HDP milletvekili Ahmet Şık’ın paylaştığı bir video sosyal medyada yoğun tartışma yarattı ve polemik konusu oldu.
Yaklaşık 14 dakikalık video, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında geçen hafta Kremlin’de yapılan görüşmeyle ilgili.
Şık’ın paylaşımı yaparken, “Rusça bilenler yardımcı olursa, Putin’in 2 dakika boyunca kapısında Erdoğan’ı neden bekletildiğini öğreniriz” demesi polemiğin fitilini ateşledi.
Videoda, Rusya’nın resmi Rossiya kanalının zirvenin perde arkasıyla ilgili olarak hazırladığı program yer alıyor. “Moskova-Kremlin-Putin” başlıklı program her hafta pazar günleri yayınlanıyor.
Tartışma ve tepki yaratan konuların başında Türk heyetinin Putin’le görüşme öncesi iki dakika bekletilmesi geliyor.
Diplomaside yapılan ve yapılmayan her şeyin bir anlamı vardır; yani konuk heyeti özellikle bekletiyorsanız bunun altında karşı tarafa mesaj verme isteği yatar.
Bu genel geçer bir kural.
Ruslar İdlib gerginliği ve Türkiye’den yönelen suçlamalara tepki duyduklarını göstermek için gerçekten özellikle bekletmiş olabilir.
Ama bu konuda yorum yaparken Putin’in hemen hemen bütün görüşmelere geç kaldığı gerçeğini de akılda tutmak gerekiyor. Bu konu o kadar iyi biliniyor ki, İngiliz Independent gazetesi Putin’in yabancı liderleri bekletmesiyle ilgili bir grafik bile hazırlamış, rekor dört saatten fazla bekletilen Alman Başbakanı Angela Merkel’e ait.
İki dakika bekletmenin “olağan” mı yoksa “özellikle” mi olduğu sorusunun yanıtını sadece Ruslar biliyor.
Bir diğer tartışma yaratan konu, Türk heyetinin bekletildiği salonda Rus komutan Aleksandr Suvorov’un portresinin bulunması. Osmanlı’ya karşı zaferler kazanmış bir komutanın önünde bekletilmeyi “aşağılama” olarak yorumlayan çok var. Ama bu yorumu yaparken portrenin çok uzun zamandır orada durduğunu da söylemek gerekiyor. (Muhabir de söylemiş)
Rusya’da medyanın Kremlin’in sıkı denetimi altında bulunduğu sır değil, zaten programı yayınlayan Rossiya da devlet kanalı.
Programın tamamında Türkiye ve Türk heyetiyle ilgili olumsuz bir hava bulunduğu, hakaret anlamına gelebilecek ifadelerinin yer aldığı açık. Örneğin, sorun Türk heyetinin beklediği salonda Suvorov’un portresinin bulunması değil, muhabirin bunu izleyenlerin “gözüne sokarak” vurgulaması. Ya da görüşme yapılan salonda II Katerina’nın heykelinin bulunduğunu özellikle hatırlatması. Ya da program boyunca “Türkiye bir buçuk yıldır İdlib’deki yükümlülüklerini yerine getirmiyor” demesi.
Belli olmayan ise bunun talimatla yapılıp yapılmadığı.
Elbette talimatla yapılmış olabilir ya da iki ülke arasındaki gerginlikten vazife çıkaran muhabir Türkiye’ye “vurmak” için bu programı fırsat görmüş ya da Kemlin’e yaranmak istemiş olabilir.
Eğer Türkiye ile Rusya’nın arası açık olmasaydı Rossiya kanalı böyle bir program yapar mıydı?
Kesinlikle hayır.