Enerji verimliliği, enerji yönetimi yaparken insan, zaman, beyin enerjisi, para, vb. diğer kaynakları da verimli kullanma şartımız var.
Ayrıca, diğer değerlere, sistemlere (iş güvenliği, kalite, üretim, çalışan konforu, çevre) bir zarar vermeden enerji verimliliği yapmamız gerekmektedir. Peki, bu gerekliliklerle birlikte, tükettiğimiz enerji gibi beynimizin enerjisini de verimli kullanabiliyor muyuz?
Beynin kapasitesi ile ilgili on yıllarca büyük araştırmalar yapılmış ve en sonunda beynin kapasitesinin sinaps (beyin hücreleri arasındaki bağlantılar) sayısı ve kalitesi ile orantılı olduğu sonucuna varılmış. Sinaps sayınız ve kalınlığı, beyninizi ne kadar verimli kullandığınızı gösteriyor. Bu konuda David Eagleman/Beyin (Incognito)/Domingo Yayınları’nın çok faydalı bulduğum bir kitabı var; “beyin nasıl öğrenir, bilişsel rezerv nasıl güçlendirilir” gibi sorulara yanıt arayanlara tavsiye edilebilecek en iyi kaynaklardan biri, kuvvetle öneririm.
Sağlıklı bir yetişkinin beyninde 80 milyar civarında nöron var, birbirleri ile inanılmaz bir hız, sıklık ve yoğunlukta bilgi aktarımı içindeler. Aktarım süreçlerini yöneten ‘bağlantılar’ yani “sinapslar”in sayısının katrilyonu geçtiği” tahmin ediliyor. Beynimizi kullanma şeklimize bağlı olarak sayısı artıp azalabilen sinapsler diğer taraftan beynimizin kapasitesini de belirliyor.
Sinapsler, yerleşim birimleri aralarındaki yollar gibi. Yerleşim bölgeleri (nöron) sayınız çok olabilir ama bunların arasındaki bağlantı yolları (sinaps) yoksa veya zayıf ise o ülkenin gelişmişliği de bundan çok etkileniyor. Örnek olarak, ülkemizde yerleşim birimi sayısı 36.000 civarında imiş, düşünün her biri arasında kalın yollar (otobanlar) olsa idi ülkemizin üretimi/gelişmişliği ne olur idi?
Beyninizin kapasitesini artırmak sizin elinizde. Yaş ilerledikçe önceki sinaps bağlantılarının yarısı ortadan kalkıyor. Başarılı bağlantılar güçlenirken yararı olmayanlar devre dışı kalıyor, yok oluyor (aynen kullanılmayan patika yolların zamanla silinmesi, çok kullanılanların ise zamanla otobana dönüşmesi gibi) Temelde beynimizdeki sinir hücreleri yani nöronlar arasındaki iletişim ve etkileşimi arttırmak, beyne düzenli egzersiz yaptırmakla ilgili bir süreç.
Tıpkı kaslarımız gibi beynimiz için de “kullan-kazan” veya “kullanma-kaybet” prensibi söz konusu, kullanmazsak kaybediyor, zorlarsak kazanıyoruz. Bilinçli ve düzenli bir “beyin antrenmanı planı” uygulamak gerekiyor. Ayrıca, ülkenin her bir yerleşim birimine gitmek gibi beynin de her bölümüne gitmek ve etkin kılmak (yani çok yönlü olmak) sinaps sayısını artırabiliyor. Yönetilebilir riskleri almak ve etkin yönetmeye çalışmak da yine beynin kapasitesini geliştirmede faydalı olabiliyor.
Başarının esas sırrı “sinir hücreleri arasındaki ağ yapısının kapasitesini (sinaps sayısını ve kalınlığını) yükseltmek” ile ilişkili. “Doğru, zamana ve mekana bağlıdır” derler. Ben buna, enerji işlerinde üçüncü bir öğe daha ekliyorum, “Doğru, zamana, mekana ve rakama bağlıdır” diyorum
Enerji konularında rakama dayalı verilmeyen o kadar çok doğru olmayan bilgi var ki (Tabii rakamları da teyit etmek lazım). İncir çekirdeğini doldurmayacak haberlere/yorumlara (rakam içermediği için) o kadar çok değer verip, beyin enerjisini buralarda israf edenler olduğunu sizler de sık tanık oluyorsunuzdur.
Örneğin; “filanca yerde petrol, doğal gaz bulundu” diye haberleri oldukça çok duyuyor/okuyor/zaman-beyin enerjisi harcıyoruz, heyecanlanıyoruz. Çoğunda rakam yok (rezerv/kalite nedir, ne kadar derindedir, ne kadar sürede çıkartılabilir, ülkemize yıllık katma değeri yüzde kaçtır, çıkartma/iletme teknolojilerinin ne kadarı bizde vardır, kısaca çıkarmak ve kullanmak ne kadar karlıdır vb.) veya rakam olanların da okuyan açısından kıyaslama ile sorgulanması zor, bazıları ciddi birim hatası (milyon yerine milyar, MW yerine GW yazılabiliyor) bile içerebiliyor.
Her geçen gün, beyni daha çok yönlü kullanarak, sinaps sayılarımızı artırarak/geliştirerek beynimizin enerjisini çok daha verimli kullanmak dileğiyle.
Ayhan Sarıdikmen, Enerji Verimliliği ve Yönetimi Uzmanı