Pazartesi günü gözaltına alınan Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ tutuklandı.
Yanardağ hakkında, geçen hafta yayınlanan 4 Soru 4 Cevap programında AKP’nin Abdullah Öcalan ile yeni bir çözüm süreci hazırlığında olduğu görüşün savunmasının ardından “Terör örgütünü övme” suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştı.
Gözaltına alınmadan kısa süre önce Yanardağ, sözlerinin bağlamından koparıldığını anlattığı ve yayınlanmayan görüntüleri yeniden yayınladığı bir özel yayına katıldı. Yanardağ, yayın esnasında kanalın ofisine gelen Terörle Mücadele Şube polis memurları tarafından yayın sonrasında gözaltına alınarak ifadeye götürüldü.
Dün geceyi nezarethanede geçirdikten sonra sabah saatlerinde Çağlayan Adliyesi’ne getirilen Yanardağ’ın öğlen saatlerinde ifade işlemleri başladı. İfade işlemlerinin bitmesinin ardından Yanardağ tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi. Mahkeme Yanardağ’ın tutuklanmasına karar verdi.
Yanardağ tutuklama kararı sonrası ‘Susmayacağız” mesajını verdi. Oğlu Alp Yanardağ’ın Tele1’de açıkladığı mesaj şöyle:
“Seçim döneminde başlayan montaj kumpaslarının devamını yaşıyoruz. Korkmuyoruz. Ne olursa olsun, özgür basın susmayacak. Gerçekleri aynı kararlılıkla yansıtmaya devam edeceğiz.”
Basın Konseyi açıklaması
Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın, tamamen ‘ifade özgürlüğü’ kapsamındaki sözlerinin ‘terör örgütü propagandası’ olduğu iddia edilerek gözaltına alınıp tutuklanması, medyaya gözdağı verme amacına yöneliktir ve asla kabul edilemez.
Merdan Yanardağ’ın, AKP’li bir milletvekilinin terörist başı Öcalan hakkındaki açıklamalarını yöneticisi olduğu TELE 1 ekranında eleştirdiği yayın, aradan geçen 6 gün sonra, medyayı susturmak için fırsat kollayan siyasi anlayışın verdiği talimatla çarpıtılarak gündeme getirilmiştir. Trollerinin, Yanardağ’ın sözlerini cımbızlayıp ‘montaj kaset’ oluşturarak sosyal medyada başlattığı ihbar kampanyası; Yargının ve RTÜK’ün aynı anda devreye sokulması, Tele 1’i susturma kumpasının kanıtıdır.
Hakkında açılan her soruşturmada adliyeye ifade vermeye giden Merdan Yanardağ’ın, savcının bu kez davet çıkarmayıp TELE 1’de yayındayken televizyon binasına polis ekibi gönderilip gözaltına aldırması; bir gece emniyette tutulduktan sonra tutuklu yargılanmasına karar verilerek Silivri Cezaevi’ne gönderilmesi, ağır bir hukuksuzluktur.
Merdan Yanardağ’ın, seçimlerin hemen ardından bir ‘montaj kaset’ kumpası ile gözaltına alınması ve tutuklanması, özgür ve bağımsız medyaya gözdağıdır.
Anayasal güvence altındaki basın özgürlüğünün ihlali; halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkının gaspıdır. Demokrasiyle yönetilen bir ülkede böyle bir olay kabul edilemez.
Yanardağ, meslek yaşamı boyunca teröre ve terör örgütlerine her hal ve koşulda karşı çıkmış; demokrasiden ve çağdaşlıktan yana olduğunu kanıtlamış bir yurtsever; ilkeli ve dürüst bir gazetecidir.
Basın Konseyi olarak meslektaşımız Merdan Yanardağ’ın yanında olduğumuzu, ona yapılan bu zulmün, ilkeli ve dürüst gazetecilik yapan meslektaşlarını yolundan alıkoyamayacağını bildiriyor; basın özgürlüğünü yok sayanlara da bir gün hukukun gerekli olacağını hatırlatıyoruz.”