ABD’de 5 Kasım’daki seçimler için zaman daralıyor. Peki Demokratların adayı Kamala Harris ile Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump yedi kilit konuda neyi savunuyor?
Rusya-Ukrayna
Kamala Harris, ABD’nin mevcut Başkan Yardımcısı, Ağustos ayında düzenlenen Demokratların ulusal kongresinde “NATO müttefiklerimiz ve Ukrayna’nın yanında güçlü bir şekilde durmaya devam edeceğiz” demişti. Harris, Rusya’yı insanlık suçu işlemekle de suçlamıştı. Harris’in seçim kampanyasının internet sitesinde “Vladimir Putin’in acımasız saldırganlığına karşı Ukrayna’nın kendisini savunmasına yardımcı olmak için 50’den fazla ülkenin küresel bir tepkiyi harekete geçirmesine yardımcı olduğu” belirtiliyor.
Donald Trump, ABD’nin eski Cumhuriyetçi Başkanı ise ABD’nin müttefiki olan ülkeleri savunmak yerine Rusya’yı NATO’ya karşı mali yükümlülüklerini yerine getirmeyen herhangi bir üyesine saldırmaya “teşvik edeceğini” söylemişti. Ardından söylemini biraz olsun yumuşatan Donald Trump, ancak müttefikleri savunma harcamalarını artırmazsa ülkesini NATO’dan çekmekten de söz etti. Eski Başkan ayrıca, 5 Kasım’da yeniden seçilmesi halinde göreve resmen başlayacağı Ocak 2025’ten dahi önce Ukrayna’daki savaşı bitirebileceğini de söyledi.
Trump, söz konusu hedeflerini nasıl gerçekleştireceğine dair ayrıntı vermiyor. Bunun nedeni olarak da Eylül ayında katıldığı bir podcast röportajında şu açıklamayı yaptı: “Size bu planları anlatamam eğer anlatırsam, onları kullanamayacağım. Başarısız olacaklar. Planların bir parçası da sürpriz.”
İsrail-Hamas
Harris başkan olduğunda, mevcut ABD Başkanı Joe Biden gibi, Hamas ile devam eden savaşta İsrail’i ve İsrail’in kendini savunma hakkını desteklemeyi sürdürecek. Fakat Harris, Gazze’deki acıları dile getirmesi ve bunun sona ermesi gerektiğini vurgulaması bakımından Biden’dan daha farklı bir şekilde öne çıkıyor. Mevcut Başkan Yardımcısı ve Demokratların adayı Harris; ateşkesi, Hamas’ın rehineleri serbest bırakmasını ve iki devletli bir çözümü savunuyor. Harris, Temmuz 2024’te İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmaya katılmadı ancak daha sonra Netanyahu, Washington’dayken kendisiyle özel olarak görüştü.
Trump, Nisan 2024’te İsrail’in Gazze’deki saldırısını bir an önce bitirmesi gerektiğini çünkü “halkla ilişkiler savaşını kesinlikle kaybettiğini” söylemişti. Ülkeyi “Bu işi bitirelim, barışa geri dönelim ve insanları öldürmeyi bırakalım” diye teşvik etse de Donald Trump, başkanlığı döneminde yakın müttefik olduğu Netanyahu’ya desteklerini de açıklamayı sürdürüyor. TV münazarasında Trump, planı hakkında ayrıntı vermeden “(savaşı) hızlı bir şekilde çözüme kavuşturacağını” söylemişti.
Kürtaj
Harris, üreme haklarının sadık bir savunucusu. Başkan olması halinde, kürtajın yasal statüsünü eyaletlerin kararına bırakmayacağını söyledi. Eyaletler, Yüksek Mahkeme’nin 2022’de, 1973’te ülke çapında kürtaj hakkını koruyan dönüm noktası olarak tanımlanan Roe vs Wade kararının bozulmasından bu yana kürtaj konusunda kendi yasalarını yapabiliyor. Kamala Harris’in seçim kampanyasının internet sitesinde, Harris ve başkan yardımcısı adayı Tim Walz’ın “kadınlara kendi bedenleri hakkında karar vermeleri ve hükümetin onlara ne yapacaklarını söylememesi” gerektiği belirtiliyor.
Trump‘ın başkanlık döneminde Yüksek Mahkeme’ye üç yargıç atayarak “Roe vs Wade” yasasını sona erdiren muhafazakâr çoğunluğu sağlamlaştırmıştı. Trump ayrıca 2020 yılında Washington DC’de düzenlenen kürtaj karşıtı büyük “Yaşam Yürüyüşü” protestosunda konuşma yapan ilk başkan oldu. Kürtaj karşıtı Evanjelik Amerikalılar da Trump için çok önemli bir seçmen kitlesi. Eski başkan, ulusal bir kürtaj yasağı lehinde konuşmasa da eyaletlerin bu konuda kendi yasalarını belirleme haklarını destekliyor.
