Dış haberler, bugünkü gibi yerlerde sürünmediği dönemlerde bile Türk medyasının her zaman defosu olmuştur.
Bunun birinci nedeni tıpkı toplum gibi medyanın da dış dünyaya kapalı olmasıysa, diğer nedeni gazetecilerin çoğunun yabancı dil bilmemesidir.
İnsanın genel olarak bilmediği, anlamadığı konulara uzak durması, çekinmesi gibi Türkiye’de medya da dış haberlere hep mesafelidir. Büyük bir deprem, terör saldırısı, kaza ya da sansasyonel bir açıklama dışında dış haberler gazetelerin birinci sayfalarında ya da kanalların ana haber bültenlerinde zor yer bulur.
Dahası, 40 yıllık bir dış haberci olarak söylemek zorundayım ki, çoğu gazete dış haber sayfalarına “gereksiz haberler”in konulduğu bir “çöplük” gözüyle bakar.
Hâl böyle olunca medyanın dış haber değerlendirmesi de çapına uygun oluyor.
Rusya’nın KKTC ile ilgili dünkü açıklaması bu girizgahın nedeni.
TASS’ın duyurduğu habere göre, Moskova KKTC’deki Rusya vatandaşlarına konsolosluk hizmeti vermeye başlayacaktı.
Dünyada Türkiye’nin dışında KKTC’yi tanıyan bir ülke olmadığı için haber medyada bir anda yayıldı. Haberi, “Rusya KKTC’yi tanıdı” diye veren gazete ve internet siteleri bile oldu.
İddiaların dallanıp budaklanması üzerine KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu “Bu konu bir yıldır var. Rusya, KKTC’de yaşayan Rus vatandaşları için ofis açmak ve konsolosluk hizmetleri vermek istiyor. Bu bir ofis olacak şekilde konuşuluyor. Bu Rusya KKTC’yi tanıdı diye yorumlanmamalı” açıklamasını yapmak zorunda kaldı.
Rusya’nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi Murat Zyazikov da kararın yalnızca kuzeyde (KKTC) yaşayan Rusya vatandaşları düşünülerek alındığını belirterek, “Uzun süredir gecikmiş olan bu kararda siyasi bir ima yoktur. Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan Rusya yurttaşlarımıza hizmet için yalnızca insani kaygılar tarafından dikte edilmiş bir durumdur” dedi.
Emekli Büyükelçi Ahmet Erozan kararın ne anlama geldiğini herkesin anlayabileceği bir dilde açıkladı:
Rusya’nın KKTC’de Başkonsolosluk açacağı konusundaki haberler saçmalıktan ibaret… Bilen bilmeyen konuşuyor… Güneydeki Rusya Federasyonu Büyükelçiliği’nin bir memuru haftanın belirli bir kaç gününde KKTC’ye geçip orada oturan Rusların işlerine bakıp Güneye dönecek demektir…
— Ahmet Erozan (@Ahmet_Erozan) August 9, 2023
Moskova’nın Sovyet döneminden beri devam eden değişmez bir Kıbrıs politikası var. Ukrayna savaşı uluslararası dengeleri değiştirdiği için, Ankara-Moskova yakınlaşması da göz önünde bulundurulduğunda belki orta vadede Rusya’nın siyasetinde bazı değişiklikler olabileceği tümüyle yadsınamaz ama son karara bakarak ortalığı yangın yerine çevirmek, “Rusya KKTC’de konsolosluk açacak”, hele hele “KKTC’yi tanıyacak” başlıkları atmak son derece aceleci ve ayakları yere basmayan yorumlar olur.
“Sakallı Celal”e atfedilen bir söz vardır:
“Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkündür.”
Yanlış ve eksik eğitimin ya da yarın aydın insan tipinin tehlikesine dikkat çekmek için söylenmiş.
Türk medyasının son hezeyanı ister istemez akla bu sözü getiriyor.