Fuad Safarov, Moskova
Rusya’nın sayılı Türkologlarından Prof.Dr. Vladimir Avatkov, Türkiye’nin Ukrayna’ya misket bombaları sağladığına ilişkin haberlerin Moskova-Ankara ilişkilerini bozmak amacıyla ABD tarafından ortaya atıldığını ileri sürdü.
Resmi Rossiya-1 kanalında canlı yayın programında konuşan Rusya Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Diplomasi Akademisi öğretim üyesi Avatkov, Moskova-Ankara ilişkilerini de değerlendirdi. Avatkov, Batı’nın Rus-Türk ilişkilerine zarar vermek için çeşitli oyunlar peşinde olduğunu belirtirken, Amerikan Foreign Policy dergisinin Türkiye’nin Ukrayna’ya misket bombaları sağladığına ilişkin haberi örnek gösterdi. Haberin ABD’den çıktığına dikkat çeken Avatkov, “Yangına benzin döküyorlar. Amaç Türk-Rus ilişkilerine zarar vermek. Zaten Suriye gibi bazı konularda ilişkiler limoni” dedi.
Avatkov, Rusya, Türkiye ve Suriye dışişleri bakanlarının üçlü görüşme yapmaya hazırlandığı sırada “misket bombası” haberlerinin ortaya atılmasının tesadüfi olmadığını belirtti. Washington’ın Ankara’nın bağımsız politikalarından rahatsız olduğunu ifade eden Avatkov, “ABD, Türkiye’yi kendisine tabi olan bir ülke olarak görmek istiyor. Bütün ülkelere böyle sömürge mantığıyla bakıyor” dedi.
Türkiye’nin Moskova’ya yönelik politikalarını da değerlendiren Avatkov, “Türkiye ne Rusya yanlısı ne de düşmanı. Sadece kendi ulusal çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Türk toplumunda da Rus düşmanlığı yok. Bunun yanında Türkiye Ukrayna’ya bazı askeri malzeme gönderiyor. Bunu adı uluslararası ilişkiler ve ticaret” diye konuştu.
Rossiya-1 kanalının diğer canlı programı sunucusu ve siyasi uzman Dmitri Kulikov ve gazeteci Giya Saralidze de, Batı basının Türkiye dahil Rusya’nın dostu ülkelere yönelik bu tür haberlere devam edebileceği uyarısında bulundu.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, söz konusu haberlerle ilgili, “Bu bilginin doğruluğu konusunda bir yorumda bulunmak zor. Bildiğiniz gibi şimdilerde doğru haberden çok, yalan haber var” şeklinde açıklama yapmıştı. Peskov ayrıca, Ankara’nın Ukrayna’ya Bayraktar SİHA’ları ve bazı mühimmat sağladığını, ancak bu durumu NATO’ya olan yükümlülüklerine bağladıklarını söyledi.