Ekonomi
Harris, ekonomi politikalarının önceliğini orta sınıf üzerinde yoğunlaştırdı. Demokratların adayı ve mevcut başkan yardımcısı bu bağlamda, “Herkesin rekabet etme ve başarılı olma şansına sahip olduğu bir fırsat ekonomisi yaratmayı” vadediyor. Kampanya web sitesinde Harris’in “100 milyondan fazla çalışan ve orta sınıf Amerikalı için vergileri düşürürken sağlık hizmetleri, barınma ve bakkaliye gibi günlük ihtiyaçların maliyetlerini azaltmak” için mücadele etmeyi planladığı belirtiliyor. Harris ayrıca kiraları daha uygun fiyatlı hale getirmek, daha fazla Amerikalı’nın ev sahibi olma hayalini gerçekleştirmesini sağlamak ve küçük işletmeleri desteklemek istiyor.
Trump, ABD’deki yüksek enflasyonu Biden döneminde yapılan yüksek harcamalarına bağlıyor. Seçim kampanyasının internet sitesinde ABD ekonomisi için vizyonunun “daha düşük vergiler, daha yüksek maaşlar ve Amerikalı işçiler için daha fazla iş” içerdiği belirtiliyor. Trump, başkanlığı döneminde başlattığı ve şirketlere ve varlıklı hanelere fayda sağlayan vergi indirimlerini genişletme sözü verdi. Ayrıca ekonomi üzerinde daha az hükümet düzenlemesi istiyor.
Yasadışı göç sorunu
Harris, başkan yardımcısı olarak Başkan Biden tarafından göç ve sınır güvenliğinden sorumlu kılındı. Düzensiz göçü engellemek için yeterince çaba göstermediği için de eleştirilere maruz kalıyor. Harris, başkan olması halinde, iki partili sınır güvenliği yasa tasarısını imzalayacağını söyledi. Harris’in seçim kampanyasının internet sitesine göre söz konusu yasa tasarısı, uyuşturucu kaçakçılığını önlemek için kullanılan tespit teknolojilerinin artırılması ve geliştirilmesi ile sınırdaki güvenlik güçlerinin artırılmasını öngörüyordu. Ancak Cumhuriyetçiler, söz konusu tasarıyı “yetersiz” görüdükleri için engellemişti.
Trump ise yeniden başkan seçilirse ABD tarihindeki en büyük sınır dışı etme operasyonunu gerçekleştireceğini söylüyor. Trump, İran, Suriye, Somali ve Yemen gibi çoğunluğu Müslüman olan bazı ülkelerin vatandaşlarına yönelik seyahat yasağı gibi, görevde olduğu dönemde yürürlüğe koyduğu katı göçmenlik düzenlemelerini yeniden uygulamak istiyor. Buna ek olarak Trump, şu anda denizaşırı ülkelerde bulunan binlerce ABD askerini ABD’nin güney sınırına taşımak istiyor.
İklim
Harris, seçim kampanyasının internet sitesine göre “Herkes için temiz hava ve suyu güvence altına almak için çevreyi kirleten unsurları sorumlu tutmayı” planlıyor. Harris’in başkanlığında ABD, Paris İklim Anlaşması’nda kalmaya devam edecek. Ülkenin aşırı hava koşullarına ve iklim felaketlerine karşı direncini arttırmak ve “gelişen bir temiz enerji ekonomisi” inşa etmek istiyor.
Trump ise başkan olduğu dönemde de dile getirdiği ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çıkması konusunda ısrarcı. Çünkü eski başkan Donald Trump rüzgar enerjisi sübvansiyonlarını durdurmak, ABD’de petrol sondajını artırmak suretiyle ülkesinin enerjide bağımsız olmasını sağlamayı hedefliyor. Seçim kampanyasının internet sitesinde konuyla ilgili “Cumhuriyetçiler, enflasyonu derhal düşürmek için nükleer de dahil olmak üzere tüm kaynaklardan enerji üretimini serbest bırakacak” ifadesi yer alıyor.
LGBTQ+ hakları
Harris, 20 yıl önce 2004’te, o zamanlar San Francisco bölge savcısı olarak görev yaparken ülkedeki ilk eşcinsel düğünlerinden bazılarına nikah memuru olarak katıldı. Kampanyasının internet sitesinde Harris’in “LGBTQI+ Amerikalılar için sağlık, barınma ve eğitim alanlarında ayrımcılık karşıtı haklar sağlamak üzere Eşitlik Yasasını geçirmek için mücadele edeceği” belirtiliyor. Biden-Harris yönetimi birçok eyalette transseksüel karşıtı yasaları engellemiş ve Trump’ın ordudaki trans bireylere yönelik yasağını devre dışı bırakmıştı.
Trump ise bu yasağı yeniden getirmek istiyor. Transseksüel haklarını reddediyor ve yeniden seçilmesi halinde “herhangi bir yaşta cinsiyet ve cinsiyet geçişi kavramını teşvik eden tüm federal programları durdurmayı” planlıyor. Trump ayrıca “Birleşik Devletler hükümeti tarafından tanınan tek cinsiyetin erkek ve kadın olduğunu ve bunların da doğumda belirlendiğini” belirten bir yasa çıkarmak istiyor. Bu yasayla birlikte eski başkan, transseksüel kadınlar için spor kariyerini imkansız hale getirmeyi amaçlıyor.