Rus Business Online Ajansı, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkiler ve yaşanan son gelişmelerle ilgili bir anket düzenledi.
Ajansın “Türkiye Rusya’nın dostu mu?” sorusuna oylamaya katılanların yüzde 7’si “evet”, yüzde 34’ü “hayır” yanıtını verdi. Katılımcıların yüzde 58’i ise “Politikada dostluk olmaz” seçeneğini işaretledi.
Ajans ankete ek olarak, Rusya’daki politikacı ve siyasi uzmanlara Moskova’nın “terörist” kabul ettiği Azak (Azov) Taburu’nun komutanlarının Türkiye’den Ukrayna’ya gönderilmesini hatırlatarak, “Rusya-Türkiye ilişkilerini, 2015’teki uçak krizinden sonra olduğu gibi yeni bir soğuma ve kopuş mu bekliyor” sorusunu yöneltti.
Rus Milletvekili Mihail Delyagin, “Hayır, Rus-Türk ilişkilerinde herhangi bir sorun olacağını sanmıyorum. Bence iki ülke arasında daha önce olduğu gibi umut veren olumlu ilişkiler var” dedi.
Valday Uluslararası Tartışma Kulübü Direktörü, Dış ve Savunma Politikası Konseyi Başkanı Fyodr Lukyanov şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bugün yaşananların 2015 uçak kriziyle karşılaştırılmaması gerekiyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çok tutarlı olduğuna dikkat edilmeli. Erdoğan, hem Batı ile hem de Rusya ile ilgili olarak kendisi ve Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda eşit şekilde hareket ediyor. Bazı aşamalarda, bazı anlarda Rusya’ya yönelerek ABD ve Avrupa ile ilgili olarak oldukça cesur davranıyor. Diğer durumlarda, aynı şeyi tersten yapıyor. Rusya’nın tepkisini hesaba katmadan uygun gördüğü gibi hareket ediyor ve bu nedenle Batı’ya bazı jestler yapıyor. Erdoğan kendi tarzında davranıyor. Ama bu da bize uymuyor. Peki ne yapalım? Sonuçta aynı madalyonun iki yüzü.”
Doğu ve İslam uzmanı Azat Ahundov ise, “Bunun başlı başına bir oyun olduğunu söyleyebiliriz. Rusya’da iş birliği yaptığımız herhangi bir ortağımızın başka yöne bakmaması gerektiği düşünülüyor. Siyasette böyle şey olmaz, her ülke kendi çıkarları doğrultusunda çalışır ve Erdoğan da bir istisna değildir. Anlaşmaların tüm inceliklerini bilmiyoruz. Dolayısıyla mevcut durumu dünyanın sonu gelmiş gibi abartmaya gerek yok” dedi.
Moskova Devlet Üniversitesi MGU akademisyeni Prof. Dr. Sergey Çernyahovski de, “Her şey ortada. Erdoğan manevra yapıyor, oraya buraya tutunmak istiyor, bunun için karşı taraftan bir şeyler alıyor. Siyasette, özellikle de şu andaki dünya siyasetinde çekici bir merkez gücün tezahürüdür” değerlendirmesinde bulundu.
MGU Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü akademisyeni Doç. Dr. Pavel Şlıkov ise, “Bence Erdoğan kendi oyununu oynuyor. Bu, en uygun pozisyonları elde etme çabasıyla karşı karşıya gelen farklı taraflar arasında dengeleyici bir eylem. ‘Azak’ ile ilgili durum ve Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya üyeliği için koyduğu engeli kaldırmasına ilişkin tartışmalar, tüm bunlar birlikte düşünülmeli” dedi.
Fuad Safarov, Moskova