Rusya’nın Ukrayna’da düzenlediği harekatta önemli görevler alan Tuva (Tıva) Türkleri, 2. Dünya Savaşı’nda Nazi ordularının korkulu rüyası olmuştu.
Rus tarihçilerine göre Nazi birlikleri, “Bu bizim savaşımız!” sloganıyla savaşa katılan Tuvalılarla karşı karşıya gelmekten korkuyordu. Rus tarihçi Aleksey Rudeyeviç, savaş yıllarında Tuva Türklerinin kahramanlıklarını anlatan bir makale kaleme aldı. Makaleye göre 21 Haziran 1941’de Nazi lideri Adolf Hitler’in Sovyetlere saldırmasından bir gün sonra o dönem bağımsız olan Tuva Cumhuriyeti Almanya’ya savaş ilan etti. Savaşa katılmak için Sovyet lideri Josef Stalin’e mektup yazan Tuvalılar “Sizinleyiz, birlikteyiz. Bu aynı zamanda bizim de savaşımız” dedi. Rudeyeviç, “Askeri eğitimin ardından Tuva atlı birlikleri savaşa katıldı. Nazi birliklerine aniden saldıran Tuvalılara Almanlar “Kara Ölüm” (Der Schwarze Tod) lakabı koydu. Çünkü Almanları esir almıyor, öldürüyorlardı” dedi.
Sibirya’da yaşayan Tuva Türklerinin Hun İmparatoru Atilla’nın orduları gibi savaştığını vurgulayan Rus tarihçi, “Tuvalılar kahramanca savaşıyordu. Nazilerin gözlerini açmasına fırsat tanımıyorlardı. Aralarından ölenler olsa da bir adım bile geri çekilmiyorlardı” diye yazdı.
Tuvalılar, ölen asker arkadaşlarının intikamını almak için ulusal kıyafetlerini giyerek Nazilere ani saldırılar düzenliyordu. Sovyet komutanlar bu konuda Moskova’ya Genelkurmay Başkanlığına gizli telgraf da göndermişti. Yazıda Tuvalıların gece saatlerinde Alman birliklerine saldırılar düzenlediği, yakalanmaları için Almanya’dan getirilen özel kurt köpeklerinin işe yaramadığı belirtiliyordu. Özel eğitimli köpekleri üzerlerinde ayı, kurt ve tilki derisinden yapılma giysiler bulunan ve özel ayakkabılar kullanan Tuvalıların izini bulmakta zorlanıyordu.
Sovyet Genelkurmayı, Tuva kökenli askerlere “avcıdan ziyade bir asker oldukları” konusunda askeri disiplininin hatırlatılması için talimat verdi. Savaş yıllarında toplam 80 bin kişi olan Tuva Türklerinin yaklaşık 8 bini savaşa katıldı, 6 bini kahramanlık madalyası ile ödüllendirildi, iki 2 Tuva kökenli askere de en üst ödül olan “SSCB Kahramanı” madalyası verildi. Tuva halkı savaş yıllarında Sovyet ordusuna yaklaşık 80 milyon rublelik altın, 50 bin at, 750 bin baş hayvan, ve ayrıca tonlarca gıda ürünü ve giysi yardımında bulundu. Yapılan yardımın tüm maliyeti yaklaşık 66,5 milyon ruble değerindeydi.
Bir dönem bağımsız olan, 1944 yılında kendi isteğiyle SSCB’ye katılan Tuva şu anda Rusya Federasyonu çatısı altında yer alıyor. Budizm ve Şamanizm’in yaygın olduğu Tuva Cumhuriyeti’nde yaklaşık 300 bin kişi yaşıyor.
Fuad Safarov, Moskova