında olduğu üst düzey komutanlar öldü.
Rus tarihçilere göre bu konu ülkeyi yöneten Politbüro’da ele aldı ve üst düzey devlet yetkililerinin uçağa binmesi resmen yasaklandı. Hemen ardından Moskova’da düşen bir başka uçakta Sovyet Hava Kuvvetleri Komutanı Pyotr Baranov hayatını kaybetti.
1935 yılında ise Stalin ve iki önemli üst düzey yetkilinin yeni geliştirilen “Maksim Gorki” uçağına binmesi için bir istisna yapıldı ama son anda yine karar değiştirildi. Stalin’in binmekten vazgeçtiği yeni uçağın 700 metre yükseklikten yere çakılması Sovyet liderinin uçuş korkusunu iyice tetikledi.
Rus askeri tarihçi Nikita Buranov’a göre, İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasının ardından Stalin’in Nazi karşıtı Batılı koalisyon ülke liderleriyle görüşmesi için uçağa binmesi zorunluluğu doğdu. Burakov, “Fakat Stalin uçmaktan çok korkuyordu ve uçaklara güvenmiyordu. Bu nedenle ABD ve İngiltere’ye Sovyet Dışişleri Komiseri Vyaçeslav Molotov gitti” dedi.
Sovyet lideri hayatı boyunca sadece bir kez, 1943 yılında Tahran Konferansı’na giderken uçağa bindi. Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye kadar zırhlı trenle giden Stalin’in bindiği Li-2 tipi uçak titiz bir teknik kontrolden geçirildi. Yine de görgü tanıklarına göre Stalin’in endişesi yüzünden okunuyordu. Tarihçiler, Stalin’in 1945 Yalta ve Potsdam konferanslarına giderken kara yolunu tercih etmesini ise suikast endişesine bağlıyor.
RBHT’ye göre, Stalin’in diğer korkusu ise rakipleri tarafından zehirlenmekti. Güvenlik ekibinin sıkı kontrolünden geçmesine rağmen Stalin, Lavrenti Beria ve Anastas Mikoyan gibi yakın çalışma arkadaşlarıyla birlikteyken bile sunulan yiyecek ve içeceği önce onların tatmasını isterdi. Stalin’in doğal yollardan öldüğü açıklamasına rağmen yakın çevresinden bir kişi tarafından zehirlendiği iddiası da var.
Sovyet liderinin üçüncü korkusu ise hipnofobiydi yani uykusunda ölmekten endişe etmesi nedeniyle uyumaktan kaçınması. Uzmanlara göre, bu rahatsızlığın bir nedeni de, kişinin uykuda geçirilen zamanı kayıp olarak görmesi ve bu nedenle uyumak istememesi.
Bu korkusu nedeniyle geceleri bitkin düşünceye kadar çalışıyor, yakın çevresindeki görevliler de her an çağrılabilecekleri için uyumamak zorunda kalıyordu. Ama Sovyet propagandası bu sorunu “Herkes uyurken ulusun babası çalışıyor” sloganına dönüştürmüştü.