Bu ülkede gerçekten bir büyük kavram kargaşası var; bunun nedeni okuyup öğrenme, merak etme, bireysel öz güven, kendine saygı gibi Doğulu toplumlarda yaygın olmayan hasletler.
Doğulu toplumlarda kabile kültürü ve hakana, hükümdara, lidere mutlak itaat öğretildiği için “öğrenme” sadece taklit yoluyla oluyor ve bu da gelişmeyi engelliyor. Doğulu toplumlarda “neden” sorusunun cevabı genellikle “Ahmet, Hasan, dedem, babam böyle dedi” olur. Kuşaktan kuşağa aktarılan dogmalar bireysel farkındalık ve sorgulama da olmayınca toplum değişmeyen, yerinde sayan bir kimliğe bürünüyor ve böyle toplumlarda dönüşüm neredeyse olanaksız hale geliyor. Rusya, Çin, Orta Doğu, Asya ülkelerine baktığınızda Atatürk ve Cumhuriyet’in 100 yılda başardıklarını takdir etmemek mümkün değil, bu devrim belki kansız olmuştur ama asla acısız olmamıştır şimdi toplum olarak bu acıları iyileştirmeye çalışıyoruz.
Her ne kadar Cumhuriyet önümüzü açmış olsa da “Doğulu” toplumlara özgü zihin tembelliğimiz devam ediyor.
Gündem enflasyon; seçim süreci boyunca Recep Tayyip Erdoğan “istikrar tedbirleri” almamak için direndi, muhalefet de tam tersini savundu.
Peki nedir istikrar tedbirleri?
Faizi yükselt, harcamaları kıs, ekonomiyi soğut, fiyat artışı yavaşlasın ve sonrasında denge oluşsun. Basit biraz ekonomi bilgisi olan herkes bilir. Peki sosyal karşılığı nedir bunun? Çok açık cevabı var: Yoksul halkın daha da fakirleşmesi.
Zenginlerin gelirleri çok yüksek olduğu için zaten gelirleri içindeki harcamaları çok azdır, tedbirler onları zorlamaz, asıl fedakarlığı yapacak olan geniş halk kesimleridir. Zaten yetmeyen gelirleri iyice yetmez olur ve ekonomi soğutulduğu için çoğu işsiz kalır. Erdoğan yaptıkları ile buna engel oldu, muhalefet de buna karşı çıktı!?
Sizce kim daha solcu?
Elbette ben de farkındayım, Recep Tayyip Erdoğan ve AKP sol olamaz, mümkün değil ama siyasi yelpazede “en yoksulları” savunan kim oluyor bu denklemde? Elbette Erdoğan, belki solcu değil ama siyasi yelpazenin en solundaki o.
Enflasyonla mücadele edilmesin demiyorum, elbette sağlıklı ve sistemli büyüyen bir ekonomi için fiyat artışları kontrol altına alınmalı, bu yapılmazsa geleceğe dair beklentiler olumsuz yönde bozulur, kimse yatırım yapmaz ve ekonomi küçülür, yine fakirler öder.
Elbette enflasyon olmasın ama neden bedeli yoksullar ödüyor, ekonomi iyi olduğunda en büyük payı zenginler alıyor, bedeli onlar ödesin.
“Nasıl” sorusunun yapmak isteyen için çok cevabı var ama en basiti 2-3 trilyon dolar olduğu söylenen ve çoğu zenginlerin elinde olan gayrimenkullerden, tek ev dışındaki tüm gayrimenkullerden %50 vergi al, dolaylı vergileri azalt, bedeli fakir halk ödemesin. Çok kazanandan çok az kazanandan az al dolaylı vergi dünyadaki en adaletsiz vergidir.
Sonuç: Bu ülkede sol parti yoktur, olduğunu düşünmek sadece yanılsamadır, biz her seçimde sağ partiler arasında bir seçim yapıyoruz.