Cumhuriyet, pazar günü çıkan başyazısında gazetenin bir “ele geçirme” girişimiyle karşı karşıya kalındığını bildirdi.
“Cumhuriyet, bir Kuvayı Milliye kurumudur; işgal edilemez” başlıklı yazıdan bir bölüm şöyle:
“Okurlarımızın çok yakından bildiği gibi Cumhuriyet gazetesi, yalnızca bir yayın organı olmanın ötesinde, Atatürk’ün deyişiyle, Cumhuriyetimizin “sonsuza değin yaşatılması” ödevini yerine getirmekle kendisini yükümlü sayan bir kurumdur.
Cumhuriyet gazetesi, kurucusu Yunus Nadi ailesinin ardından, Nadir Nadi’nin eşi Berin Nadi ve değerli büyüğümüz İlhan Selçuk tarafından kurulmuş olan Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu tarafından yönetilmektedir.
Vakıf yönetimi, uzun yıllar boyunca gazeteye emek vermiş olan, Atatürk ilkelerine bağlı yayıncılığı yerine getirmeyi adanmışlıkla kabul etmiş üyelerden ve Cumhuriyet felsefesinin bilincine varmış isimlerden oluşmaktadır. Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu’nun tek hedefi, vakıf senedinde de açıkça yazıldığı gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin temel felsefesini ve Aydınlanma devrimlerinin ilkelerini koruyan ve ilerleten bir kurum olarak Cumhuriyet gazetesini tüm olumsuz koşullara karşın geliştirip yaşatmaktır.
Özetle, Cumhuriyet yöneticileri, gazeteyi yalın bir “marka” olarak değil, tarihsel işlevi ve görevi olan bir kurum olarak görürler, görmek zorundadırlar.
Gazetemizin tarihinde, zaman zaman önemli iç dalgalanmalar yaşanmıştır. Bunların en önemli nedenleri, gazetenin çizgisini değiştirmeye yönelik olmuştur.
Okurlarımıza hafta içinde “zorunlu açıklama”larla aktarmaya çalıştığımız üzere gazetemiz içinde son günlerde yine bir “ele geçirme” girişimi yaşanmıştır. Bu girişimin, gazetemizin; Atatürk’ün, Cumhuriyet’in ve insan haklarının temel ilkelerini yürüttüğü yayın politikası ile güçlendirdiği, ailesine yeni yazarlar kattığı, Ankara’da Cumhuriyet Vakfı’na ait büyük bir bina satın aldığı bir süreçte gerçekleştirilmek istenmesi dikkat çekicidir.”
Yazının devamı için tıklayın