Cumartesi, 28 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

İnsani mi değil mi?

Ulaş Başar Gezgin
Son güncelleme: 4 Ekim 2023 00:39
Ulaş Başar Gezgin
Paylaş
Paylaş

Yapay zekânın işler üzerine etkileri konuşulmaya devam ediyor. Kimilerine göre yapay zekâ insan kaynaklarını (İK) daha da insancıllaştırdı.

İK’nin ağır yükü İK’cilerin üstünden kalktı; bu durum, İK’cilerin çalışanlarla daha insancıl ilişkiler kurabilmesi için vakit ayırabilmesini sağladı. Kimilerine göre ise, İK’nin yapay zekâlaşması, daha fazla yapay zekâ hayranlığı getirdi; böylelikle, insani olan özellikler, birer veriye dönüşerek teknik bir olaya çevrildi. Tersine bakış, İK’nin yapay zekânın sağladığı verilerle çalışanları daha iyi anladığını ileri sürüyor. Buna göre, İK metinlerinin yazılması için üretici yapay zekâ kullanılacak. Bu, çalışanların performans başarılarını takdir edecek daha uygun metinler çıkarılmasını sağlayacak.

Buna benzer klasik bir tartışma, yapay zekânın işlerimizi elimizden alıp almayacağı. Öncelikle burada bir yanlış anlama var: Otomasyonla yapay zekâ karıştırılıyor. Rutin işler için otomasyon, insan yaratıcılığı gerektiren işler için yapay zekâ kullanılıyor. Dolayısıyla, soru, iki ayaklı: Yapay zekâ ve otomasyon, işlerimizi elimizden mi alacak?

Birinci görüş öyle diyor; bunun müthiş bir işsizlik yaratacağını söylüyor. Başka bir görüş, öyle diyor ama bunun insanların maaşlarını sabit tutarak daha az çalışmaları, böylece arkadaşlara, eşe dosta, boş zaman etkinliklerine daha çok vakit ayırabilmeleri anlamına geldiğini ileri sürüyor. Üçüncü bir görüş ise, bu durumun işsizlik yaratacağını; ancak yeni iş kolları ortaya çıkararak, bunu telafi edeceğini söylüyor. Üçüncüler bu durumu Sanayi Devrimi’ne benzetiyor. Dördüncü bir görüş, yapay zekâ ve otomasyonun insanın yerini almayacağını, cep telefonları gibi onun yardımcısı olacağını söylüyor. Böylelikle yapay zekâ ve otomasyon kullanmayı öğrenenler işlerini koruyacak, diğerleri işsiz kalacak. Bu, bir uyum meselesi…

Yine benzer bir biçimde, yapay zekâ ve otomasyonun doktorları daha da insanileştireceği söyleniyor; çünkü iş yükleri azalınca hastalarla daha insancıl ilişkiler kurma şansı elde edecekler. Ancak, şu da var ki, hastanelerde uygulanan neoliberal model, görülen hasta sayısına göre performans değerlendirilmesi yapılması, şu kadar dakikada şu kadar hasta görme zorunluluğu, bu yapay zekâ özgürlüğü anlatısına engel. Demek ki, yapay zekânın olumlu etkileri için, gerekli ekonomik ve hukuksal düzenlemelerin de yapılması gerekiyor. Yoksa, doktorlukta çok değişen bir şey olmayacak.

Kaynak: https://www.raconteur.net/talent-culture/how-artificial-intelligence-is-making-hr-more-human

EtiketlendiSeçilen
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanUlaş Başar Gezgin
Takip et:
1978 İstanbul doğumlu. Türkiye, Vietnam, Tayland ve Malezya’da 23 yıl ders verme deneyimine ve Yeni Zelanda (doktora), Avustralya (ortak proje) ve Latin Amerika’da (gazetecilik) araştırma deneyimine sahip bir akademisyen-yazar. Eğitimini Darüşşafaka (1989-1996), Boğaziçi Üniversitesi (Eğitim Bilimleri (Psikolojik Danışmanlık), lisans, 2000; Sosyal Psikoloji, yüksek lisans 2002), ODTÜ (Bilişsel Bilimler, doktora, 2006) ve yurt dışında (2009, üniversite düzeyinde ders verme yetkisi, Avustralya; Darmstadt Teknik Üniversitesi, Şehir Plancılığı, yüksek lisans, 2011) tamamlayan Gezgin’in toplam 116 kitabı bulunmaktadır. 2014’te Türkiye’de doçent, 2017’de yurt dışında profesör olmuştur. Akademik çalışmalar dışında, çeşitli dergi ve gazetelere köşe yazıları yazmakta; şiir, şarkı sözü, şarkı, deneme, yazınsal inceleme, öykü, film öyküsü, film çözümlemesi, tiyatro oyunu, masal ve roman türlerinde yapıtlar vermekte ve çeşitli ülkelerden şairleri ve şarkıcıları Türkçeye kazandırmaktadır. Çeşitli çalışmaları 13 dile (Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca, İtalyanca, Portekizce, Rusça, Japonca, Vietnamca, Tayca, Gürcüce ve Azerbaycan Türkçesi) çevrilmiştir.
Önceki Makale Türkler yaptı Fransızlar kaptı!
Sonraki Makale ‘Old Trafford’ zaferi

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

*Köşe Yazıları

Bufalo, bizon ve “bizim manda”

Dr. Nevin Sütlaş
28 Haziran 2025
Köşe Yazıları

İran’da kadınlar, savaş ve rejim

İsmail Boy
25 Haziran 2025
Köşe Yazıları

İran’da sol nasıl kaybetti?

Ulaş Başar Gezgin
24 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Sakız’daki gizemli Türk yatı

Cenk Başlamış
22 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?